FETÖ'nün medya yapılanmasına "darbe çağrışımı" iddianamesi

- FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri ve bu konuda çağrışım yapan mesajlar verdikleri iddia edilen 17 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, Ekrem Dumanlı, Tuncay Opçin, Emrullah Uslu, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Ayşe Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 16 şüphelinin...

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi öncesi darbeyi önceden bildikleri ve bu konuda çağrışım yapan mesajlar verdikleri iddia edilen Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Tuncay Opçin, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Altan'ın da aralarında bulunduğu 16 şüphelinin eylemlerinin darbe girişimine iştirak niteliğinde olduğu kaydedildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Can Tuncay tarafından, FETÖ'nün medya unsurlarına yönelik 17 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş'in darbe girişimini ülke genelinde organize eden terör örgütünün sivil yöneticileri olduğu belirtildi.

İddianamede, terör örgütünün medya faaliyetleri kapsamında darbe girişimine iştirak ettiği anlaşılan şüpheliler Ekrem Dumanlı, Abdulkerim Balcı, Şemseddin Efe, Osman Özsoy, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ayşe Nazlı Ilıcak, Tuncay Opçin, Mehmet Kamış, Şükrü Tuğrul Özşengül, Emrutlah Uslu, Yakup Şimşek ve Bülent Keneş'in, terör örgütünün üst düzey yöneticileri Adil öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş'le irtibatlı oldukları ifade edildi.

FETÖ'nün medya unsurlarından olan Ekrem Dumanlı, Abdulkerim Bala, Şemseddin Efe, Osman Özsoy, Ahmet Hüsrev Altan, Mehmet Altan, Ayşe Nazlı Ilıcak, Tuncay Opçin, Mehmet Kamış, Şükrü Tuğrul Özşengül, Emrullah Uslu, Yakup Şimşek ve Bülent Keneş'in faaliyetleri ile darbe girişimininaskeri yönden hazırlıklarının ülke genelinde başlaması, organizasyonu ve hayata geçirilmesi süreçlerinin eş zamanlı yürütüldüğü anlatılan iddianamede, şüphelilerin örgütün sivil yöneticilerinden Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek ve Nurettin Oruç ile iş ve sosyal konumları gereği bir araya gelemeyecek, durumları ancak örgütsel bağla açıklanabilecek şekilde, örgütün talimat alma, verme ve iletme görevlerine de haiz tepe yöneticileriyle irtibat yönünden ortak bağlantılarının bulunduğu kaydedildi.

İddianamede, "Medya unsurlarının terör örgütüyle süreklilik arz edecek şekilde ilişkileri, eylemlerininniteliği ve toplumda oluşturduğu etki gibi hususlar bir arada değerlendirildiğinde, şüphelilerin eylemlerinin sıradan fikir ve söylemlerde bulunmaktan ibaret görülemeyeceği, darbe girişimine iştirak niteliğinde gerçekleştirilen faaliyetler olduğu tespit edildi." değerlendirmesi yapıldı.

- "FETÖ'yle mücadele devam edecek"

Darbe girişiminin FETÖ/PDY'nin en geniş çaplı silahlı eylemi olduğu belirtilen iddianamede, planın terör örgütü lideri Gülen tarafından onaylandıktan sonra icra aşamasına, "Yurtta Sulh Konseyi" eliyle, "abi-imam" tabir edilen sivil yönetici unsurların ilettiği talimatla ülke genelinde hayata geçirildiği belirtildi.

İddianamede, "Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının sahip çıkması gereken ortak değerlerimize karşı darbe girişimine yeltenecek kadar cephe almış, gizlilik esasına göre yıllardır devam eden süreçte örgütlenmiş bu yapının tamamıyla deşifre edilmesi millet ve devletimizin birliği, dirliği ve bağımsızlığı için elzemdir. Cumhuriyet Başsavcılığımızın sağ ve sol kökenli terör örgütleriyle olduğu gibi örgütlenme ve faaliyetleri açısından bilindik yöntemden ayrı, atipik özellik gösteren FETÖ'ye karşı mücadelesi de kararlılıkla devam edecektir." ifadeleri kullanıldı.

- "Darbe girişiminin talimatını ilettiler"

İddianamede, şüpheliler Ekrem Dumanlı, Tuncay Opçin, Emrullah Uslu, Abdülkerim Balcı, Şemseddin Efe, Osman Özsoy, Faruk Kardıç, Fevzi Yazıcı, Mehmet Kamış, Şükrü Tuğrul Özşengül, Yakup Şimşek, Bülent Keneş, Ali Çolak, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Ayşe Nazlı Ilıcak'ın örgütsel amaçlar doğrultusunda darbe girişimini öncesinden bildikleri kaydedildi.

Bu şüphelilerin, "Darbe girişimine sözde neden teşkil eden siyasal ve toplumsal kaos ortamının bulunduğuna ve bu ortamın yaratılmasına yönelik örgütsel amaçla gerçekleştirilen kalkışma suçlarının hareket unsurunun alt unsuru olan cebir teriminin öncülü ve ayrı düşünülemeyecek bir parçası olan söylem ve propagandalarda bulundukları" belirtilen iddianamede, şüphelilerin medya etki gücünü kullanarak toplumun darbe girişimine karşı koymamasını telkin etmek veya Silahlı Kuvvetler içerisindeki hücrelerin bir kısmının katıldığı darbe girişimine ilişkin talimat iletmek suretiyle suça iştirak ettikleri, asli fail oldukları ifade edildi.

İddianamede, Ekrem Dumanlı, Tuncay Opçin ve Emrullah Uslu'nun bütün suçlardan sorumlu oldukları, darbe girişiminden önce haklarında "silahlı terör örgütü yöneticisi olma" suçundan açılan iddianameler ve iddianamelerdeki eylem tarihlerinden sonra da faaliyetlerine devam ettikleri, eylemlerin kalkışma suçlarıyla amaçlanan zarar tehlikesini yaratmaya elverişli olduğu kaydedildi.

- Darbe girişiminin reklam filmi

Şüpheliler Ahmet Hüsrev Altan, Mehmet Altan ve Ayşe Nazlı Ilıcak'ın sosyal konumları, geçmişleri ve eylemlerinin niteliği itibariyle terör örgütüyle organik bağları bulunmalarından öte süreklilik arz edecek şekilde örgütün amaçları doğrultusunda, işbirliği içerisinde faaliyette oldukları, darbe girişimine silahlı terör örgütü adına iştirak ettikleri kaydedildi.

Zaman gazetesinin 5 Ekim 2015'de yayınlanan ve darbe yapılacağı mesajının yer aldığı belirtilen reklam filmini çeken ajansın sahibi şüpheli Tibet Murat Sanlıman'ın, bu reklamın senaryosunu hazırlayan kişiler arasında olduğu ifade edilen iddianamede, Ekrem Dumanlı'nın da reklamın yayınlandığı tarihte darbe iması ve terör örgütüyle ilgili soruşturmalar yürüten savcıları, davalara bakan hakimleri, kamu görevlilerini ve mevcut hükümeti tehdit eden nitelikteki köşe yazısını kaleme aldığı anlatıldı.

İddianamede, somut olaydaki şifreli mesaj gönderme yönteminin TSK'ya sızmış terör örgütü mensuplarına yönelik olduğu belirtilerek, darbe girişimi faaliyetinin planlı, sistemli ve gizliliğe azami riayet edilerek gerçekleştirildiği ifade edildi.

Darbe mesajı verilen söz konusu reklam filminin, darbeci askeri kanatla fikir ve eylem birliği içerisinde, önceye dayalı planın bir parçası olarak hazırlandığı vurgulanan iddianamede, Sanlıman'ın 17-25 Aralık'tan sonra örgütün yayın organlarının reklam işlerini üstlenmeye devam ettiği anlatıldı.