GENELKURMAY'IN HALKLA İLİŞKİLER HATASI NEDEN MEDYAYA KESİLİYOR?

Genelkurmay Başkanı'na bir tepkide Vatan yazarı Can Ataklı'dan geldi.

Başbuğ biraz geç kaldı

Genelkurmay Başkanı görev süresinin sona ermesine az bir zaman kala art arda gazetecilerle görüşüyor, açıklamalar yapıyor. Gerçi Başbuğ ilk kez konuşmuyor ama bu kez söyledikleri eskilerine oranla daha açık, daha net.

Ama geç kalmış değil mi?

Ergenekon konusundaki sözlerini şaşırarak izledim. Çünkü Genelkurmay Başkanı “haksızlıklar” yapıldığını söylüyor. Sonra da “yargı devam ediyor” gibi pek de anlamlı olmayan bir bahanenin arkasına geçiyor.

Yargı devam edebilir, Türk Silahlı Kuvvetleri hukuka saygının gereğini yerine getirebilir, ama bu haksızlığı ortaya çıkarmak için çaba harcanmasının önüne geçmez.

Madem generaller, subaylar ya da askeri kişilere haksızlık yapılıyor, en azından bu kişilere hukuki desteğin esirgenmemesi de gerekir.

Oysa haklarında dava açılan, tutuklanan asker kişiler mahkemelerde tamamen kendi olanaklarıyla savunma yapıyorlar.

Ayrıca sadece savunma hakkı konusunda değil, Genelkurmay haksız noktaları da açıklığa kavuşturmak zorundadır. Nerede ve nasıl haksızlık yapıldığını söylemek ve bunun hukuki belgelerini ortaya koymak herhalde yargıya saygısızlık veya yargıyı etkilemek olmaz.

Bir başka nokta da ‘siper’ konusunda dikkat çekiciydi. Başbuğ’un konuşmasından anladığımız kadarıyla Başbakan’ın sınırdaki bir sipere götürülmesi tamamen Genelkurmay’ın inisiyatifinde gelişmiş. Başbakan nereye ve neden gideceğini bilmiyormuş. Başbakan’ı sipere götüreceksiniz, askeri bir önlem olarak çömelmesini isteyeceksiniz, sonra bunları basına vereceksiniz, ardından ana muhalefet liderine de benzer bir prosedür uygulayacaksınız, onun için siperlerde oynama yapacaksınız ve en sonunda da “Siper tartışması bitsin” diye yakınacaksınız.

Genelkurmay’ın bir halkla ilişkiler hatasının faturası neden medyaya kesiliyor anlayamıyorum.

Can Ataklı/Vatan