GANİ MÜJDE OSMANLI'NIN PEŞİNİ BIRAKMIYOR!
Fox TV'nin 'Osmanlı komedisi' Harem bu gece yayınlandı. TV eleştirmenimiz Murat Tolga Şen dizinin ilk bölümünü izledi ve yorumladı.
Gani Müjdenin Osmanlı üzerinden komedi yapma hevesi Muhteşem Yüzyılın reytinglerde her hafta tescillenen başarısı ile yeniden canlanmışa benzer... Gişede başarılı, sansasyonel Kahpe Bizansın ardından başroldeki Ata Demirere rağmen ne eleştirmene, ne de seyirciye yaranabilen Osmanlı Cumhuriyeti...
Geçtiğimiz sezonda olaylı bir final yapan Yahşi Cazibenin ardından böyle bir dönem komedisinin gelmesi beni şaşırtmadı. Asıl şaşırtıcı olan, Türkiye TVlerinde ilk kez, halihazırda yayınlanan bir dizinin parodileştirilmesi oldu ki bunun sonu umarım iki dizinin yapımcılarını karşı karşıya getirmez. Açıktan bir beslenme hali var çünkü... Diğer popüler dizilere de eser miktarda gönderme yapılıyor ama asıl maden Muhteşem Yüzyıl!
Olmayan türün parodisi yapılmaz ama Muhteşem Yüzyıl yayınlandığı iki sezonda epey bir tiye alınacak malzeme verdi aslında. Gani Müjdede bir kısmı Yahşi Cazibeden toparladığı oyuncularla böyle bir denemeye girişmiş.
Yazımın amacı beğenmemezlik yapıp zalimce eleştirmek değil. İyisini, kötüsünü kısaca belirtip aradan çekilmek istiyorum. Dizinin ilk bölümü teknik açıdan çok temiz görünüyor. Alaya aldığı Muhteşem Yüzyıl gibi macerayı dört duvar arasına hapsetmemiş, dış mekanlardan olabildiğince faydalanılmış. Bu da seyrettiğimiz şeyin bir temsil olduğunu unutup hikayeye kaptırmamıza yol açıyor ancak esprilerin genç seyirciyle arası pek iyi değil. Onların tabiriyle "geyiğin dozu aşılmış". Örnek; Saraya çocuk doğurtmak için gelen ebenin kör olması... Körebe!
Medyacıların sevdiği bir söz vardır; Sex sells (Seks satar)... Harem dizisi bunun pek bir farkında olarak bir sürü güzel kadınla ve dekolteyle dolduruyor ekranı. Yayınlandığı saat yüzünden RTÜKle başı bu yüzden derde girebilir.
Oyunculuklar daha ilk bölümden alışabileceğimiz kadar sevimli... Diziyi götüren asların en iyisi, komedi de her zaman daha başarılı bulduğum Levent Üzümcü... Bu aktörün kıymetinin bilinemediğini düşünüyorum. Umarım bu onun için doğru proje olur. Önder Açıkbaş seyretmekten çok hazzetmediğim bir isim ama dalavereci vezir rolünde oldukça iyi... Levent Üzümcü ile güzel paslaşıyorlar. Mehmet Ali Erbil ise iyice ezberlediği şablon oyunculuğuyla sahnede görünüyor. Kötü diyemeyiz ama alıştık artık bu numaralara...
Uzun lafın kısası; Harem riskli bir proje... Güncel olmayan bir dönemin komedisi zor iş. Seyirci çok sevebilir ama hızlı bir şekilde sıkılabilir. Bir komedi dizisi için pahalı bir prodüksiyon olması da cabası... Gani Müjdenin bu temaya ilginç bir takıntısı var. Bakalım ömrü ne kadar olacak?
twitter.com/murattolga
Geçtiğimiz sezonda olaylı bir final yapan Yahşi Cazibenin ardından böyle bir dönem komedisinin gelmesi beni şaşırtmadı. Asıl şaşırtıcı olan, Türkiye TVlerinde ilk kez, halihazırda yayınlanan bir dizinin parodileştirilmesi oldu ki bunun sonu umarım iki dizinin yapımcılarını karşı karşıya getirmez. Açıktan bir beslenme hali var çünkü... Diğer popüler dizilere de eser miktarda gönderme yapılıyor ama asıl maden Muhteşem Yüzyıl!
Olmayan türün parodisi yapılmaz ama Muhteşem Yüzyıl yayınlandığı iki sezonda epey bir tiye alınacak malzeme verdi aslında. Gani Müjdede bir kısmı Yahşi Cazibeden toparladığı oyuncularla böyle bir denemeye girişmiş.
Yazımın amacı beğenmemezlik yapıp zalimce eleştirmek değil. İyisini, kötüsünü kısaca belirtip aradan çekilmek istiyorum. Dizinin ilk bölümü teknik açıdan çok temiz görünüyor. Alaya aldığı Muhteşem Yüzyıl gibi macerayı dört duvar arasına hapsetmemiş, dış mekanlardan olabildiğince faydalanılmış. Bu da seyrettiğimiz şeyin bir temsil olduğunu unutup hikayeye kaptırmamıza yol açıyor ancak esprilerin genç seyirciyle arası pek iyi değil. Onların tabiriyle "geyiğin dozu aşılmış". Örnek; Saraya çocuk doğurtmak için gelen ebenin kör olması... Körebe!
Medyacıların sevdiği bir söz vardır; Sex sells (Seks satar)... Harem dizisi bunun pek bir farkında olarak bir sürü güzel kadınla ve dekolteyle dolduruyor ekranı. Yayınlandığı saat yüzünden RTÜKle başı bu yüzden derde girebilir.
Oyunculuklar daha ilk bölümden alışabileceğimiz kadar sevimli... Diziyi götüren asların en iyisi, komedi de her zaman daha başarılı bulduğum Levent Üzümcü... Bu aktörün kıymetinin bilinemediğini düşünüyorum. Umarım bu onun için doğru proje olur. Önder Açıkbaş seyretmekten çok hazzetmediğim bir isim ama dalavereci vezir rolünde oldukça iyi... Levent Üzümcü ile güzel paslaşıyorlar. Mehmet Ali Erbil ise iyice ezberlediği şablon oyunculuğuyla sahnede görünüyor. Kötü diyemeyiz ama alıştık artık bu numaralara...
Uzun lafın kısası; Harem riskli bir proje... Güncel olmayan bir dönemin komedisi zor iş. Seyirci çok sevebilir ama hızlı bir şekilde sıkılabilir. Bir komedi dizisi için pahalı bir prodüksiyon olması da cabası... Gani Müjdenin bu temaya ilginç bir takıntısı var. Bakalım ömrü ne kadar olacak?
twitter.com/murattolga