Gazeteciler adalet için sokağa çıktı!
Basın mensupları ve meslek örgütleri 3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü'nde bir yürüyüş düzenledi.
Gazetecilere Özgürlük Platformu tarafından 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle düzenlenen yürüyüşe, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Orhan Erinç, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili ve Basın Konseyi eski Başkanı Oktay Ekşi, Ergenekon Davası'ndan tahliye olan Tuncay Özkan ve çok sayıda meslektaşı katılarak destek verdi.
SARI KURDELE TAKTILAR
Cağaloğlu Meydanı'nda toplanan gazeteciler, 'Dünya Basın Özgürlüğü Günü' nedeniyle yakalarına sarı kurdele taktı. 'Adalet İçin Bekliyoruz' yazılı pankart açan gazeteciler ağızlarını bezle kapatarak basına yönelik sansürü protesto etti.
"AVRUPA'NIN BASINI ÖZGÜR OLMAYAN TEK ÜLKESİ"
Pınar Türenç burada platform adına basın açıklamasını okudu. Açıklamada, "Freedoom House tarfından açıklanan dünya basın özgürlüğü raporunda Türkiye'nin basın özgürlüğü sıralamasında 120'den 134. sıraya düşmesinden utanç duyuyoruz. Ama asıl utanç bu gerçeği yaratanlarındır. Son 15 yıldır ilk kez özgür olmayan ülkeler arasına sokulan Türkiye böylece Afrika'nın Güney Sudanı'yla, Libya, Ermenistan, ve Ekvator'la aynı ligde. Böylece Türkiye ilk kez Avrupa'nın basını özgür olmayan tek ülkesi oldu. Dünya raporunda özgürlükler alanında en büyük düşüşün yaşandığı Türkiye'nin geldiği bu dramatik durumdan endişe duyuyoruz.
Basın özgürlüğü Demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Temel hak ve özgürlüklerden ödün verdiğimiz sürece dünya liginde daha da aşağılara düşeceğimiz kesindir" ifadelerine yer verildi.
ÖZGÜR BASIN DEMOKRASİ İÇİN VARDIR
Türenç, Türkiye'de basının geldiği noktayı açıklarken de "Bugün geldiğimiz noktada yüzlerce gazeteci yargılanıyorken, onlarca gazeteci hala tutsakken, terör suçlusu yapılırken, Yüzlerce gazeteci baskı sonucu işsiz kalırken, Halkın özgür haber alma kanalları kapatılmışken, yayın yasakları getirilirken, Hükümet yanlışı medya oluşturma gayretlerine yüz milyonlarca dolar aktarılırken, MİT yasasıyla haberin eli kolu bağlanırken, RTÜK'ün çifte standart taşıyan kararlarla eşitlik ilkesi yıkılırken, olaylarda gazeteciler açıkca hedef seçilirken, herkese sesleniyoruz...Kendimizi aldatmayalım, duyun sesimizi...Bunca ağır baskı altında görev yapmaya çalışan baının özgürlüğünden söz edilebilir mi? Özgür basın demokrasi için vardır. Yaşasın basın özgürlüğü..." ifadelerini kullandı.
EKŞİ: TÜRKİYE İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜNÜ YILLARDAN BERİ KORUYAMADI
Yürüyüşe katılanlardan CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi de Türkiye'nin iletişim özgürlüğünü yıllardan beri koruyamadığını belirtti. Ekşi, "Freedom House, Türkiye'yi yarı özgür ülkeler arasında gösteriyordu. Onlar da bizim yıllardan beri söylediğimiz gerçeği görerek Türkiye'yi olması gereken yere koydular. Malesef bu gerçeğin içindeyiz" dedi.
ÖZKAN: BUGÜN SADECE GAZETECİLERE DEĞİL TÜRKİYE'YE ÖZGÜRLÜK İÇİN HAYKIRIYORUZ
Tuncay Özkan ise gazetecilerin özgür olmadığı bir ülkede toplumun özgür olamayacağını söyledi. Özkan, "Gazetecilik kamusal bir iştir. Gazetecilik iktidarların ve belirli çıkar gruplarının hizmetinde değildir. Bugün burada sadece gazetecilere özgürlük için değil, Türkiye'ye özgürlük için haykırıyoruz" diye konuştu.
Basın açıklamasının okunmasının ardından gazeteciler, 'Gazeteci terörist değildir', 'Zindanlar boşalsın, basına özgürlük', 'Hükümet basından elini çek' sloganlarıyla Cağaloğlu Meydanı'ndan İstanbul Valiliği'ne kadar yürüdü.
SARI KURDELE TAKTILAR
Cağaloğlu Meydanı'nda toplanan gazeteciler, 'Dünya Basın Özgürlüğü Günü' nedeniyle yakalarına sarı kurdele taktı. 'Adalet İçin Bekliyoruz' yazılı pankart açan gazeteciler ağızlarını bezle kapatarak basına yönelik sansürü protesto etti.
"AVRUPA'NIN BASINI ÖZGÜR OLMAYAN TEK ÜLKESİ"
Pınar Türenç burada platform adına basın açıklamasını okudu. Açıklamada, "Freedoom House tarfından açıklanan dünya basın özgürlüğü raporunda Türkiye'nin basın özgürlüğü sıralamasında 120'den 134. sıraya düşmesinden utanç duyuyoruz. Ama asıl utanç bu gerçeği yaratanlarındır. Son 15 yıldır ilk kez özgür olmayan ülkeler arasına sokulan Türkiye böylece Afrika'nın Güney Sudanı'yla, Libya, Ermenistan, ve Ekvator'la aynı ligde. Böylece Türkiye ilk kez Avrupa'nın basını özgür olmayan tek ülkesi oldu. Dünya raporunda özgürlükler alanında en büyük düşüşün yaşandığı Türkiye'nin geldiği bu dramatik durumdan endişe duyuyoruz.
Basın özgürlüğü Demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Temel hak ve özgürlüklerden ödün verdiğimiz sürece dünya liginde daha da aşağılara düşeceğimiz kesindir" ifadelerine yer verildi.
ÖZGÜR BASIN DEMOKRASİ İÇİN VARDIR
Türenç, Türkiye'de basının geldiği noktayı açıklarken de "Bugün geldiğimiz noktada yüzlerce gazeteci yargılanıyorken, onlarca gazeteci hala tutsakken, terör suçlusu yapılırken, Yüzlerce gazeteci baskı sonucu işsiz kalırken, Halkın özgür haber alma kanalları kapatılmışken, yayın yasakları getirilirken, Hükümet yanlışı medya oluşturma gayretlerine yüz milyonlarca dolar aktarılırken, MİT yasasıyla haberin eli kolu bağlanırken, RTÜK'ün çifte standart taşıyan kararlarla eşitlik ilkesi yıkılırken, olaylarda gazeteciler açıkca hedef seçilirken, herkese sesleniyoruz...Kendimizi aldatmayalım, duyun sesimizi...Bunca ağır baskı altında görev yapmaya çalışan baının özgürlüğünden söz edilebilir mi? Özgür basın demokrasi için vardır. Yaşasın basın özgürlüğü..." ifadelerini kullandı.
EKŞİ: TÜRKİYE İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜNÜ YILLARDAN BERİ KORUYAMADI
Yürüyüşe katılanlardan CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi de Türkiye'nin iletişim özgürlüğünü yıllardan beri koruyamadığını belirtti. Ekşi, "Freedom House, Türkiye'yi yarı özgür ülkeler arasında gösteriyordu. Onlar da bizim yıllardan beri söylediğimiz gerçeği görerek Türkiye'yi olması gereken yere koydular. Malesef bu gerçeğin içindeyiz" dedi.
ÖZKAN: BUGÜN SADECE GAZETECİLERE DEĞİL TÜRKİYE'YE ÖZGÜRLÜK İÇİN HAYKIRIYORUZ
Tuncay Özkan ise gazetecilerin özgür olmadığı bir ülkede toplumun özgür olamayacağını söyledi. Özkan, "Gazetecilik kamusal bir iştir. Gazetecilik iktidarların ve belirli çıkar gruplarının hizmetinde değildir. Bugün burada sadece gazetecilere özgürlük için değil, Türkiye'ye özgürlük için haykırıyoruz" diye konuştu.
Basın açıklamasının okunmasının ardından gazeteciler, 'Gazeteci terörist değildir', 'Zindanlar boşalsın, basına özgürlük', 'Hükümet basından elini çek' sloganlarıyla Cağaloğlu Meydanı'ndan İstanbul Valiliği'ne kadar yürüdü.