GAZETE HABERTÜRK'TE KÖŞE SAVAŞLARI MI? MURAT BARDAKÇI SERDAR TURGUT'U ŞİFRELİ YAZIYLA VURDU!
Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Serdar Turgut'u şifreli yazıyla vurdu.. Nasıl mı? Yazıyı dikkatle inceleyin göreceksiniz!
Mizah ithâlâtçıları
SHIT! Kahretsin! Yazı günüm geldi. Birşeyler karalayıp köşemi doldurmak zorundayım... Genel yayın yönetmenime "Yazmam şart mı? Para alabilmek için mutlaka yazmak zorunda mıyım" diye sordum, "Yazmazsan kuruş vermeyiz" dedi. Çok sinirlendim ve içimden onu öldürmek geliyor!
Evde sabahtan beri düşünüyorum ama yazacak bir konu bulamıyorum. Galiba en iyisi gene Asiye’den bahsetmek! Geçen gün saydım, köşemde son on sene içerisinde tam üçyüz elli yedi bin altı yüz seksen dört defa Asiye’yi yazmışım. Ama ne yapayım, başka konum ve
de çarem yok... Asiye benim can simidim, şablonum!
Rahatımı bozmayı hiç sevmem... Konusuz kaldığım günlerde Asiye’den bahsetmek işimi çok kolaylaştırıyor ama bu kadın canımı sıkmaya başladı. Zaten evlendiğimiz
günden beri doğru dürüst bir yemek bile pişirmedi.
Dün pazara gidip lâhana almış. Akşam, kapuska yedik. "Kapuskayı böğürtlen turşusu ile kaynatırsan afrodizyak gibi olur" diye kaç defa söyledim, dinletemedim. "Tuzu galiba biraz fazla" diyecek oldum ama öyle bir bakış attı ki, korktum. Mecbur kaldım, "Kapuskanın iyisi şap gibi olanıdır. Eline sağlık" dedim. Sofradaki ibrik de canımı çok sıktı ya, neyse...
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
SHIT! Kahretsin! Yazı günüm geldi. Birşeyler karalayıp köşemi doldurmak zorundayım... Genel yayın yönetmenime "Yazmam şart mı? Para alabilmek için mutlaka yazmak zorunda mıyım" diye sordum, "Yazmazsan kuruş vermeyiz" dedi. Çok sinirlendim ve içimden onu öldürmek geliyor!
Evde sabahtan beri düşünüyorum ama yazacak bir konu bulamıyorum. Galiba en iyisi gene Asiye’den bahsetmek! Geçen gün saydım, köşemde son on sene içerisinde tam üçyüz elli yedi bin altı yüz seksen dört defa Asiye’yi yazmışım. Ama ne yapayım, başka konum ve
de çarem yok... Asiye benim can simidim, şablonum!
Rahatımı bozmayı hiç sevmem... Konusuz kaldığım günlerde Asiye’den bahsetmek işimi çok kolaylaştırıyor ama bu kadın canımı sıkmaya başladı. Zaten evlendiğimiz
günden beri doğru dürüst bir yemek bile pişirmedi.
Dün pazara gidip lâhana almış. Akşam, kapuska yedik. "Kapuskayı böğürtlen turşusu ile kaynatırsan afrodizyak gibi olur" diye kaç defa söyledim, dinletemedim. "Tuzu galiba biraz fazla" diyecek oldum ama öyle bir bakış attı ki, korktum. Mecbur kaldım, "Kapuskanın iyisi şap gibi olanıdır. Eline sağlık" dedim. Sofradaki ibrik de canımı çok sıktı ya, neyse...
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ