FETÖ’cü albay YAŞ’ta nasıl general oldu? Millî Savunma Bakanı Akar yanıtladı

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Engin, bugünkü köşesinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'la yaptığı röportajı kaleme aldı.

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Engin, bugünkü köşesinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'la yaptığı röportajı paylaştı. Engin, ''Kendisine FETÖ ile mücadeleden ABD ile S-400 anlaşmazlığına, son Almanya gezisinden Libya’daki Türk askerlerinin geleceğine kadar birçok konuda soru yöneltme fırsatım oldu. Sohbetin önemli bir bölümü TSK’nın FETÖ’ye karşı yürütmekte olduğu mücadeleyi konu aldı'' dedi.

İşte o yazı...

Milli Savunma Bakanı Akar, öncelikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra gerçekleşen büyük tasfiyenin yol açtığı personel açığına rağmen TSK’nın giriştiği askeri harekâtlarda ortaya koyduğu performansın çok başarılı olduğunu özellikle vurguladı.

Örnek olarak, Hava Kuvvetleri’nde ihraçlardan sonra ciddi bir pilot açığının ortaya çıktığını belirtirken, “Ortalamaya vurulursa, 100 pilottan 80’i gitti. O zaman 5 pilotun yaptığı işi bugün 1 pilot yapıyor ve adeta tarih yazıyorlar” diye konuştu Hulusi Akar. Keza, Deniz Kuvvetleri’nin geçen yıl Doğu Akdeniz’deki seyir süresinin “son yirmi yılın en yüksek düzeyinde” gerçekleştiğine dikkat çekti.

FETÖ BİR ORDUNUN BAŞINA GELEBİLECEK EN BÜYÜK MUSİBET

Bakan, FETÖ ile mücadelede örgütle bağlantılı olduğu ortaya çıkan personelle ilgili bilgiler geldikçe gereken neyse tereddütsüz bir şekilde yapıldığını belirtirken, şu dökümü paylaştı: “15 Temmuz sonrasında bugüne dek toplam 21.147 personel ihraç edilmiştir. Bunun 150’si general-amiral düzeyindedir. 9.373’ü subay, 9.923’ü astsubay, 1.255’i uzman erbaş-er, 446’sı da memur-işçidir. Bu toplam içinde 5.850’si hakkındaki işlem doğrudan bakan tasarrufuyla gerçekleştirilmiştir. Ayrıca daha önce emekli olmuş 1.639 askerin rütbesi alınmıştır. Bu arada, haklarındaki idari işlemler devam eden 3.275 kişi geçici olarak uzaklaştırılmıştır.”

Akar, “TSK komuta grubunun bir bütün olarak, tam bir kararlılık içinde Anayasa ve kanunlar çerçevesinde Cumhuriyet başsavcılıkları ve istihbarat kuruluşlarımızla koordine bir şekilde FETÖ ile mücadeleyi büyük bir hassasiyet ve kararlılık içinde yürütüyor” vurgusunu da yaparak şöyle konuştu:

“FETÖ bir ordunun başına gelebilecek en büyük musibettir. Bir savaşa girdiğinizde 5 gün sürebilir, bir ay sürebilir ama her savaş bir noktada biter. 15 Temmuz darbe girişimi de 18 saat içinde bitmiştir. Ancak FETÖ ile mücadele bitmemiştir. Hâlâ içimizde şüpheliler var mı? Var... Bilgi, belge geldikçe derhal işlem yapmaya devam edeceğiz.”

SORUŞTURMA GEÇİREN ALBAY NASIL GENERAL OLDU?

Akar’ın bu açıklaması üzerine ben de Serdar Atasoy adındaki bir kurmay albayın geçen ağustos ayındaki YAŞ’ta tuğgeneralliğe terfi etmesi ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda istihbarat başkanlığına atanmasından sonra FETÖ’cü olduğunun ortaya çıkması hadisesini kendisine sordum. Konunun kamuoyunda tartışma konusu haline geldiğini belirterek, “Böyle bir kişinin nasıl terfi edebildiği sorusu tartışılıyor...” diye ekledim.

Milli Savunma Bakanı, “Bu kişi ile ilgili bilgi ve belgelerin gelmesiyle ilişiği kesilmiştir” diye yanıtladı.

Mülakatın bundan sonraki soru-cevap bölümü şöyle geçti:

- Ancak açık kaynaklara yansıyan bilgilere göre kendisi 2017’de FETÖ ile bağlantılı olduğu iddiaları çerçevesinde soruşturma geçirmiş.

AKAR: Ancak sonradan savcılıktan kovuşturmaya yer olmadığına dair 2019 yılında kesin karar verilmiş. YAŞ’ta terfi öncesi istenen bilgi ve belgelerde herhangi olumsuzluk görülmediği için terfisine engel bir durum bulunmamıştır. Ancak, daha sonra ilgili kurumlardan (İstihbarat, Emniyet) gelen bilgiler üzerine gerekli işlem yapılarak TSK ile ilişiği hemen kesilmiştir. TSK olarak içimizde hiçbir haini taşımamak konusunda kararlıyız.

- Yine açık kaynaklara yansıyan bilgilere göre YAŞ’tan sonra bu şahıs Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı’na tayin edilmiş, ancak fiilen bu göreve başlatılmamış. Doğru mu?

AKAR: Doğru. Başka bir birimde değerlendirilmişti.

Özetle, Milli Savunma Bakanı, bu kişinin geçen ağustos ayında YAŞ’ta generalliğe terfi ettirildikten sonra yine geçen ağustos ayında Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı görevine atanmasına rağmen bu kritik göreve başlatılmadığını teyit ediyor.

YORUM: Akar’ın bu ifadesi, FETÖ bağlantısı sonradan kendi itirafıyla ortaya çıkan bu kişiyle ilgili sıkıntılı bir durumun daha o zamandan fark edildiğine işaret ediyor.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız