Gazeteci Ahmet Şık'a sansür! Instagram hesabı kapatıldı!
Şık’ın Instagram hesabı, Diyarbakır’daki Newroz kutlamalarında çektiği fotoğraflarına yönelik şikayetler nedeniyle kapatıldı.
Cumhuriyet gazetesi muhabiri Ahmet Şık’ın Instagram hesabı, Diyarbakır’daki Newroz kutlamalarında çektiği fotoğraflarına yönelik şikayetler nedeniyle kendisine haberi verilmeden kapatıldı.
Şık, konuyla ilgili Twitlonger.com adresinde kaleme aldığı "Hassas Türklerin İnstagramla imtihanı" başlıklı yazıda, ‘sosyal medya fenomeni‘ olmamasına karşın, Twitter’da hemen her siyasi görüşten takipçisi olduğunu, yazdıklarının herkesin durduğu yere göre değerlendirildiği için aynı anda hem övgü hem de küfüre maruz kaldığını belirtti.
İşte, Şık'ın o yazısı:
Bir “sosyal medya fenomeni” değilim ama Twitter'da, hemen her siyasal görüşten bir hayli takipçim var. Memleketin küçümsenmeyecek bir kısmı beni “darbeci” sanıyor. Bu zanna kapılmaya neden olan dava nedeniyle ulusalcı ya da milliyetçi olduğum düşünülüyor. Yakın geçmişteki her türlü kötülüğün tetikçiliğini üstlenen Cemaat içindeki çetenin eski suç ortağıyla giriştiği savaş nedeniyle, kader ortaklığı yaptığımızı sanan bir hayli AKP'li de takipçilerim arasında. Eski suç ortağının siyasal destekçisi AKP'nin uygulamalarını ve Cemaat'e yönelik kimi hukuksuzluklarını da eleştirdiğim için bu cenahtan takip edenler de mevcut. Muhaliflik çizgisini sadece AKP ya da Cemaat karşıtlığı noktasına indirgeyenler ve CHP'liler de azımsanmayacak oranda. Haliyle yazdıklarım herkesin durduğu yere göre değerlendirildiği için aynı anda hem övgü hem de küfüre maruz kalıyorum. Hatta aynı tweet nedeniyle Cemaatçilerden AKP'li, AKP'lilerden de Cemaatçi olmakla suçlanıp küfür yemişliğim var. AKPyi eleştirince “paralel”, Cemaat'i eleştirince “darbeci”, Kürtlerin yaşadığı bir haksızlığı dile getirince “bölücü”, Kürt hareketini eleştirince “Kemalist”, CHP'ye yönelik eleştiride bulununca “AKP'li” oluveriyorum. Söylenenler ne kadrar sinir bozucu bir hal alsa da gülüp geçiyorum. Bu kez gülüp geçmeyeceğim. Biraz kişisel bir mesele olmakla birlikte memleketin hâlet-i rûhiyesini anlattığı için yazılıyor bu yazı.
Yazının devamını okumak için tıklayın...
Şık, konuyla ilgili Twitlonger.com adresinde kaleme aldığı "Hassas Türklerin İnstagramla imtihanı" başlıklı yazıda, ‘sosyal medya fenomeni‘ olmamasına karşın, Twitter’da hemen her siyasi görüşten takipçisi olduğunu, yazdıklarının herkesin durduğu yere göre değerlendirildiği için aynı anda hem övgü hem de küfüre maruz kaldığını belirtti.
İşte, Şık'ın o yazısı:
Bir “sosyal medya fenomeni” değilim ama Twitter'da, hemen her siyasal görüşten bir hayli takipçim var. Memleketin küçümsenmeyecek bir kısmı beni “darbeci” sanıyor. Bu zanna kapılmaya neden olan dava nedeniyle ulusalcı ya da milliyetçi olduğum düşünülüyor. Yakın geçmişteki her türlü kötülüğün tetikçiliğini üstlenen Cemaat içindeki çetenin eski suç ortağıyla giriştiği savaş nedeniyle, kader ortaklığı yaptığımızı sanan bir hayli AKP'li de takipçilerim arasında. Eski suç ortağının siyasal destekçisi AKP'nin uygulamalarını ve Cemaat'e yönelik kimi hukuksuzluklarını da eleştirdiğim için bu cenahtan takip edenler de mevcut. Muhaliflik çizgisini sadece AKP ya da Cemaat karşıtlığı noktasına indirgeyenler ve CHP'liler de azımsanmayacak oranda. Haliyle yazdıklarım herkesin durduğu yere göre değerlendirildiği için aynı anda hem övgü hem de küfüre maruz kalıyorum. Hatta aynı tweet nedeniyle Cemaatçilerden AKP'li, AKP'lilerden de Cemaatçi olmakla suçlanıp küfür yemişliğim var. AKPyi eleştirince “paralel”, Cemaat'i eleştirince “darbeci”, Kürtlerin yaşadığı bir haksızlığı dile getirince “bölücü”, Kürt hareketini eleştirince “Kemalist”, CHP'ye yönelik eleştiride bulununca “AKP'li” oluveriyorum. Söylenenler ne kadrar sinir bozucu bir hal alsa da gülüp geçiyorum. Bu kez gülüp geçmeyeceğim. Biraz kişisel bir mesele olmakla birlikte memleketin hâlet-i rûhiyesini anlattığı için yazılıyor bu yazı.
Yazının devamını okumak için tıklayın...