'Gazete ve TV kanallarında DEAŞ diyen sadece Star kaldı'
Hürriyet gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, Türkiye ve dünya medyasının hitap konusunda bir türlü karar kılamadığı IŞİD-DEAŞ karmaşasını bugünkü köşesinde yorumladı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl gerçekleştirdiği Fransa ziyaretinin ardından Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne DEAŞ demesi üzerine başta hükümete yakın gazete ve televizyonlar olmak üzere bazı basın yayın organları örgüt için DEAŞ kısaltmasını kullanmaya başladı. Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, örgütün isminin kısaltılmasıyla ilgili farklı tercihleri bugünkü köşesine taşıyarak “Anadolu Ajansı, Sabah, Akşam ve Akit gazeteleri ile A Haber ve TGRT televizyonları, haberlerinde artık DAEŞ’i tercih ediyor. TRT ise yayınlarında daha çok DAİŞ kısaltmasına yer veriyor. Erdoğan’ın istediği gibi DEAŞ kısaltmasını kullanan sadece Star gazetesi kaldı” dedi.
Bildirici, yazısında “Hürriyet, Erdoğan’ın konuşmalarında DEAŞ ifadesini metinde korumakla birlikte yanına parantez içerisinde “IŞİD”i de ekliyor; diğer bütün haberlerde IŞİD diye yazıyor. Medyanın büyük çoğunluğu da öyle. Hürriyet’in yanı sıra Milliyet, Zaman, Habertürk, Cumhuriyet, Birgün, Bugün, Yeni Şafak, Taraf, Türkiye, Vatan, NTV ve CNNTürk de IŞİD’i kullanıyor. DEAŞ’ın kullanımındaki bu gerileme iktidar gücündeki erozyonun sonucu olsa gerek” ifadelerine yer verdi.
Faruk Bildirici’nin Hürriyet gazetesinde “Gücün söyleme etkisi” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Irak Şam İslam Devleti” örgütünün kısaltmasını “DEAŞ” diye kullanana kadar hiçbir görüş ayrılığı yoktu.
Medya, siyasetçiler ve uzmanlar, bu örgütün adını “IŞİD” diye kısaltıyordu. Doğrusu da buydu.
Erdoğan’ın geçen yılki Fransa ziyareti sırasında “DEAŞ” kısaltmasını kullanmasının ardından bir karmaşa başlamıştı. Kimileri IŞİD demeye devam ederken, özellikle hükümete yakın medya IŞİD’i bırakıp “DEAŞ” diye yazmayı tercih etmişti.
Erdoğan’a en hızlı şekilde ayak uyduranlar Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’ydı; bu iki kurum hemen IŞİD’den DEAŞ’a dönmüştü. Dışişleri, “Türkçe yazışmalarda ‘DEAŞ’, İngilizce yazışmalarda ‘DEASH’ kısaltmasına yer verilmesi” talimatını içeren genelge bile göndermişti. Tabii Başbakan Davutoğlu, bakanlar, bürokratlar, kimi uzmanlar ve medyanın bir bölümü de hemen IŞİD kısaltmasını terk etmişlerdi.
Fakat Erdoğan’ın tercihi problemliydi. Birincisi, Türkçe yerine Arapça ismin kısaltmasını tercih etmesinin nedenini açıklamadı. İkincisi, Arapça bilenler “Devlet’ül İslâmiyye fi’l Irak ve’ş Şam”ın kısaltmasını DEAŞ değil, DAEŞ diye yazıyor. Fransa başta olmak üzere çoğu Avrupa ülkesinde de DAEŞ kullanılıyor.
Bu nedenlerle Erdoğan’ın yanlış söylemine uyum öyle kolay değildi. Nitekim bakıyorum son zamanlarda, hükümete yakın medya kuruluşları bile Erdoğan’ın söylemine ayak uydurma çabasından vazgeçti. IŞİD demeyi bırakan iktidara yakın medyada DAEŞ kısaltması baskın duruma geçti. Anadolu Ajansı, Sabah, Akşam ve Akit gazeteleri ile A Haber ve TGRT televizyonları, haberlerinde artık DAEŞ’i tercih ediyor. TRT ise yayınlarında daha çok DAİŞ kısaltmasına yer veriyor. Erdoğan’ın istediği gibi DEAŞ kısaltmasını kullanan sadece Star gazetesi kaldı.
Hürriyet, Erdoğan’ın konuşmalarında DEAŞ ifadesini metinde korumakla birlikte yanına parantez içerisinde “IŞİD”i de ekliyor; diğer bütün haberlerde IŞİD diye yazıyor. Medyanın büyük çoğunluğu da öyle. Hürriyet’in yanı sıra Milliyet, Zaman, Habertürk, Cumhuriyet, Birgün, Bugün, Yeni Şafak, Taraf, Türkiye, Vatan, NTV ve CNNTürk de IŞİD’i kullanıyor.
DEAŞ’ın kullanımındaki bu gerileme iktidar gücündeki erozyonun sonucu olsa gerek. Oysa Erdoğan, iktidarının ilk yıllarında, AKP yerine AK Parti kısaltmasını medyanın büyük çoğunluğunun diline yerleştirmeyi başarmıştı. Türkçe dil kurallarına rağmen medyada Erdoğan’ın söyleminin uygulanması, gücün söylem üzerindeki müthiş etkisinin göstergesiydi.
Peki, medya kendi dilini, karşısındakinin gücüne bakarak değiştirmeli mi? Sanırım tek bir gazeteci bile bu soruya evet yanıtı veremez.
Bildirici, yazısında “Hürriyet, Erdoğan’ın konuşmalarında DEAŞ ifadesini metinde korumakla birlikte yanına parantez içerisinde “IŞİD”i de ekliyor; diğer bütün haberlerde IŞİD diye yazıyor. Medyanın büyük çoğunluğu da öyle. Hürriyet’in yanı sıra Milliyet, Zaman, Habertürk, Cumhuriyet, Birgün, Bugün, Yeni Şafak, Taraf, Türkiye, Vatan, NTV ve CNNTürk de IŞİD’i kullanıyor. DEAŞ’ın kullanımındaki bu gerileme iktidar gücündeki erozyonun sonucu olsa gerek” ifadelerine yer verdi.
Faruk Bildirici’nin Hürriyet gazetesinde “Gücün söyleme etkisi” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Irak Şam İslam Devleti” örgütünün kısaltmasını “DEAŞ” diye kullanana kadar hiçbir görüş ayrılığı yoktu.
Medya, siyasetçiler ve uzmanlar, bu örgütün adını “IŞİD” diye kısaltıyordu. Doğrusu da buydu.
Erdoğan’ın geçen yılki Fransa ziyareti sırasında “DEAŞ” kısaltmasını kullanmasının ardından bir karmaşa başlamıştı. Kimileri IŞİD demeye devam ederken, özellikle hükümete yakın medya IŞİD’i bırakıp “DEAŞ” diye yazmayı tercih etmişti.
Erdoğan’a en hızlı şekilde ayak uyduranlar Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’ydı; bu iki kurum hemen IŞİD’den DEAŞ’a dönmüştü. Dışişleri, “Türkçe yazışmalarda ‘DEAŞ’, İngilizce yazışmalarda ‘DEASH’ kısaltmasına yer verilmesi” talimatını içeren genelge bile göndermişti. Tabii Başbakan Davutoğlu, bakanlar, bürokratlar, kimi uzmanlar ve medyanın bir bölümü de hemen IŞİD kısaltmasını terk etmişlerdi.
Fakat Erdoğan’ın tercihi problemliydi. Birincisi, Türkçe yerine Arapça ismin kısaltmasını tercih etmesinin nedenini açıklamadı. İkincisi, Arapça bilenler “Devlet’ül İslâmiyye fi’l Irak ve’ş Şam”ın kısaltmasını DEAŞ değil, DAEŞ diye yazıyor. Fransa başta olmak üzere çoğu Avrupa ülkesinde de DAEŞ kullanılıyor.
Bu nedenlerle Erdoğan’ın yanlış söylemine uyum öyle kolay değildi. Nitekim bakıyorum son zamanlarda, hükümete yakın medya kuruluşları bile Erdoğan’ın söylemine ayak uydurma çabasından vazgeçti. IŞİD demeyi bırakan iktidara yakın medyada DAEŞ kısaltması baskın duruma geçti. Anadolu Ajansı, Sabah, Akşam ve Akit gazeteleri ile A Haber ve TGRT televizyonları, haberlerinde artık DAEŞ’i tercih ediyor. TRT ise yayınlarında daha çok DAİŞ kısaltmasına yer veriyor. Erdoğan’ın istediği gibi DEAŞ kısaltmasını kullanan sadece Star gazetesi kaldı.
Hürriyet, Erdoğan’ın konuşmalarında DEAŞ ifadesini metinde korumakla birlikte yanına parantez içerisinde “IŞİD”i de ekliyor; diğer bütün haberlerde IŞİD diye yazıyor. Medyanın büyük çoğunluğu da öyle. Hürriyet’in yanı sıra Milliyet, Zaman, Habertürk, Cumhuriyet, Birgün, Bugün, Yeni Şafak, Taraf, Türkiye, Vatan, NTV ve CNNTürk de IŞİD’i kullanıyor.
DEAŞ’ın kullanımındaki bu gerileme iktidar gücündeki erozyonun sonucu olsa gerek. Oysa Erdoğan, iktidarının ilk yıllarında, AKP yerine AK Parti kısaltmasını medyanın büyük çoğunluğunun diline yerleştirmeyi başarmıştı. Türkçe dil kurallarına rağmen medyada Erdoğan’ın söyleminin uygulanması, gücün söylem üzerindeki müthiş etkisinin göstergesiydi.
Peki, medya kendi dilini, karşısındakinin gücüne bakarak değiştirmeli mi? Sanırım tek bir gazeteci bile bu soruya evet yanıtı veremez.