Gazeteciler Cemiyeti'nden BİK’e “Ziya Paşa” göndermesi!.
Basın İlan Kurumu'nun savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınma fotoğraflarını yayınladıkları gerekçesiyle 39 gazeteye verdiği ilan kesme cezasına İGC'den tepki geldi.
Başbakanlığa bağlı Basın İlan Kurumu (BİK), Berkin Elvan soruşturmasını yürüten savcı Mehmet Selim Kiraz’ın adliyedeki odasında rehin alındığı ana ilişkin fotoğrafları yayınlayan 39 gazeteye ‘terör örgütü propagandası’ gerekçesiyle bir ila 12 gün arasında ilan kesme cezası verdi.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen,
“Basın İlan Kurumu aldığı bu kararla, kendini hem avukat, hem savcı, hem de hakim yerine koyarak gazeteler hakkında ‘terör destekçisi’ şeklinde bir karara varmış ve elindeki ilan verme gücünü gazetelere ‘ayar verme’ aracı olarak kullanmıştır” dedi.
Dikmen, Ziya Paşa’nın, “Kadı ola davacı ve muhzır dahi şahit. Ol mahkemenin hükmüne derler mi adalet?” beyitini anımsatarak, gazetelere içeriğinden dolayı cezai işlem uygulanmasının BİK’in doğrudan görev ve yetkileri arasında bulunmadığını söyledi.
İGC Başkanı Misket Dikmen, açıklamasında şöyle dedi:
“ASLİ GÖREVİNİ YAPSIN”
“1961 yılında kurulan Basın İlan Kurumu’nun görevi şöyle tanımlanmaktadır: ‘Kurum, resmî ilânlarla, kamu kurum ve kuruluşlarına ait reklâmların, vasıfları Genel Kurul tarafından tespit edilen mevkutelerde, fikir ve içtihat farkı aranmaksızın resmi ilanların yayınlanmasına aracı olmaktadır.’
Gazetelerin teknik, dağıtım, tiraj gibi özelliklerini denetlemek ve resmi ilanları adaletli bir şekilde dağıtmakla görevli olan bir kurumun RTÜK gibi hareket etmesi doğru değildir. BİK’in asli görevi resmi ilanların yayınlanmasına aracı olmaktır. Gazetelerin içeriğini, hangi fotoğrafın kullanılıp, kullanılmayacağını denetleme ve hatta daha da ileri giderek içeriğini beğenmediği gazeteye cezai işlem uygulaması hukuki değildir ve teamüllere de aykırıdır.
Sayın Savcı’nın fotoğrafının gazetelerde kullanılması basın etiği açısından sorgulanabilir ancak bu sorgulama BİK’in görev ve yetkileri arasında değildir! 39 gazeteyi ‘terör destekçisi’ ilan ederek 1 ila 12 gün arasında ilan kesme cezası uygulayan BİK’i bu kararı gözden geçirmeye davet ediyor, son 54 yıldır olduğu gibi ‘asli’ görevini yapmaya devam etmesini diliyoruz.”
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen,
“Basın İlan Kurumu aldığı bu kararla, kendini hem avukat, hem savcı, hem de hakim yerine koyarak gazeteler hakkında ‘terör destekçisi’ şeklinde bir karara varmış ve elindeki ilan verme gücünü gazetelere ‘ayar verme’ aracı olarak kullanmıştır” dedi.
Dikmen, Ziya Paşa’nın, “Kadı ola davacı ve muhzır dahi şahit. Ol mahkemenin hükmüne derler mi adalet?” beyitini anımsatarak, gazetelere içeriğinden dolayı cezai işlem uygulanmasının BİK’in doğrudan görev ve yetkileri arasında bulunmadığını söyledi.
İGC Başkanı Misket Dikmen, açıklamasında şöyle dedi:
“ASLİ GÖREVİNİ YAPSIN”
“1961 yılında kurulan Basın İlan Kurumu’nun görevi şöyle tanımlanmaktadır: ‘Kurum, resmî ilânlarla, kamu kurum ve kuruluşlarına ait reklâmların, vasıfları Genel Kurul tarafından tespit edilen mevkutelerde, fikir ve içtihat farkı aranmaksızın resmi ilanların yayınlanmasına aracı olmaktadır.’
Gazetelerin teknik, dağıtım, tiraj gibi özelliklerini denetlemek ve resmi ilanları adaletli bir şekilde dağıtmakla görevli olan bir kurumun RTÜK gibi hareket etmesi doğru değildir. BİK’in asli görevi resmi ilanların yayınlanmasına aracı olmaktır. Gazetelerin içeriğini, hangi fotoğrafın kullanılıp, kullanılmayacağını denetleme ve hatta daha da ileri giderek içeriğini beğenmediği gazeteye cezai işlem uygulaması hukuki değildir ve teamüllere de aykırıdır.
Sayın Savcı’nın fotoğrafının gazetelerde kullanılması basın etiği açısından sorgulanabilir ancak bu sorgulama BİK’in görev ve yetkileri arasında değildir! 39 gazeteyi ‘terör destekçisi’ ilan ederek 1 ila 12 gün arasında ilan kesme cezası uygulayan BİK’i bu kararı gözden geçirmeye davet ediyor, son 54 yıldır olduğu gibi ‘asli’ görevini yapmaya devam etmesini diliyoruz.”