FLAŞ...BETÜL MARDİN'DEN SONER YALÇIN'A TEHDİT!

Yeni Harman Dergisi'nin son sayısında yapılan röportajda Prof.Yalçın Küçük, yine birbirinden ilginç iddialar ortaya attı.Küçük, Soner Yalçın'ın "Efendi" kitabı nedeniyle ''Halkla İlişkiler'' Uzmanı Betül Mardin tarafından tehdit edildiğini söyledi.

Yeni Harman Dergisi'nin son sayısında Gürkan Hacır'la konuşan Profesör Yalçın Küçük, yine birbirinden ilginç iddialar ortaya attı.Küçük, Gazeteci Soner Yalçın'ın son kitabından dolayı ''Halkla İlişkiler'' Uzmanı Betül Mardin tarafından tehdit edildiğini söyledi. Küçük, Gürkan Hacır'ın sorularına şu yanıtları verdi:(...)Ne demek istiyorsunuz..Ne denebilir ki, Soner Yalçın´ın kitabını, bir gün Saidi Nursi ile bağ kurup ikinci gün tekzip ederek önce Hürriyet sabote etmeye başladı. Sonra Zaman gazetesi ilanı reddetti. Sonra Ayşe Arman, Hürriyet´te, "bayram değil-seyran değil eniştem beni neden öptü", sözünü haklı çıkartacak bir biçimde Zaman yöneticisiyle mülakat yaptı. Bunu bir ödül olarak anlamak yerindedir...Televizyonda da ilişkiyi söylemiştiniz ama bu noktaya tam temas etmemiştiniz.Ayşe Arman Betül Mardin´in gelini oluyor.Bunu anlatıyorum; Ayşe şimdi, Haldun Dormen´den olma Betül Mardin´den doğma bir beyle evlidir. Amerika´da böyle durumlarda, as simple as that diyorlar, bu kadar basittir. Dahası var, daha Efendi II çıkmadan önce, Betül Mardin´in içini öğrenip Soner Yalçın´ı tehdit ettiğini de biliyorum.Ne diye tehdit etmiş?Bizim aileye kötü davranıyorsun, bizim ailemiz çok güçlüdür, perişan ederiz; yollu konuşmalar yaptığı anlaşılıyor. Soner Yalçın da "beni tehdit mi ediyorsunuz" dediğinde, "hayır peygamber soyundan geliyoruz" deyup yumuşatmış, olmalıdır. Yüce Gök, şu soya bakın, Şişli Terakki´de okuyorlar, New York´ta evde çocuklar İngilizce konuşuyorlar; çok güzel olmalıdır. Ayşe´nin bu peygamber soyundan gelen çocuğunun adı ise kuş kondurmaktadır, "Alya Dormen", diyorlar. Ve ben de "Ey Yüce Gök, şimdi ben ne yapacağım" diyorum. Bendeki "Complete Dictionary of Hebrew Names" nam sözlükte işte tam bu "alya" için, "from Aramic and Hebrew, meaning `dirge, elegy´ ile başlayıp devam etmektedir. Buna, Yahudi isimlerin ya Arami ya da İbrani olduğunu ekliyorum, Peygamber soyundan, seyide Alya´nın ki hem Arami ve hem de İbrani köklüdür, "sağlamdır" demek istiyorum.Bir de Arif Mardin `in yaptığı müzik değildir dediniz. Muziği bunlardan öğrenecek değiliz; yaptığı, Amerikalıların arabeskidir.Biz de Amerika´da bulunduk , hiçbir kültürlü insan jazz dinlemez üstelik bu hakiki negroların müziği de değildir.Bu arabesktir. Ne demek arabesk; Sığ acıların çığlık,çığlık tekrar,tekrar söylenmesidir. Eğer ben arabesk sevecek olsam jazz dinlemem, arkadaşım Ahmet Kaya var.Bizim Yaşar Kemal uydurma üstadıdır, "az daha yaşasa senfoni yazacaktı" deyiverdi; Koca Yaşar eskiden de bizi çok güldürürdü. Hem gülüyorum hem söylüyorum, Yaşar hiç konsere gitmiş mi, bir senfoni dinlemiş mi; eskiden yapmamıştı ve şimdi hiç yapamaz..Neden?Kendine yeni bir iş buldu, mahkemelere gidiyor ve bazı sanıkları destekliyor.Uydururlar, şimdi bizim sol, Nazım´ın, "sen hiç senfonik roman yazdın mı" yollu bir şiir söylediğini bile yayabilirler. Yaşar´ı burada bırakıyorum; ilerde ele alırız, ama bunlar bir tayfadır, birbirlerine birbirini uydururlar. Arif Mardin burada olsaydı, Erol Köse misli bir plakçı olurdu; Erol Köse´yi hiç duymamıştım, şimdi duydum. Erol Köse dahi olacağını sanmıyorum. Amerika´da bir Gülşen bulmak zor görünüyor.Erol Köse için kadınlar savaşı müthişti..

RÖPORTAJIN TAMAMI YENİ HARMAN'DA

Kaynak: habervizyon

http://www.hdadwcd.com/b