GAZETECİYİM KUL KÖLE DEĞİLİM!..BENİ İŞE ALMAYACAKLAR AMA YİNE DE KAYBEDEN BEN OLMAYACAĞIM!..
Gazeteci Ahmet Şık Radikal'den haksız yere kovuldu ve açtığı işe iade davasını kazandı. Medya gruplarının oluşturduğu kara listede olduğu için iş bulamadı. Mücadelesi 'örnek olsun' diye medyaradar'a gönderdiği mektubu yayınlıyoruz!..
Gazeteci Ahmet Şık Doğan Grubu'ndaki işinden atıldıktan sonra dava açtığı için, medyada fiilen uygulanan 'kara liste'ye geçti. Uzun süre açtığı dava gerekçe gösterilerek işe alınmadı. Ahmet Şık, büyük medya gruplarının aksine bir tavır gösteren NOKTA'da görev yapıyor. Medyaradar'a gönderdiği mektup ders niteliğinde!..
İŞTE O MEKTUP
Sayın Medyaradar yetkilileri...
Yasanın, Yargıtay aşaması dahil 4 ayda bitir dediği bir davaydı. 2005 Mayısından davanın sonuçlandığı düne dek tam 19 ay geçti. Kısaca diyor ki mahkeme: "Kardeşim sen bu adamı performans düşüklüğü gerekçesiyle işten atmışsın. Ama bunu kanıtlayacak tek bir delilin, ifaden yok. Haksızsın. İşe geri alacaksın".
Evet şimdi haksız yere işten atıldığım kanıtlanmış oldu. Yani sizin ifadenizle 'kara liste delinmiş' oldu. Ama hayli zaman aldı.
Hoş aslında henüz delinmişte sayılmaz o liste çünkü bu uzun soluklu bir mücadelenin ayaklarından birisiydi. Önemsiz miydi?
Elbette ki hayır.
Ama, bu vahşi sistemi yaratan patron zihniyetine, bu zihniyetin her emrini kul köle mantığıyla uygulamaktan geri durmayan bir takım 'şirket yöneticilerine ve memurlarına' verilmiş güzel bir yanıt oldu. Ve bir de, sektörün yüzde 90'ının oluşturan, piramidin altındaki basın çalışanlarına verilmiş bir yanıttı: "Örgütlen. Yasalardan doğan haklarını talep etmekten çekinme."
Şimdi, dava Doğan grubunun avukatlarınca temyize gidecektir mutlak. Götürsünler. Neredeyse 6 aydan fazla da orada bekler. Çıkacak karar yine lehime olacak, bundan eminim.
İşte o zaman neler olacak ben de merak ediyorum. Çünkü, atıldıktan sonra ziyaretçi olarak dahi içeri girişimin yasaklandığı o birilerinin sırça köşküne çalışan olarak gireceğim. Çünkü bu bir savaş ve birilerinin kölesi olan bir takım insancıklara bu savaşı kaybettiniz demek istiyorum. Ama yüksek ihtimal tazminatı ödemeyi kabul edip almak istemeyeceklerdir beni.
Bu savaşı yitirdiklerini sürekli yüzlerine çarpacak bir adamın, hem de savaşa devam ederek o binada bulunmasını istemeyeceklerdir. Ama önemli değil her halükarda kaybeden ben olmadım.
Ahmet Şık
İŞTE O MEKTUP
Sayın Medyaradar yetkilileri...
Yasanın, Yargıtay aşaması dahil 4 ayda bitir dediği bir davaydı. 2005 Mayısından davanın sonuçlandığı düne dek tam 19 ay geçti. Kısaca diyor ki mahkeme: "Kardeşim sen bu adamı performans düşüklüğü gerekçesiyle işten atmışsın. Ama bunu kanıtlayacak tek bir delilin, ifaden yok. Haksızsın. İşe geri alacaksın".
Evet şimdi haksız yere işten atıldığım kanıtlanmış oldu. Yani sizin ifadenizle 'kara liste delinmiş' oldu. Ama hayli zaman aldı.
Hoş aslında henüz delinmişte sayılmaz o liste çünkü bu uzun soluklu bir mücadelenin ayaklarından birisiydi. Önemsiz miydi?
Elbette ki hayır.
Ama, bu vahşi sistemi yaratan patron zihniyetine, bu zihniyetin her emrini kul köle mantığıyla uygulamaktan geri durmayan bir takım 'şirket yöneticilerine ve memurlarına' verilmiş güzel bir yanıt oldu. Ve bir de, sektörün yüzde 90'ının oluşturan, piramidin altındaki basın çalışanlarına verilmiş bir yanıttı: "Örgütlen. Yasalardan doğan haklarını talep etmekten çekinme."
Şimdi, dava Doğan grubunun avukatlarınca temyize gidecektir mutlak. Götürsünler. Neredeyse 6 aydan fazla da orada bekler. Çıkacak karar yine lehime olacak, bundan eminim.
İşte o zaman neler olacak ben de merak ediyorum. Çünkü, atıldıktan sonra ziyaretçi olarak dahi içeri girişimin yasaklandığı o birilerinin sırça köşküne çalışan olarak gireceğim. Çünkü bu bir savaş ve birilerinin kölesi olan bir takım insancıklara bu savaşı kaybettiniz demek istiyorum. Ama yüksek ihtimal tazminatı ödemeyi kabul edip almak istemeyeceklerdir beni.
Bu savaşı yitirdiklerini sürekli yüzlerine çarpacak bir adamın, hem de savaşa devam ederek o binada bulunmasını istemeyeceklerdir. Ama önemli değil her halükarda kaybeden ben olmadım.
Ahmet Şık