"GAZETECİLERİ SUÇA TEŞVİK EDENLERE CEZA YOK MU?"

"Şimdi gazetecileri “basın özgürlüğü” için bu suçun cezalarından kurtarmaya bir itirazım yok. ancak ..."

Suçu teşvik edenleri unutmayalım

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, İngiltere’de Chatham House Ödülü’nü aldı. Ödülün Cumhurbaşkanı’na verilme gerekçesi “Türkiye’deki reform ve uzlaşmaya katkısı” olarak açıklanıyor.
Bunu okuyunca “Demek ki oradan farklı görünüyor” diye düşünmekle birlikte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü kutlarım.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’de gazetecilere yönelik davaların son yıllarda artış göstermesinden de rahatsızlık duyduğunu söylüyor. Adalet Bakanı ile kanun değişikliği konusunu görüşmüş. Özellikle “gizli kalması gereken hazırlık soruşturmalarını yayımlayan gazeteciler ile ilgili davaların” problem olduğunu düşünüyor.

Evet, bu ciddi bir problem!
Ve ciddi bütün problemler gibi “tek değişkenli” değil.
Gazeteciler, gizli kalması gereken bu bilgileri hatta daha iddianame açıklanmadan iddianameden bölümleri kafalarından uydurmadılar.

Bir gece yarısı kimseye görünmeden gizlice savcılık ya da emniyet binalarına girip çalmadılar da!
Bu bilgiler, sanıklar hakkında kamuoyunda peşin bir hüküm yaratmak amacıyla bizzat savcılar ya da soruşturmayı yürüten emniyet yetkilileri tarafından sızdırıldı.

Eline böyle bir bilgi geçmiş bir gazetecinin bunu kullanmaması düşünülemez.
Soruşturmanın gizliliğini korumak, öncelikle o bilgilere sahip olanların işiydi ve işlerini bilerek ve isteyerek yapmadılar.
Şimdi gazetecileri “basın özgürlüğü” için bu suçun cezalarından kurtarmaya bir itirazım yok.
Ama suçun işlenmesine bilerek ve isteyerek yardım eden kamu görevlilerinin hak ettikleri cezaları alması gerekiyor.
Cumhurbaşkanı, keşke Adalet Bakanı ile görüşürken, bu konuyla ilgili olarak açılan soruşturma dosyalarının ne durumda olduğunu da sorsaydı.

Mehmet Y. YILMAZ / HÜRRİYET