'GAZETEPORT'A İFTİRACI DİYECEKSEK SANA NASIL HİTAP EDECEĞİZ BİRAND!..' YAVUZ SEMERCİ'DEN MEHMET ALİ BİRAND'A AĞIR İTHAM!..
TRT'ye program yaparken faturaları şişirdiğine ve haksız kazanç elde ettiğine dair mahkeme kararları yok mu sayın Birand'ın?
Biraz Sakin Olur musun Birand?
Önceki gün Ankara büromuz, Tuncay Güney'in TRT'ye para alarak çıktığına yönelik bir haber kaleme aldı. Haberde "edinilen bilgiye göre, öğrenildi, konuşuluyor" gibi muğlak ifadeler kullanıldı. Yani okuyucuya bilgilerin teyit edilmediği net olarak ifade edildi. Ankara büromuz, TRT'nin Güney'e televizyona çıktığı için para verdiğine yönelik bilginin arkasında duruyor.
Haberde Güney'in 32.Gün'e de çıktığı hatırlatarak, Güney'in oradan da para aldığına dair iddiaları yazmışlar. Keşke 32.Gün ekibine sorsalardı. Sormamışlar ve haberin detayına bu bilgiyi eklemişler. Yanlış yapmışlar.
Bu sabah bu bilgi yanlış ise özür dilemeye hazırlanırken, Mehmet Ali Birand'ın açıklaması geldi.
Açıklamayı görünce doğrusu çok üzüldüm. Mesleği gazetecilik olanlar iyi bilir. Gazetelerde içeriği yanlış veya eksik onlarca haber çıkar. Elbette teyit edilmemiş bilgiler haberleştirilirken dikkat edilmelidir. Ama yanlış mutlaka olur. Sorun yanlışın düzeltilmemesidir.
Açıklamanın tam metnini yazının altına koydum...
Ama yanlış bir bilgi kullandığımız için bizi iftiracı olarak nitelendiren Mehmet Ali Birand çok ayıp ediyor.
İfadeleri aynen şöyle:
"Tuncay Güney, 32. Gün'e konuşmak için hiçbir ücret talep etmemiş ve Güney'e hiçbir teklifte bulunulmamıştır! Tuncay Güney'e 40 bin dolar verildiğini iddia edenler, bu iddiayı kanıtlamak zorundadır. Kanıtlayamazlarsa vicdanlarda İFTİRACI olarak kalacaklardır. Ve etik anlayışlarını yeniden sorgulamak zorundadırlar."
Eğer biz bir yanlış bilgiden dolayı iftiracı ve etik anlayışımız sorgulanacaksa vay Birand'ın haline...
TRT'ye program yaparken faturaları şişirdiğine ve haksız kazanç elde ettiğine dair mahkeme kararları yok mu sayın Birand'ın?
Bir yanlış bilgi için Gazeteport iftiracı oluyorsa, Birand'a ömür boyu hangi sıfatla hitap edeceğiz?
Ayrıca açıklamada neden bu kadar sert bir ifade kullandıklarını da anlamıyorum. "Gazeteport'un haberi doğru değil" der geçersin ve bizi de haberi düzeltmeye davet edersin.
Olağan yaklaşım bu iken, etik anlayışımızın sorgulanmasını, iftiracı gibi yakışıksız ifadeler kullanılmasını doğru bulmuyorum. Bu yüzden Birand'a sakin olmasını tavsiye ediyorum.
32.Gün ekibini ve Mehmet Ali Birand'ı hırsızlıkla, yalancılıkla, yolsuzlukla suçlamadık, dikkatsiz davrandık ve haberi servise koymadan önce teyit etmedik.
Hepsi o kadar...
32.GÜN'ÜN AÇIKLAMASI
Gazeteport adlı internet sitesinde 15 Ocak 2009 tarihinde "ÖZEL" logosuyla bir haber yayınlanmıştır. Ve bu "ÖZEL" haberde "Tuncay Güney'in daha önce canlı yayın ile katıldığı Kanal D 'deki 32. programı için de 40 bin dolar ücret aldığı öğrenildi" ifadesine yer verilmiştir. Bu haberde 32.Gün ile ilgili bölüm tamamen YALANDIR .
Gazetecilik "etiği" ve "basın meslek ilkeleri" konusunda hassasiyetlerini her fırsatta dile getiren site yöneticileri, bu konuda 32. Gün ekibine herhangi bir soru sorma zahmetini göstermemiştir. Zira gösterselerdi Tuncay Güney'in 32.Gün'de hiç "canlı yayına çıkmadığını" öğrenirlerdi. (Güney, 32. Gün' de bant kayıt programa çıkmıştır.) Yine Gazeteport' ta çalışan gazeteciler sorsalardı; 32. Gün ekibi, kendilerine Tuncay Güney'e "5 kuruş" dahi ödenmediği cevabını verirdi.
Şimdi Gazeteport'u, 32. Gün'ü ve Mehmet Ali Birand'ı karalamak amacıyla yapıldığını düşündüğümüz bu "ÖZEL" haberin doğruluğunu kanıtlamaya davet ediyoruz! Tuncay Güney, 32. Gün'e konuşmak için hiçbir ücret talep etmemiş ve Güney'e hiçbir teklifte bulunulmamıştır! Tuncay Güney'e 40 bin dolar verildiğini iddia edenler, bu iddiayı kanıtlamak zorundadır. Kanıtlayamazlarsa vicdanlarda İFTİRACI olarak kalacaklardır. Ve etik anlayışlarını yeniden sorgulamak zorundadırlar.
Bu "ÖZEL" haberi copy paste yaparak kullanan meslektaşlarımıza ve kamuoyuna duyurulur.
Yavuz Semerci/ Gazeteport