GAZETE HABERTÜRK MUHABİRİNİN KALEMİNDEN AYDINLARIN SON GÜNLERİ: "KUM SAATİ/SUİKAST ÖNCESİ SON GÜNLER"

Teröre kurban giden Abdi İpekçi,Turan Dursun,Doç.Dr.Bahriye Üçok,Prof.Dr.Muammer Aksoy,Çetin Emeç, Uğur Mumcu,Eşref Bitlis, Onat Kutlar,Ahmet Taner Kışlalı ve Necip Hablemitoğlu´nun ölmeden önceki son günleri kitap oldu.

Gazete Habertürk'ün deneyimli muhabiri Ümran Avcı´nın kaleme aldığı ve Bilgi Yayınevi´nden çıkan "Kum Saati / Suikast Öncesi Son Günler" isimli kitapta, tartışma yaratacak iddialara ve çarpıcı gerçekler var...

Onat Kutlar´ı yanlış ameliyat mı ölüme götürdü

31 Aralık 1994´te The Marmara Oteli´nin girişinde bulunan Opera Cafe´ye konulan bombanın patlaması sonucu yaralanan ve 11 Ocak 1995´te hayatını kaybeden Onat Kutlar...

Evliliklerinin 5. yılını kutlamak için eşi Filiz Kutlar´la buluşmak üzere The Marmara´ya giden Kutlar, eşiyle buluşamadan
0laydan sonra Amerikan Hastanesi´ne kaldırılan Onat Kutlar ameliyat alındı. Sabah 04.00´e kadar süren operasyon sonrası doktorlar yaptıkları açıklamada, ameliyatının başarılı geçtiğini ancak parçalardan parçalardan biri belkemiğinde sinire isabet ettiği için Kutlar´ın yürüyemeyeceğini söylediler. Sevenleri bu haberle perişan olurken tek teselli Kutlar´ın hayatta kalabilmiş olmasıydı.
Onat Kutlar her şeyden habersiz yoğun bakıma alındı. Yoğun Bakınm servisinde herkes iyileşti iyileşecek diye beklerken Onat Kutlar´ın sağlığı kötüye gitmeye başladı. Bir aksilik yaşandığını ilk fark eden Prof. Dr. Gençay Gürsoy o günleri katıpta şu cümlelerle anlatıyor:

Karın bölgesindeki yırtık atlanmış

Bir karın zarı iltihabı durumun olduğunu ve bunun nedeninin de anlaşılmadığını gördüm. Acaba her şey gerektiği gibi yapıldı mı konusunda birtakım kuşkular uyandırdı bende. İlk ameliyatı genç bir cerrahın yaptığını öğrendim. Ardından daha tecrübeli karın cerrahıyla konuştum. Ameliyat sırasında bir bölgenin taranıp taranmadığı konusunda onlar da kuşkuya düştüler. 12 parmak bağırsağının arkasında yırtık olabilir. Acaba oraya bakıldı mı? Dendi. Operasyonu yapan kişiye soruldu, "Evet baktım yırtık yoktu" dedi.
Kadın bölgesinde bir yırtık olduğu şüphesi beyinlerini kemirmeye başlayınca Kutlar´ın ikinci kez ameliyata alınmasına karar verildi. Devamını yine Gürsoy anlatıyor:
"Taşıdığımız endişe ameliyat sırasında doğrulandı. O tecrübeli cerrahın bize ifade ettiğine göre ameliyat edildiğinde zaten çok da bir şansı kalmamıştı. Karın bölgesi yeniden açıldığında görüldü ki, artık kurtaracak bir durum yoktu. 12 parmak bağırsağının arkasındaki yırtık o telaş içinde atlanmış."

Sonraki süreçte, ilk ameliyata tecrübeli bir cerrah girseydi ve 12 parmak bağırsağının ardındaki yırtık atlanmamış olsaydı, Onat Kutlar bugün hayatta olabilir miydi? Sorusu kafaları kemirecekti...

Ötenazi istiyorum

Sağlığıyla birlikte morali de gitgide bozulan Onat Kutlar artık ziyaretçi kabul etmez duruma geldi. Korkunç acılar içindeki Onat Kutlar sonunda dayanamadı ve ötenazi hakkını istedi. Kitabın bu ilginç bölümünde ise Filiz Kutlar o anları şöyle anlatıyor: "Doktorlar kemik ağrısının çok olduğunu söylediler. Belden aşağısı tutmuyordu ve korkunç acılar çekiyordu. İlk zamanlar doktorlar, `bize yardımcı oluyor. Çok fazla uyuşturucu vermeyeceğiz´ diyordu. O günlerde daha kendini bırakmamıştı. Yaşamak için gayret ediyordu. Bacaklarının tutmayacağını öğrenince değişti. Yoğun bakımdaki 6. günden sonra değişti. Söylemek zor, kendime bile söyleyemiyorum ama ötenazi istemiş. `Ötenazi hakkımı istiyorum´ demiş doktorlara. Onu kaybettikten bir hafta sonra duydum. Onat ölüm hakkını istemiş çünkü öyle tekerlekli sandalyeye bağlı yaşamak istemezdi."