GAZETECİ AYŞE ÖZYILMAZEL BABASI NECO'NUN KENDİSİNDEN 25 YAŞ KÜÇÜK KADIN İÇİN, ANNESİNİ TERK ETMESİNİ GAZETESİ İÇİN YORUMLADI!..

Bir yastıkta kocamak denen şeye inanmıyorum. O kadar tahammülüm var mı bilmiyorum.Erkeklerin hayatımızdan gelip geçeceğini,yine sonunda kadın kadına kalacağımızı düşünüyorum.Kabak tadı gitmiyor bir türlü.Sevdiğim adamla beraber yaşlanmak istiyorum.

Yorumum yok, ortaya karışık hislerim var!

Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi! Çarşamba akşamı 'İlk Aşk' filminin galasına gittim. Her zamanki gibi biraz kokteyl izlenimi, biraz davetli yoklaması üstü film seyredeceğim işte. Deri ceketli Halit Ergenç yeni Bond Daniel Craig'i andırıyor, Bergüzar Korel İclal Aydın'nın eski haline ne kadar benziyor, İpek Tuzcuoğlu o saçları nasıl kabartıyor tadında kokteyl düşünceleri dönüp duruyor aklımda. Vakit geliyor, sinema salonunun kapıları açılıyor ve yerime geçiyorum. Filmin sonunda iki damla yaş süzülüyor gözümden. Toparlanıp salondan çıkış kuyruğuna giriyorum. Kapının önüne gelince ışıklardan gözüm kamaşıyor. Aman Allah'ım bu da ne?!!

HEPSİ AYNI ANDA!
Hah! Özcan Deniz kamera ordusuna demeç veriyor! Ayağındaki beyaz spor ayakkabıları, jean'i ve beyaz gömleğiyle tikican Özcan "Bir an o kasabada yaşamak istedim" diyor. Çaktırmadan arkasından geçerken duyuyorum. Tam arkadaşlarımı görüyorum ki burnumun dibinde bir mikrofon bitiyor. Muhabir bir şeyler soruyor. Acaba film hakkında görüş mü alacak? Atilla Dorsay yok mu? "Pardon duyamadım, ne dediniz?" dememe kalmadan on tane daha kamera geliyor ve beni köşeye sıkıştırıyorlar. Dediklerini anlayamıyorum, hem bu kameraların ışıkları gözlerimi kamaştırıyor. "Anlamadım ne dediniz?" "Babanızla anneniz boşanıyormuş ne diyeceksiniz, yorum yapar mısınız?" diyorlarmış. Çok akıllıyım ya "Yorum yok" deyip yırtacağımı zannediyorum. Köşeye sıkışmışım kaçamıyorum. "Ama bir şey söylemeyecek misiniz?", "Yazılanlar doğru mu?" diye soruyorlar. Hepsi aynı anda! Bozuk plak gibiyim durmadan tekrarlıyorum "Hayır, yorum yok, konuşmayacağım."

KABUSTA MIYIM?
Yürüyorum peşimden geliyorlar. Allah'ım kabusta mıyım? Günde beş öğün etrafında kameralarla gezen Hülya Avşar'ı Deniz Akkaya'sı, İbrahim Tatlıses'i ne yapıyor acaba? Bence korkunç bir hal. Kendimi dışarı dar atıyorum. Yorumum neymiş? Hani kızları olarak. Ne yalan söyleyeyim; yorumum yok, hislerim var. Fatih Aksoy'un demeçlerine, Hülya Avşar'ın evlilik fikirlerine, Pınar'ın devrimine yorumum var ama buna yok! Biri babam, biri annem ne yorumum olacak Allah aşkına! Dedim ya hislerim var. Mesela bir gün kadın olarak birçoğumuzun yalnız kalacağını hissediyorum. Bir yastıkta kocamak denen şeye zaten uzun zamandır inanmıyorum. O kadar tahammülüm var mı bilmiyorum. Erkeklerin hayatımızdan gelip geçeceğini ve yine sonunda kadın kadına kalacağımızı düşünüyorum. Ağzımdaki kabak tadı gitmiyor bir türlü. Sevdiğim adamla beraber yaşlanmak istiyorum ama hiçbir şeye güvenmiyorum. Yorum yapamıyorum.
AYŞE ÖZYILMAZEL /GÜNAYDIN
h