Fi Çi dizisi hayranlarına kötü haber! Erken final mi yapıyor?
Fi Çi Pi kitap üçlemesinin yazarı Azra Kohen, Fi dizisi hayranlarını üzecek bir açıklama yaptı.
Başrollerini Serenay Sarıkaya, Ozan Güven, Mehmet Günsür ve Berrak Tüzünataç’ın paylaştığı “Fi” dizisinin devamı olan 'Çi'nin yeni sezon bölümleri yayınlanmaya başladı. 4 sezon sürmesi beklenen dizinin hayranlarına üzücü bir haber verildi.
Dijital televizyon platformu olan PuhuTV’de yayınlanan Azra Kohen'in çok satan Fi Çi Pi kitap üçlemesinden uyarlanan Fi dizisinin ikinci sezonu Çi'nin ardından Kohen bir açıklama yaptı.
Radyo Trafik Marmara canlı yayınında, “Yazarın Dilinden” programında Mert Erdoğan’ın sorularını yanıtlayan Kohen’in açıklamalarından bazı başlıklar şöyle:
“Fİ’DE DURU VE CAN MANAY ARASINDAKİ HİKÂYE OLTANIN UCUNDAKİ SOLUCAN”
“Kitabı hiç okumayanlar bir aşk hikayesi yazdığımı düşünebilirler. Dizideki hikaye, kitabın orjinalindeki hikayeden çok farklı. Fi altın oran demek. Göze güzel gelen her şeyde bulunan bir oran. Fi de Can Manay adını verdiğim bir psikolog ve Duru adını verdiğim bir balerine, fi oranından dolayı tutularak hikayeye giriyoruz. Aslında ben Duru ve Can Manay arasındaki hikâyeyi anlatmıyorum. O sadece oltanın ucundaki solucan. Akşam yemeğinde sofraya balık gelene kadar hikaye devam ediyor. O balığı Çi kitabımda temizleyip içini açıyorum. Pi kitabımda da pişirip sofraya koyuyorum. Son elli sayfada da tanışıyoruz.”
“KİTABI OKUYANLAR, KEŞKE DAHA KALIN OLSAYDI DEDİLER”
“Fi kitabı iki buçuk milyon okundu. Aslında kitaplardan ekleyip çıkarttığım karakterler ve olay örgüleri oldu ama sonra insanlar kitabı okurken keşke daha kalın olsaydı dediler. İnsanlar gündelik yaşantılarından eve geldiklerinde, kitabın kalan yerinden okumaya devam ettiklerinde, aslında kanserli bir hücrenin içinde yaşıyormuşuz gibi kurguladığımız hayattan çıkıp bu hayata daldılar. O yaşantıyı da kuracağımıza inanıyorum. Bütün dini söylemlerde cennete hak kazanmak diye bir şey vardır, cennete hak kazanan insanlar zaten cenneti bulundukları dünyada kendileri var edebilirler. Aslında kitabı bazı bilgileri birleştirerek okuduğunuzda bu anlatılıyor. Hak ediyorsan kendi cennetini yaşatırsın.”
“Fİ DİZİSİNİ 2. SEZONDA BİTİRME KARARI ALDIM”
“Birinci sezonda ilk bölüm evet kitaba bağlı ama ikinci bölümden sonra her şey değişiyor. Üçüncü bölümden itibaren kitaptaki referans noktaları sabit kalarak, sadece birinci sezon için söylüyorum, bambaşka bir hikaye anlatıyorlar. İkinci sezonda sadece karakterler var ve o yüzden ikinci sezonda bitirilmesinin kararını aldım. Buradan Ay Yapım toplantısına gideceğiz. Doğru olanı yapmak lazım, şu an kendi merkezinden çıktığı için amacına hizmet etmediği için devam etmesinin bir anlamı yok. İnsanlar oturduğum yerden çok güzel para kazandığımızı düşünebilir ama beni gerçekten yakından tanıyanlar ve anlayanlar bilsinler ki, benim amacım hiçbir zaman bir şey kazanmak olmadı. Bir şey yanlı gittiği zaman durdurmak için elimden geleni yapıyorum.”
“DÜŞMAN EDİNECEKSEM YAVRULARIMI KORUMAK İÇİN EDİNİRİM”
“Normalde dört sezon sürmesi gereken bir şeyi de ikinci sezonda bitirmek büyük hesaplaşmalara yol açıyor. Düşman edinmeden bunu becerebileceğime inanıyorum. Edineceksem de yavrularımı korumak için, bir anne gibi davranmam gerekir. Dayağımı yemesi gereken varsa atarım. Dizinin muazzam bir ekibi var. Çok değişik bir standartta bu topraklarda çekilen bir dizi. Mert Baykal çok yetkin bir yönetmen. Aynı zamanda yapımcımız da çok iyi. Asla haksızlık etmek istemiyorum. Sorun bu kitapların senaryosunun çok önceden hazır olup sete gidilmesi gerekiyordu. Şu an bazen senaryoyu bekliyoruz, bazen uzun sürüyor, bazen de başka aksilikler çıkıyor. Bu proje Ay Yapım’ın en gözde projesi. Bunu bana her zaman hissettirdiler. Fakat malzemenin yoğunluğu o kadar fazla ki, o yoğunluğun içinden bir hikaye çıkartıp 60 dakikaya sığdırmak çok zor. Belli yerlere dokunmadan çıkartılan bir hikaye de hikayenin özüne uygun olmuyor. Ellerinden geleni yaptılar. Bu topraklarda bu işi yapabilecek en iyi ekiple çalıştığıma eminim.” Diye konuştu
Dijital televizyon platformu olan PuhuTV’de yayınlanan Azra Kohen'in çok satan Fi Çi Pi kitap üçlemesinden uyarlanan Fi dizisinin ikinci sezonu Çi'nin ardından Kohen bir açıklama yaptı.
Radyo Trafik Marmara canlı yayınında, “Yazarın Dilinden” programında Mert Erdoğan’ın sorularını yanıtlayan Kohen’in açıklamalarından bazı başlıklar şöyle:
“Fİ’DE DURU VE CAN MANAY ARASINDAKİ HİKÂYE OLTANIN UCUNDAKİ SOLUCAN”
“Kitabı hiç okumayanlar bir aşk hikayesi yazdığımı düşünebilirler. Dizideki hikaye, kitabın orjinalindeki hikayeden çok farklı. Fi altın oran demek. Göze güzel gelen her şeyde bulunan bir oran. Fi de Can Manay adını verdiğim bir psikolog ve Duru adını verdiğim bir balerine, fi oranından dolayı tutularak hikayeye giriyoruz. Aslında ben Duru ve Can Manay arasındaki hikâyeyi anlatmıyorum. O sadece oltanın ucundaki solucan. Akşam yemeğinde sofraya balık gelene kadar hikaye devam ediyor. O balığı Çi kitabımda temizleyip içini açıyorum. Pi kitabımda da pişirip sofraya koyuyorum. Son elli sayfada da tanışıyoruz.”
“KİTABI OKUYANLAR, KEŞKE DAHA KALIN OLSAYDI DEDİLER”
“Fi kitabı iki buçuk milyon okundu. Aslında kitaplardan ekleyip çıkarttığım karakterler ve olay örgüleri oldu ama sonra insanlar kitabı okurken keşke daha kalın olsaydı dediler. İnsanlar gündelik yaşantılarından eve geldiklerinde, kitabın kalan yerinden okumaya devam ettiklerinde, aslında kanserli bir hücrenin içinde yaşıyormuşuz gibi kurguladığımız hayattan çıkıp bu hayata daldılar. O yaşantıyı da kuracağımıza inanıyorum. Bütün dini söylemlerde cennete hak kazanmak diye bir şey vardır, cennete hak kazanan insanlar zaten cenneti bulundukları dünyada kendileri var edebilirler. Aslında kitabı bazı bilgileri birleştirerek okuduğunuzda bu anlatılıyor. Hak ediyorsan kendi cennetini yaşatırsın.”
“Fİ DİZİSİNİ 2. SEZONDA BİTİRME KARARI ALDIM”
“Birinci sezonda ilk bölüm evet kitaba bağlı ama ikinci bölümden sonra her şey değişiyor. Üçüncü bölümden itibaren kitaptaki referans noktaları sabit kalarak, sadece birinci sezon için söylüyorum, bambaşka bir hikaye anlatıyorlar. İkinci sezonda sadece karakterler var ve o yüzden ikinci sezonda bitirilmesinin kararını aldım. Buradan Ay Yapım toplantısına gideceğiz. Doğru olanı yapmak lazım, şu an kendi merkezinden çıktığı için amacına hizmet etmediği için devam etmesinin bir anlamı yok. İnsanlar oturduğum yerden çok güzel para kazandığımızı düşünebilir ama beni gerçekten yakından tanıyanlar ve anlayanlar bilsinler ki, benim amacım hiçbir zaman bir şey kazanmak olmadı. Bir şey yanlı gittiği zaman durdurmak için elimden geleni yapıyorum.”
“DÜŞMAN EDİNECEKSEM YAVRULARIMI KORUMAK İÇİN EDİNİRİM”
“Normalde dört sezon sürmesi gereken bir şeyi de ikinci sezonda bitirmek büyük hesaplaşmalara yol açıyor. Düşman edinmeden bunu becerebileceğime inanıyorum. Edineceksem de yavrularımı korumak için, bir anne gibi davranmam gerekir. Dayağımı yemesi gereken varsa atarım. Dizinin muazzam bir ekibi var. Çok değişik bir standartta bu topraklarda çekilen bir dizi. Mert Baykal çok yetkin bir yönetmen. Aynı zamanda yapımcımız da çok iyi. Asla haksızlık etmek istemiyorum. Sorun bu kitapların senaryosunun çok önceden hazır olup sete gidilmesi gerekiyordu. Şu an bazen senaryoyu bekliyoruz, bazen uzun sürüyor, bazen de başka aksilikler çıkıyor. Bu proje Ay Yapım’ın en gözde projesi. Bunu bana her zaman hissettirdiler. Fakat malzemenin yoğunluğu o kadar fazla ki, o yoğunluğun içinden bir hikaye çıkartıp 60 dakikaya sığdırmak çok zor. Belli yerlere dokunmadan çıkartılan bir hikaye de hikayenin özüne uygun olmuyor. Ellerinden geleni yaptılar. Bu topraklarda bu işi yapabilecek en iyi ekiple çalıştığıma eminim.” Diye konuştu