GAZETE BASKINLARINA BÜYÜK TEPKİ!
Çok sayıda gazetecinin gözaltına alınmasının ardından Özgür Gündem önünde gazetecilerden bir destek açıklaması yapıldı.
Bu sabah saatlerinde DİHA ve Özgür Gündem’e yapılan baskınlar ve BirGün, Evrensel, ETHA, AFP ve Vatan gazetesi muhabirlerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda gazetecinin gözaltına alınmasının ardından Özgür Gündem önünde gazetecilerden bir destek açıklaması yapıldı.
Dicle Haber Ajansı ve Özgür Gündem’e yapılan baskınların gazetecilerden Özgür Gündem önünde destek açıklaması yapıldı. Gazeteciler bu akşam saat 19.30’da Taksim Tramvay durağında bir araya gelecek ve operasyonlara tepkilerini dile getirecek.
“İşareti Beşir Atalay verdi”
Özgür Gündem’in önünde yapılan basın açıklamasını okuyan ETHA muhabiri Derya Okatan, Başbakan yardımcısı Beşir Atalay’ın ‘KCK operasyonları koordinasyon içinde tartışılmış, kararlaştırılmış, planlanmış ve yürütülüyor’ açıklamasının yapılan baskınların siyasi iktidar eliyle olduğunun kanıtı olduğunu söyledi.
Atalay’ın sözlerinin ardından sabah saatlerinde Dicle Haber Ajansı’nın 8 bürosu, ajans çalışanlarının evleri, Özgür Gündem Gazetesi, Etik Ajans ve Gün Matbaası ile Etkin Haber Ajansı editörünün evi polis tarafından basıldığını belirten Okatan, AKP hükümetinin Türkiye’de cezaevlerinde bulunan 66 gazeteci ile yetinmediğini dile getirdi. Özgür basına yönelik operasyonların son bulmasını isteyen Okatan, gözaltına alınan ve tutuklu bulunan gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını talep etti.
“Özgür Gündem’in başına gelmeyen kalmadı”
Özgür Gündem gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Avukat Eren Keskin, Özgür Gündem’in ilk çıktığı günden bu yana çok fazla baskıyla karşılaştığını dile getirdi. 90’lı yıllarda gazetenin avukatlığını yaptığını belirten Keskin, 20 yıldır gazetenin başına gelmeyenin kalmadığını, gazetenin bombalandığını, kapatıldığını, yazarlarının katledildiğini, küçücük dağıtımcılarının öldürüldüğünü ifade etti. KCK adıyla yapılan baskınların en açık göstergesinin bu operasyon olduğunu belirten Keskin, kimi basın kurumlarının KCK operasyonu şeklinde haber yapmasını protesto ederek, operasyonun basına yönelik olarak planlandığını dile getirdi. Hepimiz KCK’liyiz diyen Keskin, operasyonun Kürt halkını hedef aldığını ancak gazetenin yayınına devam edeceğini söyledi.
ÇGD operasyonu kınadı
Çağdaş Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu baskınların ardından yaptığı açıklamada, Dicle Haber Ajansı’nın bürolarının basılmasını, Ankara Büro Temsilcisi ve ÇGD üyesi Kenan Kırkaya’nın gözaltına alınmasını kınadı. Gazeteciler ve basın kuruluşlarının üzerindeki baskıların ve saldırıların, korku ve ağır oto sansür iklimini arttırdığının belirtildiği açıklamada şöyle denildi: "ÇGD olarak medya kuruluşuları ve gazeteciler üzerindeki bu baskı ve gözaltıların sona erdirilmesini gazeteci arkadaşımız Kenan Kırkaya ve gözaltına alınan tüm meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Özellikle basın kuruluşlarını ve yazarları bu haksızlığa ve baskılara karşı tepki vermeye davet ediyoruz.”
"Türkiye utanç ülkesiydi ortaçağ ülkesi oldu"
Birçok basın bürosuna ve gazeteye baskın yapılmasının ardından Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi şunları dile getirdi: "Operasyonların sorumlusu siyasi iktidardır. Türkiye bu utanç tablosundan kurtulsun. Türkiye utanç ülkesiydi, karanlık ortaçağ ülkesine döndü. Arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Kanunlarda acil olarak değişiklikler yapılmalı, TMK kaldırılmalıdır. Dünyanın hiçbir yerinde gazeteler, televizyonlar, ajanslar terör örgütü yuvası olarak değerlendirilmez. Bu terör örgütü denen topluluklar nasıl bir örgütlermiş ki, sadece gazetecilik mesleği içerisine elemanlarını yerleştirmişler! Yargılanan tümüyle gazetecilik faaliyetidir. Arkadaşlarımız herhangi bir örgüt eylemi sırasında karargahta yakalanan kişiler de değildir. İşyerlerinde, evlerinde terör örgütü faaliyeti değil gazetecilik faaliyeti yapılır. Oralardan toplananların delil olması Türkiye’ye mahsus bir durumdur, kabul edilemez. Arkadaşlarımıza şahidiz, kefiliz meslek faaliyetlerinden ötürü yargılandıklarına tanıklık ediyoruz. Konuyu Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun gündemine aldık. Yakın zamanda kitlesel bir eylem gerçekleştireceğiz."
38 meslektaşımız gözaltında"
Bu sabah onlarca gazetecinin gözaltına alınmasının ardından, Gazetecilere Özgürlük Platformu’da bir açıklama yaparak duruma tepki gösterdi.
Demokrasinin birinci şartı olan basın özgürlüğünün ve hukukun üstünlüğünün ayaklar altına alındığının belirtildiği açıklamada, “Muhalif olan her gazetecinin “Terör örgütü üyeliği ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek “ iddiasıyla gözaltına alındığı belirtildi.
Dönem Başkanlığını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yaptığı GÖP’ün açıklamasında şöyle denildi: “Son olarak 38 meslektaşımız gözaltına alındı. Gazetecilere yönelik gözaltılar, tutuklamalar ve açılan davalar bu ülkede fikir suçlarını yeniden hortlatmıştır. Türkiye Çin’den sonra en fazla gazetecinin tutuklu olduğu ülke konumundadır” denildi.
Gelişmelerin en endişe verici yanının araştırmacı gazetecilerin özgürce görev yapmalarının adeta bir kampanya halinde engellenmeye çalışılması olduğu belirtilirken, basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması talep edildi.
Birçok gazeteden destek geldi
DİHA ve Özgür Gündem’e yapılan baskınlar ve BirGün, Evrensel, ETHA ve Vatan gazetesi muhabirlerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda gazetecinin gözaltına alınmasının ardından Özgür Gündem önünde yapılan açıklamaya birçok basın kurumundan da destek geldi. Basın açıklamasına sendika.org, ETHA, Evrensel, BirGün, Atılım ve Bianet gibi basın kurumları destek sunarken, soL Haber Portalı adına Yayın Kurulu üyeleri Yiğit Günay, Emre Deveci ve soL çalışanları da açıklamada yer aldı.
Bu akşam eylem var
Bu arada ‘Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları’ grubu adına basın açıklamasına katılan gazeteci Gülşah Karadağ, bu akşam saat 19.30’da çok sayıda gazetecinin katılacağı büyük bir eylem yapılacağını duyurdu. Buna göre gazeteciler bu akşam saat 19.30’da Taksim Tramvay durağı önünde bir araya gelecek ve yapılan operasyonu protesto edecek.
Dicle Haber Ajansı ve Özgür Gündem’e yapılan baskınların gazetecilerden Özgür Gündem önünde destek açıklaması yapıldı. Gazeteciler bu akşam saat 19.30’da Taksim Tramvay durağında bir araya gelecek ve operasyonlara tepkilerini dile getirecek.
“İşareti Beşir Atalay verdi”
Özgür Gündem’in önünde yapılan basın açıklamasını okuyan ETHA muhabiri Derya Okatan, Başbakan yardımcısı Beşir Atalay’ın ‘KCK operasyonları koordinasyon içinde tartışılmış, kararlaştırılmış, planlanmış ve yürütülüyor’ açıklamasının yapılan baskınların siyasi iktidar eliyle olduğunun kanıtı olduğunu söyledi.
Atalay’ın sözlerinin ardından sabah saatlerinde Dicle Haber Ajansı’nın 8 bürosu, ajans çalışanlarının evleri, Özgür Gündem Gazetesi, Etik Ajans ve Gün Matbaası ile Etkin Haber Ajansı editörünün evi polis tarafından basıldığını belirten Okatan, AKP hükümetinin Türkiye’de cezaevlerinde bulunan 66 gazeteci ile yetinmediğini dile getirdi. Özgür basına yönelik operasyonların son bulmasını isteyen Okatan, gözaltına alınan ve tutuklu bulunan gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını talep etti.
“Özgür Gündem’in başına gelmeyen kalmadı”
Özgür Gündem gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Avukat Eren Keskin, Özgür Gündem’in ilk çıktığı günden bu yana çok fazla baskıyla karşılaştığını dile getirdi. 90’lı yıllarda gazetenin avukatlığını yaptığını belirten Keskin, 20 yıldır gazetenin başına gelmeyenin kalmadığını, gazetenin bombalandığını, kapatıldığını, yazarlarının katledildiğini, küçücük dağıtımcılarının öldürüldüğünü ifade etti. KCK adıyla yapılan baskınların en açık göstergesinin bu operasyon olduğunu belirten Keskin, kimi basın kurumlarının KCK operasyonu şeklinde haber yapmasını protesto ederek, operasyonun basına yönelik olarak planlandığını dile getirdi. Hepimiz KCK’liyiz diyen Keskin, operasyonun Kürt halkını hedef aldığını ancak gazetenin yayınına devam edeceğini söyledi.
ÇGD operasyonu kınadı
Çağdaş Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu baskınların ardından yaptığı açıklamada, Dicle Haber Ajansı’nın bürolarının basılmasını, Ankara Büro Temsilcisi ve ÇGD üyesi Kenan Kırkaya’nın gözaltına alınmasını kınadı. Gazeteciler ve basın kuruluşlarının üzerindeki baskıların ve saldırıların, korku ve ağır oto sansür iklimini arttırdığının belirtildiği açıklamada şöyle denildi: "ÇGD olarak medya kuruluşuları ve gazeteciler üzerindeki bu baskı ve gözaltıların sona erdirilmesini gazeteci arkadaşımız Kenan Kırkaya ve gözaltına alınan tüm meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Özellikle basın kuruluşlarını ve yazarları bu haksızlığa ve baskılara karşı tepki vermeye davet ediyoruz.”
"Türkiye utanç ülkesiydi ortaçağ ülkesi oldu"
Birçok basın bürosuna ve gazeteye baskın yapılmasının ardından Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi şunları dile getirdi: "Operasyonların sorumlusu siyasi iktidardır. Türkiye bu utanç tablosundan kurtulsun. Türkiye utanç ülkesiydi, karanlık ortaçağ ülkesine döndü. Arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Kanunlarda acil olarak değişiklikler yapılmalı, TMK kaldırılmalıdır. Dünyanın hiçbir yerinde gazeteler, televizyonlar, ajanslar terör örgütü yuvası olarak değerlendirilmez. Bu terör örgütü denen topluluklar nasıl bir örgütlermiş ki, sadece gazetecilik mesleği içerisine elemanlarını yerleştirmişler! Yargılanan tümüyle gazetecilik faaliyetidir. Arkadaşlarımız herhangi bir örgüt eylemi sırasında karargahta yakalanan kişiler de değildir. İşyerlerinde, evlerinde terör örgütü faaliyeti değil gazetecilik faaliyeti yapılır. Oralardan toplananların delil olması Türkiye’ye mahsus bir durumdur, kabul edilemez. Arkadaşlarımıza şahidiz, kefiliz meslek faaliyetlerinden ötürü yargılandıklarına tanıklık ediyoruz. Konuyu Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun gündemine aldık. Yakın zamanda kitlesel bir eylem gerçekleştireceğiz."
38 meslektaşımız gözaltında"
Bu sabah onlarca gazetecinin gözaltına alınmasının ardından, Gazetecilere Özgürlük Platformu’da bir açıklama yaparak duruma tepki gösterdi.
Demokrasinin birinci şartı olan basın özgürlüğünün ve hukukun üstünlüğünün ayaklar altına alındığının belirtildiği açıklamada, “Muhalif olan her gazetecinin “Terör örgütü üyeliği ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek “ iddiasıyla gözaltına alındığı belirtildi.
Dönem Başkanlığını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yaptığı GÖP’ün açıklamasında şöyle denildi: “Son olarak 38 meslektaşımız gözaltına alındı. Gazetecilere yönelik gözaltılar, tutuklamalar ve açılan davalar bu ülkede fikir suçlarını yeniden hortlatmıştır. Türkiye Çin’den sonra en fazla gazetecinin tutuklu olduğu ülke konumundadır” denildi.
Gelişmelerin en endişe verici yanının araştırmacı gazetecilerin özgürce görev yapmalarının adeta bir kampanya halinde engellenmeye çalışılması olduğu belirtilirken, basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması talep edildi.
Birçok gazeteden destek geldi
DİHA ve Özgür Gündem’e yapılan baskınlar ve BirGün, Evrensel, ETHA ve Vatan gazetesi muhabirlerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda gazetecinin gözaltına alınmasının ardından Özgür Gündem önünde yapılan açıklamaya birçok basın kurumundan da destek geldi. Basın açıklamasına sendika.org, ETHA, Evrensel, BirGün, Atılım ve Bianet gibi basın kurumları destek sunarken, soL Haber Portalı adına Yayın Kurulu üyeleri Yiğit Günay, Emre Deveci ve soL çalışanları da açıklamada yer aldı.
Bu akşam eylem var
Bu arada ‘Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları’ grubu adına basın açıklamasına katılan gazeteci Gülşah Karadağ, bu akşam saat 19.30’da çok sayıda gazetecinin katılacağı büyük bir eylem yapılacağını duyurdu. Buna göre gazeteciler bu akşam saat 19.30’da Taksim Tramvay durağı önünde bir araya gelecek ve yapılan operasyonu protesto edecek.