Financial Times'tan Kıbrıs analizi: O denklemde tek bilinmeyen Erdoğan!
Financial Times gazetesi, "Kıbrıs sorunu çözüm denkleminde tek kestirilemeyen faktör Erdoğan" diye yazdı.
Kıbrıs'ta bu yıl anlaşma olabileceğini yazan Financial Times gazetesi, "Çözüm denkleminde tek kestirilemeyen faktör, Türkiye'nin özellikle de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tavrı" diyor.
Tony Barber imzalı analiz özetle şöyle devam ediyor:
"2014'te başbakan olan Erdoğan, büyük oranda Avrupa hükümetlerini Türkiye'yle görüşmelere başlamaya ikna etmek için Annan planını destekledi. Ancak zaman değişti ve katılım müzakerelerinin canlandırılması iki tarafın da çıkarına olmasına karşın, şimdi hem AB liderleri hem de Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğini uzak bir olasılık olarak görüyor."
"En önemli soru, şimdi Irak, Suriye ve Rusya'da dış politika ve güvenlik açısından büyük zorluklarla karşı karşıya olan Erdoğan'ın Kıbrıs'ta çözümü kabul ederek bir kanatta barışı sağlamayı Türkiye'nin çıkarına görüp görmeyeceği. Bu kesinlikle AB ve ABD nezdinde Erdoğan'a itibar kazandıracak. Kıbrıslı Türk devletine yardımın azaltılması ve sonunda tamamen kesilmesi, Türkiye bütçesi üzerindeki baskıyı azaltacak. Türkiye buradan çekeceği askerleri başka yerlerde konuşlandırabilecek."
'Kıbrıs'ta çözümsüzlüğe oynayan kaybetmez'
"Erdoğan genel anlamda, Kıbrıs müzakerelerini dışarıdan izliyor. Ancak Kıbrıs'taki Türk askerlerinin tamamını çekmekten hiç söz etmedi. Kıbrıslı Rumlara göre, bu anlaşmada pazarlık konusu yapılamayacak bir unsur. Dahası Erdoğan ile Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı arasında biraz sürtüşme var. Geçen yıl Akıncı Türkiye ile Kıbrıslı Türkler arasında ana-yavru değil, kardeşler ilişkisi kurulması gerektiğini söylemişti. Bu, bir anlaşmada son sözü Kıbrıslı Türklerden çok Türkiye'de olduğunu gösteren bir işaret. "
"Kıbrıs'ın tarihine bakınca bu sürpriz sayılmamalı. Osmanlı'nın 1571'deki fethinden, İngilizlerin 1878'de Ada'yı almasına ve 1960'taki bağımsızlığın Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin garantörlüğüne bağlanmasına Kıbrıs'ın kaderini farklı zamanlarda hep dışarıdakiler belirledi."
"Şimdi adanın yeniden birleşmesi için Türkiye'nin desteği ve iki toplumun onayı gerekiyor. Ama Kıbrıs'ın içini dışını bilen İngiliz diplomat David Hannay'ın söylediği gibi Kıbrıs'ta şimdiye kadar çözümün olmamasına oynayıp da kaybeden olmamıştır."
Tony Barber imzalı analiz özetle şöyle devam ediyor:
"2014'te başbakan olan Erdoğan, büyük oranda Avrupa hükümetlerini Türkiye'yle görüşmelere başlamaya ikna etmek için Annan planını destekledi. Ancak zaman değişti ve katılım müzakerelerinin canlandırılması iki tarafın da çıkarına olmasına karşın, şimdi hem AB liderleri hem de Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğini uzak bir olasılık olarak görüyor."
"En önemli soru, şimdi Irak, Suriye ve Rusya'da dış politika ve güvenlik açısından büyük zorluklarla karşı karşıya olan Erdoğan'ın Kıbrıs'ta çözümü kabul ederek bir kanatta barışı sağlamayı Türkiye'nin çıkarına görüp görmeyeceği. Bu kesinlikle AB ve ABD nezdinde Erdoğan'a itibar kazandıracak. Kıbrıslı Türk devletine yardımın azaltılması ve sonunda tamamen kesilmesi, Türkiye bütçesi üzerindeki baskıyı azaltacak. Türkiye buradan çekeceği askerleri başka yerlerde konuşlandırabilecek."
'Kıbrıs'ta çözümsüzlüğe oynayan kaybetmez'
"Erdoğan genel anlamda, Kıbrıs müzakerelerini dışarıdan izliyor. Ancak Kıbrıs'taki Türk askerlerinin tamamını çekmekten hiç söz etmedi. Kıbrıslı Rumlara göre, bu anlaşmada pazarlık konusu yapılamayacak bir unsur. Dahası Erdoğan ile Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı arasında biraz sürtüşme var. Geçen yıl Akıncı Türkiye ile Kıbrıslı Türkler arasında ana-yavru değil, kardeşler ilişkisi kurulması gerektiğini söylemişti. Bu, bir anlaşmada son sözü Kıbrıslı Türklerden çok Türkiye'de olduğunu gösteren bir işaret. "
"Kıbrıs'ın tarihine bakınca bu sürpriz sayılmamalı. Osmanlı'nın 1571'deki fethinden, İngilizlerin 1878'de Ada'yı almasına ve 1960'taki bağımsızlığın Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin garantörlüğüne bağlanmasına Kıbrıs'ın kaderini farklı zamanlarda hep dışarıdakiler belirledi."
"Şimdi adanın yeniden birleşmesi için Türkiye'nin desteği ve iki toplumun onayı gerekiyor. Ama Kıbrıs'ın içini dışını bilen İngiliz diplomat David Hannay'ın söylediği gibi Kıbrıs'ta şimdiye kadar çözümün olmamasına oynayıp da kaybeden olmamıştır."