FT: 14 Aralık'la ilk kez hayal ürünü bir dizi hedef alındı
'Pazar günü yaşanan operasyonu farklı kılan şey bir televizyon dizisi ekibinden 10 kişinin de hedeflenmesi oldu'
İngiliz Financial Times gazetesi yer alan bir haber-analiz, 14 Aralık operasyonunda Tek Türkiye dizisi ekibinin de gözaltına alınmasına dikkat çekiyor ve dizinin neden soruşturma kapsamına girmiş olabileceği sorusuna yanıt arıyor.
Daniel Dombey ve Funja Güler imzalı haberde, "Türkiye'de daha önce de emniyet mensupları ve gazeteciler gözaltına alınmışlardı. Pazar günü yaşanan operasyonu farklı kılan şey bir televizyon dizisi ekibinden 10 kişinin de hedeflenmesi oldu" deniyor.
Gözaltına alınanlar arasında senaristlerin, yönetmenlerin ve grafik tasarımcıların da bulunduğu ifade edilen haberde "Bu alışılmadık gözaltılar Gülen hareketinin ne kadar geniş bir alana nüfuz ettiğini ve [Cumhurbaşkanı Recep Tayyip] Erdoğan'ın bu nüfuzu kırmak için ne kadar ileri gidebileceğini gösterdi" deniyor.
'İlk kez kurgu suç sayılıyor'
Haberde Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Ceren Sözeri'nin yorumlarına da yer veriliyor:
"Türkiye'de ilk kez bu tür bir suçlamayla karşılaşıyoruz. Hayal ürünü, kurgu olan bir dizinin suç sayıldığını görüyoruz. Bu gerçekten de inanması güç bir olay ve Türkiye'deki basın ve sanat özgürlüğü açısından da çok tehlikeli."
2010'da sonlanan Tek Türkiye dizisinde yer alan 'Tahşiyeciler'in 'terör örgütü' olarak tasvir edildiği belirtilen haberde, "Hükümet dizide yer alan betimlemelerin 2009'da Gülen hareketi tarafından rakip dini oluşumlara karşı yürütülen karalama kampanyasının bir parçası olduğunu savunuyor" deniyor.
'Senaryoyu Gülen mi yazdı?'
Haberde, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın avukatı Fikrat Duran'ın görüşlerine de yer veriliyor.
Duran, gözaltına alınan dizi ekibine sorguda "Soruşturmaya konu olan dizi bölümlerinde diyalogları siz mi yazdınız, Fethullah Gülen mi yazdı?" gibi soruların yöneltildiğini söylüyor ve "Büyük bir karalama kampanyası yürütülüyor" diyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Pazartesi günü yaptığı konuşmaya da yer verilen haberde Erdoğan'ın "Bunların hepsi yurt içinde olduğu gibi yurt dışındaki inlerinde de takip edilecekler" sözleri hatırlatılıyor.
Haber Carnegie Enstitüsü'nde ziyaretçi profesör olarak bulunan Sinan Ülgen'in yorumlarıyla sonlanıyor:
"Erdoğan içine girdiği mücadeleye o kadar odaklanmış durumda ki eylemlerinin uluslararası boyutta ne gibi sonuçlar doğruabileceğini umursamıyor gibi gözüküyor."
Daniel Dombey ve Funja Güler imzalı haberde, "Türkiye'de daha önce de emniyet mensupları ve gazeteciler gözaltına alınmışlardı. Pazar günü yaşanan operasyonu farklı kılan şey bir televizyon dizisi ekibinden 10 kişinin de hedeflenmesi oldu" deniyor.
Gözaltına alınanlar arasında senaristlerin, yönetmenlerin ve grafik tasarımcıların da bulunduğu ifade edilen haberde "Bu alışılmadık gözaltılar Gülen hareketinin ne kadar geniş bir alana nüfuz ettiğini ve [Cumhurbaşkanı Recep Tayyip] Erdoğan'ın bu nüfuzu kırmak için ne kadar ileri gidebileceğini gösterdi" deniyor.
'İlk kez kurgu suç sayılıyor'
Haberde Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Ceren Sözeri'nin yorumlarına da yer veriliyor:
"Türkiye'de ilk kez bu tür bir suçlamayla karşılaşıyoruz. Hayal ürünü, kurgu olan bir dizinin suç sayıldığını görüyoruz. Bu gerçekten de inanması güç bir olay ve Türkiye'deki basın ve sanat özgürlüğü açısından da çok tehlikeli."
2010'da sonlanan Tek Türkiye dizisinde yer alan 'Tahşiyeciler'in 'terör örgütü' olarak tasvir edildiği belirtilen haberde, "Hükümet dizide yer alan betimlemelerin 2009'da Gülen hareketi tarafından rakip dini oluşumlara karşı yürütülen karalama kampanyasının bir parçası olduğunu savunuyor" deniyor.
'Senaryoyu Gülen mi yazdı?'
Haberde, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın avukatı Fikrat Duran'ın görüşlerine de yer veriliyor.
Duran, gözaltına alınan dizi ekibine sorguda "Soruşturmaya konu olan dizi bölümlerinde diyalogları siz mi yazdınız, Fethullah Gülen mi yazdı?" gibi soruların yöneltildiğini söylüyor ve "Büyük bir karalama kampanyası yürütülüyor" diyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Pazartesi günü yaptığı konuşmaya da yer verilen haberde Erdoğan'ın "Bunların hepsi yurt içinde olduğu gibi yurt dışındaki inlerinde de takip edilecekler" sözleri hatırlatılıyor.
Haber Carnegie Enstitüsü'nde ziyaretçi profesör olarak bulunan Sinan Ülgen'in yorumlarıyla sonlanıyor:
"Erdoğan içine girdiği mücadeleye o kadar odaklanmış durumda ki eylemlerinin uluslararası boyutta ne gibi sonuçlar doğruabileceğini umursamıyor gibi gözüküyor."