Gazetecilere tape soruşturması Meclis gündeminde
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Erdoğan'a, gazetecilerle ilgili sorular yöneltti.
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun 18 Şubat 2014 tarihli grup toplantısında yaptığı konuşmada yer alan yolsuzluk iddialarını haberleştiren Bugün ve Cumhuriyet Gazetesi muhabirlerine yönelik, 'soruşturmanın gizliliğini ihlal' ettikleri gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan incelemeyi Meclis gündemine taşıdı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi veren Oran, Anayasa'nın 83. Maddesine göre "TBMM üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Meclis'te ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamayacaklarını" belirtti. Oran, Başbakan Erdoğan'dan şu soruların yanıtını istedi:
"CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'nun son iki haftadır TBMM Grup toplantısında, mahkemenin "Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması' kapsamında verdiği yasal izinle yapılan telefon dinleme kayıtlarını dinletmesi üzerine savcılara yaptığınız sözlü suç duyurusu üzerine söz konusu haberleri yapan gazeteciler hakkında soruşturma açılması rastlantı mıdır?
Temel basın görevini yerine getirerek ana muhalefet partisinin grup toplantısını haberleştirmek isteyen gazeteciler için de ayrıca girişiminiz oldu mu? Bugün ve Cumhuriyet muhabirlerine yönelik olarak özel bir suç duyurusunda bulundunuz mu?
Yasama dokunulmazlığı kapsamında söylenen sözleri haberleştirmek de yasalara uygunken, bunu haberleştiren muhabirlere suç duyurusunda bulunmanızın yasal gerekçesi nedir? ABD'de veya AB'de bu tür bir uygulama var mıdır?
Anamuhalefet Partisi Liderinin, CHP milletvekillerine ve yurttaşlara seslendiği haftalık grup konuşmasında neler konuşması gerektiğine de mi siz karar vereceksiniz, konuşmalar öncesinde sizden izin almak mı gerekiyor? Dünyada demokrasi ile yönetilen başka herhangi bir ülkede böyle bir uygulama var mıdır?
"Gazetecilere açılan bu soruşturmayla muhalefetin sesi kısılmak isteniyor' şeklinde kamuoyunda oluşan algının gerçeklik payı nedir? Bu soruşturma, AKP hükümeti aleyhine haber yapılmaması için basının doğrudan sansür edilmesi anlamına gelmiyor mu?
2003 - 2013 yılları arasında, hakkında suç duyurusunda bulunduğunuz, hakaret davası açtığınız gazeteci, muhabir ve gazete köşe yazarı sayısı yıllar itibariyle kaçtır?"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi veren Oran, Anayasa'nın 83. Maddesine göre "TBMM üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Meclis'te ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamayacaklarını" belirtti. Oran, Başbakan Erdoğan'dan şu soruların yanıtını istedi:
"CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'nun son iki haftadır TBMM Grup toplantısında, mahkemenin "Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması' kapsamında verdiği yasal izinle yapılan telefon dinleme kayıtlarını dinletmesi üzerine savcılara yaptığınız sözlü suç duyurusu üzerine söz konusu haberleri yapan gazeteciler hakkında soruşturma açılması rastlantı mıdır?
Temel basın görevini yerine getirerek ana muhalefet partisinin grup toplantısını haberleştirmek isteyen gazeteciler için de ayrıca girişiminiz oldu mu? Bugün ve Cumhuriyet muhabirlerine yönelik olarak özel bir suç duyurusunda bulundunuz mu?
Yasama dokunulmazlığı kapsamında söylenen sözleri haberleştirmek de yasalara uygunken, bunu haberleştiren muhabirlere suç duyurusunda bulunmanızın yasal gerekçesi nedir? ABD'de veya AB'de bu tür bir uygulama var mıdır?
Anamuhalefet Partisi Liderinin, CHP milletvekillerine ve yurttaşlara seslendiği haftalık grup konuşmasında neler konuşması gerektiğine de mi siz karar vereceksiniz, konuşmalar öncesinde sizden izin almak mı gerekiyor? Dünyada demokrasi ile yönetilen başka herhangi bir ülkede böyle bir uygulama var mıdır?
"Gazetecilere açılan bu soruşturmayla muhalefetin sesi kısılmak isteniyor' şeklinde kamuoyunda oluşan algının gerçeklik payı nedir? Bu soruşturma, AKP hükümeti aleyhine haber yapılmaması için basının doğrudan sansür edilmesi anlamına gelmiyor mu?
2003 - 2013 yılları arasında, hakkında suç duyurusunda bulunduğunuz, hakaret davası açtığınız gazeteci, muhabir ve gazete köşe yazarı sayısı yıllar itibariyle kaçtır?"