FOTOĞRAF SANATÇISINI ÖLDÜREN İRANLI PARİSA´YA ÖMÜR BOYU HAPİS CEZASI İSTENDİ
Fotoğraf sanatçısı Mehmet Gülbiz'i Beyoğlu'ndaki evinde el ve ayaklarını bağladıktan sonra bıçaklayarak öldürdüğü, ardından da evde yangın çıkardığı öne sürülen İran uyruklu Parisa'nın ömür boyu hapis cezasına çarptırılması istendi.
Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Parisa Esteshamnia ve avukatları ile Mehmet Gülbiz'in ablası olan
müdahil Özgül Gülbiz katıldı.
Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Yavuz Özeren, 4 Şubat 2005 tarihinde Mehmet Gülbiz'in evinin kapı
aralığından dışarı duman sızdığını fark eden komşuların durumu polise bildirdiğini, olay yerine gelerek daireye giren güvenlik kuvvetlerinin Mehmet Gülbiz'in birçok yerinden bıçaklanarak öldürüldüğünü, ayrıca
cesedi ile birlikte evinin de yakılmak istendiğini belirlediğini söyledi.
Bilgisayar kayıtlarından hareket edilerek sanığa ulaşıldığını ifade eden Özeren, başlangıçta olayı inkar eden sanığın, daha sonra Mehmet Gülbiz ile bir süre arkadaşlık yaptığını, kendisinde bazı resimlerin olduğunu, bunları almak istediğinde Gülbiz'in cinsel
birleşmeye zorladığını, kabul etmeyince de üzerine saldırdığını, bu saldırı sırasında önünde bulunan bıçağı alarak kendisini bıçakladığını savunduğunu kaydetti.
Sanığın sonraki aşamalarda da olayı farklı farklı anlattığını bildiren Özeren, olay sırasında sanık ile ölen arasındaki ilişkiyi
görüntüleyen kamera kayıtlarında ise başlangıçta 2 kişi arasında meydana gelebilecek cinsel birleşme görüntüsü olduğunu, devamında
cinsel birleşmeye farklı bir boyut getirmek amacıyla sanık tarafından inandırılan Gülbiz'in el ve gözlerini bağladığını, bir süre
seviştikten sonra ''Bir şey getireceğim'' diyerek odadan ayrıldığını,döndüğünde elinde 20 santimetre uzunluğunda bıçak bulunduğunu, yine
sevişiyormuş gibi davranıp aniden ve bütün gücüyle Mehmet Gülbiz'e sapladığının görüldüğünü ifade etti.
Savcı Özeren, sanığın, ölenin hareketsiz hale gelmesinden sonra odadan çıktığını, bir süre sonra geri dönerek öldüğünden emin olmak
için bıçağı saplamaya devam ettiğini, nitekim Adli Tıp Kurumu raporunda Gülbiz'in vücudunda 39 adet kesici ve delici alet yarası
tespit edildiğini söyledi.
Savcı Özeren, ceza yargılamasında örnek olarak ele alınacak bu davada bir kişinin kendi ölümünü çok net bir şekilde kalıcı belgesel
niteliğinde kayda aldığını, ibret olacak nitelikteki öldürme eylemi değerlendirildiğinde olayın çok iyi tasarlanmış öldürme eylemi olarak gerçekleştiğini, ayrıca eylemin devamında ve sonundaki yakılma
konumunda sanığın bu eylemi canavarca hisle işlediğinin anlaşıldığını belirtti.
Bu nedenle sanığın ''canavarca bir hisle tasarlayarak adam öldürmek'' suçundan yeni TCK'nın 82/a-b maddeleri gereğince
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını isteyen Savcı Özeren, sanığa ayrıca, olay gecesi ölene ait bazı eşyayı alarak hırsızlık suçunu da işlediği gerekçesiyle 3 ile 7 yıl arasında hapis
cezası verilmesini talep etti.
Mütalaaya karşı savunması sorulan Parisa Esteshamnia, savunmasını hazırlamak için süre istedi.
Sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştıran mahkeme heyeti, Esteshamnia ve avukatına son savunmalarını hazırlaması için süre vererek, duruşmayı erteledi.
http://www.nj
müdahil Özgül Gülbiz katıldı.
Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Yavuz Özeren, 4 Şubat 2005 tarihinde Mehmet Gülbiz'in evinin kapı
aralığından dışarı duman sızdığını fark eden komşuların durumu polise bildirdiğini, olay yerine gelerek daireye giren güvenlik kuvvetlerinin Mehmet Gülbiz'in birçok yerinden bıçaklanarak öldürüldüğünü, ayrıca
cesedi ile birlikte evinin de yakılmak istendiğini belirlediğini söyledi.
Bilgisayar kayıtlarından hareket edilerek sanığa ulaşıldığını ifade eden Özeren, başlangıçta olayı inkar eden sanığın, daha sonra Mehmet Gülbiz ile bir süre arkadaşlık yaptığını, kendisinde bazı resimlerin olduğunu, bunları almak istediğinde Gülbiz'in cinsel
birleşmeye zorladığını, kabul etmeyince de üzerine saldırdığını, bu saldırı sırasında önünde bulunan bıçağı alarak kendisini bıçakladığını savunduğunu kaydetti.
Sanığın sonraki aşamalarda da olayı farklı farklı anlattığını bildiren Özeren, olay sırasında sanık ile ölen arasındaki ilişkiyi
görüntüleyen kamera kayıtlarında ise başlangıçta 2 kişi arasında meydana gelebilecek cinsel birleşme görüntüsü olduğunu, devamında
cinsel birleşmeye farklı bir boyut getirmek amacıyla sanık tarafından inandırılan Gülbiz'in el ve gözlerini bağladığını, bir süre
seviştikten sonra ''Bir şey getireceğim'' diyerek odadan ayrıldığını,döndüğünde elinde 20 santimetre uzunluğunda bıçak bulunduğunu, yine
sevişiyormuş gibi davranıp aniden ve bütün gücüyle Mehmet Gülbiz'e sapladığının görüldüğünü ifade etti.
Savcı Özeren, sanığın, ölenin hareketsiz hale gelmesinden sonra odadan çıktığını, bir süre sonra geri dönerek öldüğünden emin olmak
için bıçağı saplamaya devam ettiğini, nitekim Adli Tıp Kurumu raporunda Gülbiz'in vücudunda 39 adet kesici ve delici alet yarası
tespit edildiğini söyledi.
Savcı Özeren, ceza yargılamasında örnek olarak ele alınacak bu davada bir kişinin kendi ölümünü çok net bir şekilde kalıcı belgesel
niteliğinde kayda aldığını, ibret olacak nitelikteki öldürme eylemi değerlendirildiğinde olayın çok iyi tasarlanmış öldürme eylemi olarak gerçekleştiğini, ayrıca eylemin devamında ve sonundaki yakılma
konumunda sanığın bu eylemi canavarca hisle işlediğinin anlaşıldığını belirtti.
Bu nedenle sanığın ''canavarca bir hisle tasarlayarak adam öldürmek'' suçundan yeni TCK'nın 82/a-b maddeleri gereğince
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını isteyen Savcı Özeren, sanığa ayrıca, olay gecesi ölene ait bazı eşyayı alarak hırsızlık suçunu da işlediği gerekçesiyle 3 ile 7 yıl arasında hapis
cezası verilmesini talep etti.
Mütalaaya karşı savunması sorulan Parisa Esteshamnia, savunmasını hazırlamak için süre istedi.
Sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştıran mahkeme heyeti, Esteshamnia ve avukatına son savunmalarını hazırlaması için süre vererek, duruşmayı erteledi.
http://www.nj