FT: Erdoğan kariyerinin en büyük kumarını oynuyor
Financial Times gazetesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı "macerası"nın hem Türkiye hem de bölge için yansımaları olacağını vurguladı.
Gazete, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına aday olarak kariyerinin en büyük kumarını oynadığını öne sürdü.
Erdoğan'ın sadece Türkiye için etken bir politikacı olmayıp; güç ve etki bakımından modern zamanlarda kendisinden önceki tüm başbakanları gölgede bıraktığını belirten Fianancial Times şöyle devam etti:
"Son 12 ay içinde bu uzun ve sert kişilik, çoğu hükümeti batıracak nitelikte sancılar atlattı; polisin aşırı güç kullanarak bastırdığı kitlesel protestolar; yolsuzluk soruşturması; eski İslami müttefikiyle bozuşması."
"Ama sadece sert ve abartılı dil ile coşkulu podyum konuşamaları iktidarda kalmak için yeterli olmaz."
"Gözünü, başbakanlık koltuğunu Ağustos'ta Türkiye'nin ilk doğrudan seçimle iş başına getirilecek olan cumhurbaşkanlığı ile takas etmeye diken 60 yaşındaki Erdoğan, kendi geleceğini de riske atarak siyasi sistemi sarsıp büyük olasılıkla ülke tarihinin akışını da değiştirecek."
"Onunla vakit geçirenler, zafer kazanacağından emin olduğunu söylüyor ve anketler de kazanmanın eşiğinde olduğuna işaret ediyor. Zaten Başbakan üst üste sekiz ulusal seçim kazandı: üçü parlemento seçimleri, üç yerel seçim ve aralarında cumhurbaşkanının doğrudan seçilmesini de kanunlaştıran 2007'deki anayasa referandumu."
Gazete, "Erdoğan, bir seçim daha kazanarak, Türkiye'nin parlementer sistemini kendi kişisel yetkilerine kaydırmaya oynuyor. Ülkesinin ulu lideri olma arayışı sadece 77 milyonluk Türk nüfusu için değil, NATO üyesi Türkiye'nin bir istikrar direği olmayı sürdürdüğü ve Erdoğan'ın siyasi İslam deneyiminin yakından takip edildiği krizlerle dolu Ortadoğu için de yansımaları olacaktır" yorumunu yaptı.
Financial Times, AK Parti sözcüsü Hüseyin Çelik'in, "Başbakan Erdoğan kendisinden önceki diğer başbakanlar gibi değildi ve daha önceki cumhurbaşkanları gibi de olmayacak" şeklindeki sözlerini hatırlatarak, bu beklentinin gittikçe daha fazla otoritarizm uyarılarında bulunan Erdoğan aleyhtarlarını telaşlandırdığını belirtti.
Gazete, "Şimdi sorulan soru Türkiye'de hayata egemen olan adamın cumhurbaşkanlığı arayışıyla daha da fazla yetkilere sahip olup olmayacağı ya da hükümet üzerindeki günlük kontrolünü kaybedip kaybetmeyeceği" diye yazdı.
Erdoğan'ın "inatçı" bir karaktere sahip olduğunu belirten Financial Times, "Büyük hedeflerle yola çıktı: Türkiye'yi dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline getirmek; daha dinci bir kuşak yetiştirmek; ve bir bölge ve dünya lideri olmak. Ama Erdoğan'ın yolsuzluk soruşturması nedeniyle suçladığı eski müttefiki Fetullah Gülen ile savaşı da dahil olmak üzere kendi arzularını dayatması Türkiye'de ve dünyanın dört bir yanında alarmları çaldırdı" diye yazdı.
Erdoğan'ın sadece Türkiye için etken bir politikacı olmayıp; güç ve etki bakımından modern zamanlarda kendisinden önceki tüm başbakanları gölgede bıraktığını belirten Fianancial Times şöyle devam etti:
"Son 12 ay içinde bu uzun ve sert kişilik, çoğu hükümeti batıracak nitelikte sancılar atlattı; polisin aşırı güç kullanarak bastırdığı kitlesel protestolar; yolsuzluk soruşturması; eski İslami müttefikiyle bozuşması."
"Ama sadece sert ve abartılı dil ile coşkulu podyum konuşamaları iktidarda kalmak için yeterli olmaz."
"Gözünü, başbakanlık koltuğunu Ağustos'ta Türkiye'nin ilk doğrudan seçimle iş başına getirilecek olan cumhurbaşkanlığı ile takas etmeye diken 60 yaşındaki Erdoğan, kendi geleceğini de riske atarak siyasi sistemi sarsıp büyük olasılıkla ülke tarihinin akışını da değiştirecek."
"Onunla vakit geçirenler, zafer kazanacağından emin olduğunu söylüyor ve anketler de kazanmanın eşiğinde olduğuna işaret ediyor. Zaten Başbakan üst üste sekiz ulusal seçim kazandı: üçü parlemento seçimleri, üç yerel seçim ve aralarında cumhurbaşkanının doğrudan seçilmesini de kanunlaştıran 2007'deki anayasa referandumu."
Gazete, "Erdoğan, bir seçim daha kazanarak, Türkiye'nin parlementer sistemini kendi kişisel yetkilerine kaydırmaya oynuyor. Ülkesinin ulu lideri olma arayışı sadece 77 milyonluk Türk nüfusu için değil, NATO üyesi Türkiye'nin bir istikrar direği olmayı sürdürdüğü ve Erdoğan'ın siyasi İslam deneyiminin yakından takip edildiği krizlerle dolu Ortadoğu için de yansımaları olacaktır" yorumunu yaptı.
Financial Times, AK Parti sözcüsü Hüseyin Çelik'in, "Başbakan Erdoğan kendisinden önceki diğer başbakanlar gibi değildi ve daha önceki cumhurbaşkanları gibi de olmayacak" şeklindeki sözlerini hatırlatarak, bu beklentinin gittikçe daha fazla otoritarizm uyarılarında bulunan Erdoğan aleyhtarlarını telaşlandırdığını belirtti.
Gazete, "Şimdi sorulan soru Türkiye'de hayata egemen olan adamın cumhurbaşkanlığı arayışıyla daha da fazla yetkilere sahip olup olmayacağı ya da hükümet üzerindeki günlük kontrolünü kaybedip kaybetmeyeceği" diye yazdı.
Erdoğan'ın "inatçı" bir karaktere sahip olduğunu belirten Financial Times, "Büyük hedeflerle yola çıktı: Türkiye'yi dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline getirmek; daha dinci bir kuşak yetiştirmek; ve bir bölge ve dünya lideri olmak. Ama Erdoğan'ın yolsuzluk soruşturması nedeniyle suçladığı eski müttefiki Fetullah Gülen ile savaşı da dahil olmak üzere kendi arzularını dayatması Türkiye'de ve dünyanın dört bir yanında alarmları çaldırdı" diye yazdı.