Gazeteci, gazeteciliğini nasıl tespit ettirecek?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB’ye yönelik “yolsuzluk” soruşturmasının ardından gözaltına alınan yedi gazeteci hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlamış. Çünkü savcılık makamına göre bu yedi gazetecinin, “eylemleri haber amacıyla takip ettiğine dair bir tespit” bulunmuyormuş…

VAROL ERSOY
VAROL ERSOY varol.ersoy@medyaradar.com

Gazeteci kimdir, kimler haber yapma hakkına sahiptir?
Eskiden bu soruların yanıtı basitti:
Bir gazete, televizyon, radyo ya da haber ajansında halkı bilgilendirmek için haber ve görüntü toplayan, yayına hazırlayan kişilere gazeteci denirdi.
Bu kişilere de mesleklerini özgürce yapabilmeleri için her türlü kolaylık sağlanırdı.
İstiklal Marşı okunurken bile fotoğraf çekmek ya da görüntü almak için hareket etme hakkına sahip tek meslek grubu gazetecilerdi.
Savaşta bile dokunulmazlıkları vardı.

MEDYA BÜYÜDÜ
İnternet peydah olduktan sonra bu kavramlar değişti.
Klasik medya hızla yandaşlaşınca ve taraflı haber-yorum yayınlamaya başlayınca, sosyal medya çığ gibi büyüdü.
Artık bir haberin en doğrusunu almak isteyenler, bir elin beş parmağını geçmeyen bağımsız gazete ve televizyonun dışında, bağımsız internet sitelerine ve sosyal medyada kendilerine yer açan gazetecilere başvuruyor.
Sadece YouTube’da yüzlerce gazeteci bireysel medyalarını oluşturmuş durumda…
Bugün en fazla satılan gazetenin gerçek tirajı 50 bini geçmezken, YouTube’daki kanalların izlenme sayıları onlarca milyona ulaşıyor.
Durum böyle olunca yukarıdaki iki sorunun yanıtı da otomatik olarak değişiyor:
Artık gazeteci olmak için ille de bir gazetede, televizyonda, haber ajansında haberci ya da yayıncı olarak çalışmak gerekmiyor.
Gazetecilik bal gibi sosyal medyadan da yapılabiliyor.
Dolayısıyla sosyal medyada kendi adlarına kanal açan ya da internet sitelerinde çalışan kişiler de “habercilik yapma” hakkına en az gazetelerde çalışan meslektaşları kadar sahip…

GARİP GEREKÇE
Peki; neden yaptım bu uzun girişi?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB’ye yönelik “yolsuzluk” soruşturmasının ardından gözaltına alınan yedi gazeteci hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlamış.
Çünkü savcılık makamına göre bu yedi gazetecinin, “eylemleri haber amacıyla takip ettiğine dair bir tespit” bulunmuyormuş…
İyi de pazardaki bir pazarcının mal satmak gibi bir amacının olup olmadığı…
Ya da hastanedeki bir doktorun hastaları muayene ve tedavi edip etmediği sorgulanıyor mu?
Elbette sorgulanmıyor……
Bir pazarcı esnafı neden pazara gidiyorsa…
Bir doktor hastanede ne iş yapıyorsa…
Bir gazeteci de “haberin olduğu her yerde, kimseden izin almadan işini yapmakla” görevlidir.

GÖREVLERİ ENGELLENDİ
Savcı diyor ki, “Ben o gazetecilerin eylemleri haber amacıyla takip ettiğine dair bir tespitte bulunamadım!”
Bulunamazsın tabi Sayın Savcım…
Çünkü polis, o yedi meslektaşımızı görevlerini yaparken gözaltına aldı ve fotoğraf makinelerine, kameralarına, telefonlarına el koydu.
Dolayısıyla onlar gazeteci olarak izledikleri o eylemin haberini ya da görüntüsünü, gazetelerine, internet sitelerine, çalıştıkları YouTube kanalına geçemedi.
Eğer izin verseydiniz…
Eğer bu yedi meslektaşımız izledikleri o toplumsal olayla ilgili olarak çalıştıkları kurumlara haberlerini, görüntülerini geçebilselerdi; elinizde böyle bir TESPİT olacaktı.
Emrinizdeki polisler engellediği için o arkadaşlar bu eylemde görevlerini yapamadı.
Yani siz, gidiyorsunuz manavın tezgahındaki sebzelerine, meyvelerine el koyuyorsunuz; sonra da, “Pazarda sebze ve meyve satmak için bulunduğunu tespit edemedik” diyorsunuz…

AKSİNİN TESPİTİ VAR MI?
O yedi gazetecinin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan aldığı basın kartı, kurumlarından aldığı tanıtım kartları var…
Ellerinde fotoğraf makineleri, kameraları var…
Çalıştıkları kurumlarda daha önce yaptıkları yüzlerce haber var.
Diyorsunuz ki, “TESPİT YOK…”
Peki gazetecilik faaliyetinin tespiti yok da… Bu arkadaşların eyleme katılıp polise direndiklerinin tespiti var mı?
Hayır o da yok…
Yani sadece işlerini yapan basın emekçilerini kanıtsız, delilsiz suçluyorsunuz.

MEDYA BÜYÜDÜ
Olmuyor sayın savcılar, olmuyor…
Bu suçlama sadece o yedi meslektaşımızın değil, bu ülkedeki bütün gerçek gazetecilerin ağrına gidiyor.
Biz size “Adliyede savcılık yaptığınızı TESPİT edemedik, daha çok birilerinin avukatı gibi duruyorsunuz” deme hakkına sahip değilsek…
Sizin de bizim meslektaşlarımıza, “Eylemleri haber amacıyla takip ettiklerine dair bir tespitimiz yok” diyemezsiniz…
Derseniz adınız tarihe geçer…
Artık nasıl geçeceğini de varın siz tahmin edin!

DİĞER YAZILARI Enver Aysever AKP’ye katılıyor! Rasim Ozan’a, kim ‘Dur artık’ diyecek?
‘Ücrette adalet’ diye bir şey duydunuz mu? Gazeteci, gazeteciliğini nasıl tespit ettirecek? Musk’ın X’ine Türk tokadı! Bluesky’e hücum!
Tüm yazılarını göster