Gazeteciler alacaklarına karşılık bina doğramalarını sattı!
Bir süre önce yayın hayatını sonlandıran gazetede parasını alamayan çalışanlar ilginç bir yönteme başvurdu.
Muhalif bir çizgide yayın yapan Karşı gazetesi, 30 Mart’taki yerel seçimlerden hemen sonra, ‘maddi olanaksızlıklar’ gerekçesiyle yayın hayatına son vermişti. Gazete yönetiminden birikmiş maaşlarını ve tazminatlarını alamayan çalışanlar ise, gazete binasını terk etmeyerek direnişe geçti. Onlarca gün boyunca gazete binasında kalan ve bu esnada ‘Karşı Direniş’ adıyla bir de fanzin çıkaran Karşı gazetesi çalışanları, patronun hak edişleri ödemeye yanaşmaması üzerine, gazetenin bazı alacakları ile ofis malzemelerine el koydu. Bir dağıtım şirketinin birikmiş ödemesi, yapılan görüşmeler neticesinde çalışanlara aktarıldı. Bunun için de ilginç bir yöntem bulundu. İşverene güvenmeyen gazeteciler, alacağın içlerinden birisinin hesabına yatmasını sağladı. Ayrıca Karşı gazetesi binasındaki bütün ofis mobilyaları ve bilgisayarlar eskiciye satıldı. Binanın doğramalarını dahi söken eskicinin de yaptığı ödemeyle toplanan para , direnişe katılanlar arasında paylaşıldı. Çağdaş Hukukçular Derneği avukatlarının gönüllü nezaretinde gerçekleşen ‘taksim’, yine çalışanların kendi aralarında oylama yaparak belirledikleri oranlara göre gerçekleşti.
Karşı gazetesinde işgalin son ermesinin ardından direnişe katılan gazete çalışanları bir de basın açıklaması yayınladı. “İşgal bitti, direnişe devam” başlığıyla yayınlanan açıklamada, “Gezi Direnişi'nin çok sesli birliğinden ilham alan bizler, Türkiye 'de bağımsız medya mecralarına ihtiyaç olduğu inancıyla, işlerimizden ayrılarak ya da başka mecralar içerisinden Karşı Gazete'yi tercih ederek bu yapı içerisinde yer aldık. Bu tercihte, patronların en az bir yıllık süreklilik ve sermaye sözünün etkisi büyüktü” diyen gazete çalışanları, şunları söyledi:
“Direniş sürerken gazetenin henüz ödemesi gerçekleşmemiş alacakları ile varlığı bulunduğunu keşfettik, bunlar için Turan Ababey'in kapısını çaldık, avukatlarımız aracılığıyla uzlaşma zemini yakaladık. Nihayetinde, meşakkatli bir uğraşının ardından 30.05.2014'te direnişin 47. gününde alacaklarımızın belirli bir bölümünü elde ettik. 39 kişilik direniş ekibinin toplam alacağının yaklaşık yarısına denk düşen bu tutarın, bölüşüldüğünde ücreti daha düşük olan arkadaşlarımızın hakedişlerine yakın bir rakama da ulaştığını görerek, gazetedeki işgal eylemini sona erdirmeye karar verdik. Kalan alacak tutarları için bireysel hukuki mücadelemiz devam edecek. Direniş ekibi olarak, direnişe katılmayan çalışanlardan hukuki yola henüz başvurmamış olanlara da patronajdan alacaklarını tahsil etmek için bu yolun hala açık olduğunu hatırlatma ihtiyacı duyuyoruz.”
Karşı gazetesinde işgalin son ermesinin ardından direnişe katılan gazete çalışanları bir de basın açıklaması yayınladı. “İşgal bitti, direnişe devam” başlığıyla yayınlanan açıklamada, “Gezi Direnişi'nin çok sesli birliğinden ilham alan bizler, Türkiye 'de bağımsız medya mecralarına ihtiyaç olduğu inancıyla, işlerimizden ayrılarak ya da başka mecralar içerisinden Karşı Gazete'yi tercih ederek bu yapı içerisinde yer aldık. Bu tercihte, patronların en az bir yıllık süreklilik ve sermaye sözünün etkisi büyüktü” diyen gazete çalışanları, şunları söyledi:
“Direniş sürerken gazetenin henüz ödemesi gerçekleşmemiş alacakları ile varlığı bulunduğunu keşfettik, bunlar için Turan Ababey'in kapısını çaldık, avukatlarımız aracılığıyla uzlaşma zemini yakaladık. Nihayetinde, meşakkatli bir uğraşının ardından 30.05.2014'te direnişin 47. gününde alacaklarımızın belirli bir bölümünü elde ettik. 39 kişilik direniş ekibinin toplam alacağının yaklaşık yarısına denk düşen bu tutarın, bölüşüldüğünde ücreti daha düşük olan arkadaşlarımızın hakedişlerine yakın bir rakama da ulaştığını görerek, gazetedeki işgal eylemini sona erdirmeye karar verdik. Kalan alacak tutarları için bireysel hukuki mücadelemiz devam edecek. Direniş ekibi olarak, direnişe katılmayan çalışanlardan hukuki yola henüz başvurmamış olanlara da patronajdan alacaklarını tahsil etmek için bu yolun hala açık olduğunu hatırlatma ihtiyacı duyuyoruz.”