Gazeteci yazar Atilla Akar’dan “Mafya” kitabı! Mafya: Yeraltının Kriminal Efendileri!

Dünyada çeşitli ülkelerin mafyaları arasında davranış farkları neler? En azgın mafya hangi ülkede? Türk mafyasını Batılı mafyadan ayıran ne? Mafyanın “gelecek trendleri” neler? Gelecekte bizi nasıl bir mafya bekliyor? Tüm bu sorular Akar'ın kitabında yanıtını buluyor.

Herkes mafya hakkında bir şeyler duymuştur elbet. Filmler, romanlar, diziler hep onlardan bahsediyor. Ancak gerçekte “Mafya kim?” sorusuna içi dolu bir cevap verebilen çok fazla kişi yok. Bunun için onun tarihine, serpilip gelişme sürecine, kendine özgü dinamiklerine, muhtelif toplumlardaki şekillenişine, vb bakmak gerekiyor önce.

Mafyayı kitapta insanın “Güç arayışı”nın bir türevi olarak tanımlayan Atilla Akar, bu konuda şunları söylüyor: “Şuna inanıyorum; mafyanın ne kadar “kötü” ve toplumun “başına bela” bir olgu olduğunu söylemek kolaydır. Ancak onun toplum tarafından belli bir “kabul” ve “destek” gördüğü gerçeğini de göz ardı edemeyiz. “Güç arzusu” ve “saygınlık arayışı” hemen her bireyin içinde olan bir ruh halidir. (Bu anlamda hepimizin içinde bir “mafya” yatar.) Mafya bir yanıyla içimizdeki “güç arzusu”na kriminal yoldan verilmiş bir cevaptır. Her gün türlü denge ve tehlike karşısında yitirme riski içinde olduğumuz “onurumuz”u korumanın bir yoludur. Hadi itiraf edelim; “Baba” filmine bu kadar merak duyuşumuz ve benimseyişimiz biraz da bu yüzden değil mi? Her birimizin içinde bir “Don Corleone” olma arzusu yatmıyor mu?”

İşte gazeteci-yazar Atilla Akar, bu konunun ayrıntılı yönlerine değinen oldukça kapsamlı bir çalışmaya imza atmış durumda. Denebilir ki bu konuda mafya ile ilgili yok, yok. Mafyaya dair aklınıza gelebilecek her tür soru, etraflı analizlerle desteklenerek bir “toplumsal gerçeklik” olarak anlatılmış bulunmakta. Nitekim hacmi epeyce geniş kitabın arka kapağında şu hususlara ısrarla vurgu yapılmakta:

“Mafyayı daha ziyade filmlerden tanıdık bugüne dek. Bilhassa “The Godfather” (Baba) filminden bu yana herkesin kafasında bir mafya imajı oluştu. Corleone ailesinin hikâyesinden mafyayı öğreniverdik. “Sana reddedemeyeceğin bir teklifte bulunacağım!” sözünü âdeta ezberledik.

İyi ama gerçekte kimdi bu mafya? Bir avuç “kötü adam”ın bir araya gelmesiyle oluşmuş bir çete miydi? Hangi tarihsel-sosyal dinamiklerin sonucuydu? Toplum sanıldığının aksine mafyadan sadece “korku” mu duyuyordu yoksa mafyaya bir tür “saygı” mı besliyordu? Mafya devletin doğurduğu “boşluk”ları mı dolduruyordu? Bir “güç şebekesi” olan mafya bu gücü nereden alıyordu?

Dahası mafya ile devlet hangi noktalarda çatıştı, hangi noktalarda uzlaştı? Mafya ile istihbarat servislerinin flörtü ne zaman ve nasıl başladı? Devlet istese mafyayı yok edemez mi yoksa başka bir durum mu var? Yeraltı ekonomisi böyle giderse “normal ekonomi”yi geçecek mi? Mafya aslında bir tür “kriminal girişimci” türü mü? Mafya hangi “ihtiyaçlar”a cevap veriyor?

Dünyada çeşitli ülkelerin mafyaları arasında davranış farkları neler? En azgın mafya hangi ülkede? Türk mafyasını Batılı mafyadan ayıran ne? Mafyanın “gelecek trendleri” neler? Gelecekte bizi nasıl bir mafya bekliyor? İşte elinizdeki kitapta bu konuyu derinlemesine araştıran Atilla Akar kapsamlı analizlerle onlarca soruya cevap getiriyor. Böylelikle “mafya” somut bir gerçekliğe kavuşuyor...”