"FOTOĞRAFLARIMI DA ÇEKSELER UMURUMDA DEĞİL!.." SERDAR TURGUT'TAN UÇUK İNTERNET PROJESİ!..

Bir kameranın karşısına zenci kadını çırılçıplak oturtacağım ve sonunda o kameraya orgazm olarak fışkırtacak.

Sanırım aşık oldum


Ciddiyetten tamamen çıkıp hayatımı yeni gonzo projelerine adamışken ve müthiş bir yeni proje de geliştirmişken, daima benim kötülüğümü istemiş olan gazete yönetiminden gelen bir telefon ile planlarım yarıda kesildi.
29 Ekim'de Çankaya Köşkü'ndeki resepsiyona gideceğimi söylediler.


....
Ne olursa olsun bu resepsiyon olayının benim planlarımı suya düşürdüğü de kesin.


Oysa kendime harika bir yeni proje bulmuştum.


Şimdi bunu size anlatacağım.


Bunu hemen yapamasam da cumhuriyet resepsiyonundan sonra atılacağım hapishaneden çıkınca mutlaka yapacağım, buna karalıyım. Hazır olun şimdilik rafa kalkan projemi açıklıyorum. Tavsiyem; okumadan çocukları evden uzaklaştırın ve birkaç duble atın. Sinirleriniz gevşesin biraz, tahammül çıtanız yükselsin.


1970'li yıllarda benim New York Times Square'da sıkça sahnede seyrettiğim bir zenci kadın vardı. Kadının yaptığı şuydu; tamamen erkek seyircilerden oluşan salondaki sahneye bir adet iskemle koyduruyordu. Sonra sahneye tamamen çıplak çıkıp sandalyeye oturuyordu.
Şimdi düşünüyorum da böyle terbiyesiz şeylerin bir aile gazetesinde yazılması doğru değil. Onun için ondan sonra neler olduğunu yazmayacağım.
Gazetelerde interaktiflik olabilseydi daha şu anda bile yaklaşık 10 bin adet 'devam et' mesajı almış olacağıma da eminim. Bir gün internette yazmaya başlayınca bunu da yaparız diyorum.


Neyse çıplak kadın sahnenin ucundaki iskemlesine oturduktan sonra kendisiyle oynamaya başlar ve orgazm olurdu. Onun orgazmı fışkırtan türdü. Kabul ediyorum ki bu özel bir başarı gerektirmiyor. Bazı kadınlar böyledir ama o kadını özel yapan nokta şuydu; o kendisini seyretmekte olan adamlar arasından seçtiklerini tam surattan vururdu fışkırttığıyla. Ben onu seyretmeye her gittiğimde salonun arka koltuklarına oturmaya özellikle dikkat ettim. O günlerde şehirde çok meşhur olmuştu bu kadın. Hatta suratına fışkırtılsın diye onu takip eden ve hep ön sıralarda oturan adamlar bile vardı. Nasıl rock artistlerini takip eden groupieler varsa, bu kadını takip eden 'groupie adamlar' oluşmuştu. Şimdilerde bu kadın 60'lı yaşlarında.


Benim bu hayattaki en önemli haber kaynaklarım olan ve araştırmacı gazeteciliğime daima katkı yapmış olan New Yorklu pezevenklerden birkaçını aradım, internetten bir arama yaptım ve kadını da sonunda buldum. O artık bir babaanne, hala daha bir süpermarkette çalışıyor.
Yeni projem gidip onunla bir mülakat yapmaktı. Hatıralarını soracaktım ona. Hayat felsefesi nedir, eski şaşaalı günlerini özlüyor mu, suratına fışkırttığı adamlardan birkaçını daha sonra tanıdı mı, onlar nasıl adamlardı, aralarında örnek aile babası olarak sayılabilecekler var mıydı, hayata tekrar gelse yine sahneye çıkar mıydı? 'Trannies for Grannies' (yaşlı kadınlardan hoşlanan travestiler) filminde oynaması için kendisine rol teklif edilmiş miydi? Söylememe belki gerek yoktur ama bu film kült statüsünü çoktan kazandı tabii ki.


Bunu bir gazete promosyon olarak verse bence çok iyi olur.


Bütün bu soruları ve belki de daha fazlasını Türk okuyucuları okuyup öğrenmeyi hak ediyorlardı ama cumhuriyet resepsiyonu bu önemli projeyi ertelememe neden oldu. Dediğim gibi resepsiyonda yaşanacaklardan sonra gireceğim hapishaneden çıkar çıkmaz gideceğim onun yanına. Bu arada bir internet projesi de geldi aklıma. Umarım ninenin eski yeteneği hala daha sürüyordur. Eğer öyleyse bir kameranın karşısına onu çırılçıplak oturtacağım ve sonunda o kameraya fışkırtacak, hatta etrafına seyirci olarak travestileri de koyabilirim ve travestiler tezahürat yaparken 'the end' yazacak. Yine dünya çapında izleyici rekoru kırar bu film.
Hapishaneden çıkınca giderim diyorum ya artık bu sadece bir projeden ibaret değil, şimdi gitmem zorunluluk da olmuş durumda.
Çünkü mutlaka gidip Marge Simpson ile çılgınca sevişmem gerekiyor. Playboy dergisi için soyunan Marge Simpson'un fotoğraflarını görünce bu bende bir sabit fikir haline geldi. Fotoğrafları tahrik edici bulduğumu Twitter'da çoktan ilan ettim. Bu arada sabit fikrimi daha da güçlendiren bir şey de oldu. Marge Simpson için açılan forumda birileri onun ayaklarının da seksi olduğunu yazdı. Baktım da sadece ayağı değil, bacakları da seksi Marge Simpson'un. Galiba benimki artık sadece cinsel arzu değil, aşık da olmaya başlamış olabilirim. Fışkırtan nine ile mülakat yapmaya gittiğimde Marge ile de mutlaka birlikte olacağım.
Fotoğraflarımı da çekseler umurumda değil çünkü benimki sadece basit bir kaçamak değil. Ben böyle banal şeyleri aştım artık, ben bir kadını sevdim.

Serdar Turgut/Akşam