FT: Doğan Grubu'nun satılması, Türkiye medyasına büyük bir darbe
Haberde, medya kuruluşlarının "hükümet yanlısı agresif bir çizgi" izlediği bir dönemde bu gelişmenin yaşandığı vurgulandı.
İngiliz Financial Times (FT) gazetesi, Doğan Medya Grubu'nun Demirören Grubu'na satılması ile Türkiye'de "hükümet yanlısı gazete ve televizyonların ağırlığı altındaki" medyanın "büyük bir darbe" alacağını yazdı.
"Türk medya kralı Erdoğan müttefiğine medya ordusunu satmayı kabul etti" başlıklı haber, FT'nin Ankara'daki muhabiri Laura Pitel imzasıyla yayınlandı.
Haberde Doğan Grubu'ndan bir yetkilinin şu sözlerine yer verildi:
"Bu Türk medyası için tarihi bir an. Bunlar zor zamanlar. Herkes üzgün. Ama bence insanlar bunun kaçınılmaz olduğunun farkındaydı."
'Dikkatli, bazen de hükümet yanlısı çizgi izledi'
BBC Türkçe'nin ulaştığı Doğan Grubu içindeki kaynaklar da satış konusunda anlaşma sağlandığını doğrulamıştı. Satışla ilgili İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na bir açıklama yapılması bekleniyor.
Aydın Doğan'ın sahibi olduğu şirketin bünyesinde, Hürriyet, Posta, Kanal D, CNNTürk ile Doğan Burda Dergi grubu gibi kuruluşlar yer alıyor.
FT'nin haberinde, medya kuruluşlarının "hükümet yanlısı agresif bir çizgi" izlediği bir dönemde bu gelişmenin yaşandığı vurgulandı.
Haberde şu ifadelere yer verildi:
"2016'daki darbe girişimi sonrası zaten çok sınırlı olan muhalif basına hızla el kondu. 100 kadar gazeteci parmaklıklar ardında.
"Doğan, (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'la uzun süredir ihtilaf halindeydi ama geçtiğimiz yıllarda holdingi ve medya grubu hükümetin ağır baskısı altında kalınca, dikkatli, zaman zaman hükümet yanlısı bir çizgi takındı.
"Ancak satılmaları Erdoğan'ın yakın çemberinde sayılmayan az sayıda medya sahiplerinden birinin gidişi anlamına geliyor."
'Bir devrin sonu'
Haberde 1990'lı ve 2000'li yıllarda Doğan grubu için çalışmış olan gazeteci ve basın özgürlüğü savunucusu Andrew Finkel'in de Doğan'ın "eski günlerden geriye kalan az sayıda gruptan biri olduğu" görüşüne yer verildi.
Finkel, gelişmeyi "bir devrin sonu" diye niteledi.
82 yaşındaki Aydın Doğan'ın 28 Şubat sürecine destek vermekle suçlandığı ve başbakanlığı döneminde Erdoğan'ın, hükümete karşı taraflı olduğu gerekçesiyle kendisini sertçe eleştirdiği belirtilen haberde, 2009'da Doğan Grubu'na 4,2 milyar lira vergi cezası kesildiği hatırlatıldı.
Aydın Doğan o dönem "herşeyin temeli siyasi" sözleriyle vergi kaçakçılığı suçlamalarını reddetmişti.
Doğan Grubu bünyesindeki CNN Türk ve Hürriyet'ten gazeteci ve köşe yazarlarının "hükümete karşı fazla eleştirel" yaklaşımları nedeniyle "gözden düştüğü ya da işten çıkarıldığına" da değinildi.
Satışın duyulmasının ardından Doğan hisseleri yüzde 17'yle hızlı bir yükselişe geçmişti.
Demirören Grubu'nun, Doğan'ı bir ortakla birlikte satın alabilebileceği konuşuluyor.
2011 yılında Demirören, yine Doğan Grubu bünyesindeki Milliyet ve Vatan gazetelerini 74 milyon dolara satın almıştı.
"Türk medya kralı Erdoğan müttefiğine medya ordusunu satmayı kabul etti" başlıklı haber, FT'nin Ankara'daki muhabiri Laura Pitel imzasıyla yayınlandı.
Haberde Doğan Grubu'ndan bir yetkilinin şu sözlerine yer verildi:
"Bu Türk medyası için tarihi bir an. Bunlar zor zamanlar. Herkes üzgün. Ama bence insanlar bunun kaçınılmaz olduğunun farkındaydı."
'Dikkatli, bazen de hükümet yanlısı çizgi izledi'
BBC Türkçe'nin ulaştığı Doğan Grubu içindeki kaynaklar da satış konusunda anlaşma sağlandığını doğrulamıştı. Satışla ilgili İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na bir açıklama yapılması bekleniyor.
Aydın Doğan'ın sahibi olduğu şirketin bünyesinde, Hürriyet, Posta, Kanal D, CNNTürk ile Doğan Burda Dergi grubu gibi kuruluşlar yer alıyor.
FT'nin haberinde, medya kuruluşlarının "hükümet yanlısı agresif bir çizgi" izlediği bir dönemde bu gelişmenin yaşandığı vurgulandı.
Haberde şu ifadelere yer verildi:
"2016'daki darbe girişimi sonrası zaten çok sınırlı olan muhalif basına hızla el kondu. 100 kadar gazeteci parmaklıklar ardında.
"Doğan, (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'la uzun süredir ihtilaf halindeydi ama geçtiğimiz yıllarda holdingi ve medya grubu hükümetin ağır baskısı altında kalınca, dikkatli, zaman zaman hükümet yanlısı bir çizgi takındı.
"Ancak satılmaları Erdoğan'ın yakın çemberinde sayılmayan az sayıda medya sahiplerinden birinin gidişi anlamına geliyor."
'Bir devrin sonu'
Haberde 1990'lı ve 2000'li yıllarda Doğan grubu için çalışmış olan gazeteci ve basın özgürlüğü savunucusu Andrew Finkel'in de Doğan'ın "eski günlerden geriye kalan az sayıda gruptan biri olduğu" görüşüne yer verildi.
Finkel, gelişmeyi "bir devrin sonu" diye niteledi.
82 yaşındaki Aydın Doğan'ın 28 Şubat sürecine destek vermekle suçlandığı ve başbakanlığı döneminde Erdoğan'ın, hükümete karşı taraflı olduğu gerekçesiyle kendisini sertçe eleştirdiği belirtilen haberde, 2009'da Doğan Grubu'na 4,2 milyar lira vergi cezası kesildiği hatırlatıldı.
Aydın Doğan o dönem "herşeyin temeli siyasi" sözleriyle vergi kaçakçılığı suçlamalarını reddetmişti.
Doğan Grubu bünyesindeki CNN Türk ve Hürriyet'ten gazeteci ve köşe yazarlarının "hükümete karşı fazla eleştirel" yaklaşımları nedeniyle "gözden düştüğü ya da işten çıkarıldığına" da değinildi.
Satışın duyulmasının ardından Doğan hisseleri yüzde 17'yle hızlı bir yükselişe geçmişti.
Demirören Grubu'nun, Doğan'ı bir ortakla birlikte satın alabilebileceği konuşuluyor.
2011 yılında Demirören, yine Doğan Grubu bünyesindeki Milliyet ve Vatan gazetelerini 74 milyon dolara satın almıştı.