"GENEL YAYIN YÖNETMENİ'ME KATILMIYORUM!.." AKŞAM'DA BÜYÜK ŞOK!..

Akşam Gazetesi yazarı Atılgan Bayar bugünkü yazısında genel yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya'nın sözlerine katılmadığını açıkladı. Peki bunun sebebi ne?

Genel Yayın Yönetmeni'me katılmıyorum

Önder Sav'ın Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğini nereden biliyordum?
Dün Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı ile ilgili yorumları izlerken, NTV'de İsmail Küçükkaya'nın tezini ilgiyle dinledim..

Küçükkaya, Kılıçdaroğlu'nun 'yerel' özelliklerine vurgu yaparak, onun CHP'den beklenen global sıçramayı yapamayacağını, bu konuda Baykal'ın daha donanımlı olduğunu söylüyordu. (Kalıçdaroğlu'nun halkla bütünleşmiş siyasetinin 'fırsat olabilme ihtimali bulunduğu' ihtiyat payını da bırakarak, elbette...)

Bu teze muhalefet edeceğim...
Ama önce, 11 Şubat 2010'da bu sütunlarda okuduğunuz bir analizi hatırlatmak istiyorum.

Bu analizin başlığı, 'CHP'de değişimi 'nomentlatura' da destekleyecek'ti ve analiz içinde Önder Sav'ın da adının altının özellikle çizildiğini söyleyeyim.
O vakit, daha video skandalı yoktu ve ben, partideki doğal akışın Kılıçdaroğlu yönünde olacağı iddiasını seslendiriyordum.

Şöyle söylemiştim:
'Kılıçdaroğlu ve Tekin'in cesaret ve başarısı CHP geleneğine muhalefet etmesinde değil; partilerinin içinde bulunup CHP nomenklatura'sının da zihinlerini açma sessiz iddiasında bulunmalarında saklı. Bu kişisel ikbalden çok, partilerinin geleceğini merkeze alan cesur ve sadıkane tutumlarının tesirinin parti içinde hangi düzeyde olduğunu ise yakındaki kongrelerde göreceğiz.'

'Şaşırabilirsiniz ama (bu desteği) Önder Sav'dan bile bekliyorum.'

...
Video skandalının bile CHP'nin kendi içinden gelişen değişim dinamiğini değiştiremediğini, 'CHP aklı'nın dış dinamiklerin etkisiyle değil, tamamen içeride gelişen bir değişimi inatla sürdürdüğünü görüyoruz.
Kılıçdaroğlu'nun adaylığı, CHP gibi bir partinin en sıkıntılı anlarda bile 'değişim iradesi'ni nasıl şekillendirebildiğini gösteriyor.

...
Şimdi, başa, İsmail Küçükkaya'nın Kılıçdaroğlu'nun yerel özelliklerinin CHP'nin ihtiyacı olan global değişim etkinliğine yeterli olmayacağı tezine dönüyorum.

Kastedilen, Kılıçdaroğlu'nun 'Alevi' ve 'Kürt' olması olabilir.
Ben bu kişisel özelliklerinin yanısıra, Cumhuriyet'e bağlılığının büyük bir güç ve avantaj olduğu kanaatindeyim.

Evet Kılıçdaroğlu 'Alevi' ve 'Kürt'tür ama; aynı zamanda İslami entelektüellerle de teması olan bir laik cumhuriyetçidir.
Bugün, Amerika'yı restore eden Obama; zenci ve Müslüman kökenli...
Katolik Fransa'yı restore eden Sarkozy; Yahudi kökenli...
Bu global eğilim perspektifinden baktığımız zaman, Kılıçdaroğlu figürünün hem global siyasetteki 'zamanın ruhu'na uygun bir figür olduğunu...
Hem de, Türkiye'nin ihtiyacı olan 'barış ve uzlaşma' Cumhuriyet'in restorasyonu süreci için bilinen en uygun profili taşıdığını görüyoruz...
Nasıl Tayyip Erdoğan, sistem dışında kalmış bir çevreyi merkeze taşıyıp, merkezi tahkim ettiyse...

Kılıçdaroğlu da, gittikçe sistem dışına itilen çok geniş bir başka çevreyi merkeze taşıyıp, merkezi tahkim edecek; merkezin lideri olacaktır.
Bu yurtiçindeki fonksiyonu...

Global ölçekteki fonksiyon ise, bir tek şeyle ölçülebilir...
Dünya medeniyetine bir katkıda bulunabiliyor musun, bir artı getiriyor musun? Dünya siyasal kültürüne kendi yerelinden bir değer hediye edebiliyor musun? Globalizasyonun terminolojisiyle söylersek...'Bütünleşmemiş Boşluk'u, kendi kimliğini bozmadan, 'İşleyen Merkez'e taşıyabilip, merkezi zenginleştirebiliyor musun?

İsmail Küçükkaya'nın tezine katılmıyorum...
Global liderlikler, kendi yerelliklerinden dünya kültürüne bir katkı taşıyabilenlerin pozisyonudur.

Yoksa, bizim gibi ülkelerden, örneğin Kemal Derviş gibi Batılı ölçekte ve donanımda liderler çıkartmaya çalışmakta, Batı'nın da lehine bir çıkar yoktur.

...
Bütün bunlardan hareketle...
Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığının...
Dünya ölçeğinde, 'marjinalliklerin merkezi tahkim ettiği' zamanın ruhuna uygun olduğunu...
Türkiye'de, açılım süreciyle bile uyumlu bulunduğunu...
Ve hatta, aynı zamanda, CHP nomenklatura'sının desteğini de alacak kadar yerli ve içeriden olduğunu...
Böylece bir milli sigorta vasfı da taşıdığını söylemek zorundayım.

...
Global değişim eğilimleriyle uyumlu, ama yerlil ve milli liderlik pozisyonlarının önünde durabilmek mümkün değildir.

Atılgan Bayar/Akşam