FLAŞ!...FLAŞ!...FLAŞ!...FATİH ALTAYLI'DAN ŞOK İDDİA: "ERTUĞRUL ÖZKÖK 5 MİLYON DOLAR TRANSFER ÜCRETİ,AYDA 100 BİN DOLARA SABAH'A GEÇİYOR"!..

Gazeteci Fatih Altaylı, Yeni Harman Dergisi'ne verdiği röportajda yine şimşekleri üzerine çekecek açıklamalarda bulundu. İşte uzun süre konuşulacak röportajdan satır başları ve röportajdan önemli bölümler...

* Aydın Doğan'ın sicili ne kadar temizse Turgay Ciner'inki ondan 10 kat daha temizdir.
* Doğrusu ben Ertuğrul Özkök'ün zekasına hep saygı duymuşumdur ama galiba artık ona da saygı duymama gerek kalmayacak.
* Size bomba bir haber vereceğim. Sıkı durun. Koltuğa tutunun. Düşmeyin. Mesela Ertuğrul Özkök desem? Galiba 5 milyon dolar transfer, ayda 100 bin dolar maaş.
* Bakın Sezar'ın hakkı Sezar'a; Özkök'ü halk yanlış tanır. İş takipçiliği falan yoktur. Onun için önemli olan Hürriyet'in başında kalmaktır, zengin olmak değil. * Zafer Mutlu murahhas aza oluyor, Özkök Sabah'ın başına geçiyor.
*Ertuğrul Özkök öyle zannedildiği gibi paracı falan değildir. Bilmez zaten para işlerini. O hayal ettiği standartta yaşıyor ve belli yatırımlar yapabiliyor. Evleri var, bankada çok da sayılmayacak parası var. Zaten bütün masrafları şirketten. Cebinde şirket kredi kartı var.
* Keşke Ertuğrul Özkök de Aydın Doğan ile böyle bir anlaşma yapsaydı. Aydın Bey servetini bin kere arttırırken, Ertuğrul Özkök hayatını garantiye alabilmek için 10 yıl daha genel yayın yönetmeni kalmaya gayret etmezdi.
* Sabah'la anlaşma yapan ilk Doğan Grubu yöneticisi ben değilim. Ben riskli geldim. Çok daha süper anlaşmalar yapanlar olmuş.
Sabah'ta 14 milyar maaş aldığınızı söylemiştiniz. Doğan ve Özkök buna da takılmışlar. Doğan Grubu'nda aldığınız ücretle kıyaslanırsa, bu ücret için iş değiştirmek için çıldırmış olmanız lazım. Peki diğer gelirleriniz, televizyon program ücretleri? Aylık gelirinizin beyan ettiğinizin 5-6 katı olması lazım. Böyle bir yalana neden gerek duyuyorsunuz?
Bunu hep söyledim: "Ben Hürriyet'ten Sabah'a para için geçmedim, hatta daha azına geçtim" diye. İnanmadılar. Kıbleleri para olunca parasız bir işe inanmıyorlar. Ciner'e geçerken Doğan Grubu'ndan aldığım miktarları söyledim. Turgay Bey bazılarına itiraz etti ve "Biz bunları veremeyiz" dedi. Ben de "Zaten öyle bir talebim yok" dedim. Doğan Grubu'nda ne aldığımı Doğan biliyor. Sabah'ta aldıklarımı ise TMSF yönetimi biliyor. Onlar açıklasın. Hiç korkum yok. Sabah'ta 10 bin dolar alıyordum. Şimdi olsa 12.5 milyar olacaktı. Teke Tek için de Doğan'dan aldığımın aynısı. Hürriyet'ten de aldığım miktar aynıdır. Para için geçmedim. Sadece özel bir anlaşmam vardı. Sabah'ta yönetici olunca "stock option" dedikleri sözleşmeden yaptım. Yönettiğim süre içinde şirketin kazandığı değerden belirli bir pay alacaktım. Son derece adil bir anlaşma. Keşke Ertuğrul Özkök de Aydın Doğan ile böyle bin anlaşma yapsaydı. Aydın Bey servetini bin kere arttırırken, Ertuğrul Özkök hayatını garantiye alabilmek için 10 yıl daha yayın yönetmeni kalmaya gayret etmezdi.
Özkök de hayatını garanti altına almadıysa artık biz açlıktan ölelim...
Garanti var, garanti var. Özkök hayatını kendi standartlarına göre garanti altına almak ister. Normaldir.
Medyada "stock option" nasıl bir anlaşma biçimidir? Nasıl kavrayabiliriz?
Medyada değil, dünyanın bütün büyük şirketlerinde böyle bir anlaşma türü vardır. Üst düzey yöneticilerle yapılır. Şirkete göreve geldiğiniz zaman size o günkü değer üzerinden bir kısım hisse satılır. Yönetici şirketten ayrılırken şirketin değeri artmışsa, yönetici bunu veda primi olarak alır. Diyelim ki ben Sabah'ın başına geçtiğim zaman şirketin değeri 1 milyar dolar. Ben ayrılırken şirketin değeri 1 milyar 200 milyon dolar. Bana 2 milyon dolar prim verilir. Bence adildir. Üstelik Sabah'la anlaşma yapan ilk Doğan Grubu yöneticis