FETÖ çatı davası
- Darbe girişiminden önce açılan ve terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında yer aldığı 73 kişinin yargılandığı davada, tutuklu 7 sanığın tutukluluğunun devamına karar verilerek, duruşmalar 13-17 Şubat 2017 tarihlerine ertelendi- Duruşmada, sanıklar İşbilen, Kaya ve Çelik'in de arasında...
ANKARA (AA) - Darbe girişiminden önce açılan ve terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında yer aldığı 73 kişinin yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davası, tutuklu 7 sanığın tutukluluğunun devamına karar verilerek, duruşmalar 13-17 Şubat 2017 arasına ertelendi.
Duruşmada, tutuklu sanıklar İlhan İşbilen, Alaeddin Kaya ve Ali Çelik'in de arasında bulunduğu 10'unun ByLock kullandığı açıklandı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma sona erdi. Gün boyu devam eden duruşmada bazı müştekilerin davaya müdahillik talepleri dinlendi, ardından sanıklar ve avukatlarına diyecekleri soruldu.
Mahkeme Başkanı Selfet Giray, sanıklardan Ali Çelik'e, hakkında FETÖ kapsamında İstanbul'da açılan davayı sordu. Çelik, "İstanbul'da hazırlanan iddianamede kendisiyle ilgili direkt suçlamaların olmadığını" savunurken, bu davada sunulan ByLock listesinde de isminin bulunmadığını iddia etti.
Çelik, ifadesi alınan tanıkların hiçbirinin kendisini tanımadığını söyleyerek, kendisine isnat edilen suçun faillerinin başkaları olduğunu öne sürdü.
Emniyet teşkilatına 15 yıl hizmet ettiğini, namlu ucunda görev yaptığını anlatan Çelik, "2 yıl öncesine kadar hassas korunacak insanlar listesindeydim. Benimle kişisel husumet gören eski müvekkilim Hulusi Cemil Altınlı'nın beyanlarıyla beni burada tutmaya devam edecekseniz, edin. Benim HTS kaydım olan insanların tabii ki yüzde 90'ı emniyetçi olacak, ben o kurumun avukatıyım. Kimsenin alnında 'FETÖ'cü' diye yazmıyor ki. Hiçbir suçum yok. Masumiyetimizi ispatlamak zorunda bırakılmış gibi hissediyorum." dedi.
Sanık Abdülkadir Aksoy ise geçen celse ara kararda FETÖ'nün örgüt şemasını hazırlayan emniyet mensuplarının FETÖ bağlantısı olup olmadığının araştırılmasına karar verildiğini anımsatarak, "Ben, TEM müdür yardımcısının FETÖ örgüt şemasıyla ilgili manipülasyonu olduğunu düşünüyorum." dedi.
Mahkeme Başkanı Giray, MASAK kaydında Mehmet Akif Ersoy Vakfına para transferi yaptığının görüldüğünü hatırlatması üzerine ise Aksoy, "Geçen celse dinlenen Çetin Acar benim vakfa para transferim olduğunu söylemiş ve mahkemeye bir dekont sunmuş. Dekontu avukatım aracılığıyla inceledim. Bu dekont bilgisayar çıktısıdır, tamamen sahte bir evraktır." açıklamasını yaptı.
Aksoy, sağlık problemlerini gerekçe göstererek tahliyesini talep etti.
- Alaeddin Kaya'nın sözleri
Sanıklardan Alaeddin Kaya ise suçlamaları reddederek, "İddianamede benim örgütte ne pozisyonda görev yaptığım yazılı değil. Benimle ilgili tanıklar da somut bir şey söyleyemedi. MASAK raporunda da Kanada'da okuyan torunumun okuluna gönderdiğim para var. Okul Gülen'inmiş. Öyle olduğunu öğrenince geri çağırdım torunumu, şimdi Türkiye'de okuyor." ifadelerini kullandı.
Tanık olarak dinlenen Nurettin Veren'in kendisi hakkında söylediklerine şaşırdığını ifade eden Kaya, sağlık problemlerini gerekçe göstererek, tahliye talebinde bulundu.
Tutuklu sanık Dilaver Azim de "Bu alçak terör örgütüyle benim yakından uzaktan alakam yok" dedi ve tahliyesini istedi.
Tutuklu sanık Kazım Avcı, 17 Aralık operasyonunu yapan savcılarla irtibatlı 3 kişiyle olan HTS kayıtlarının sorulması üzerine, "Bu kişileri tanımıyorum. O savcılarla da daha önce iletişimim olmadı" dedi.
- "Akrabalık kurbanıyız"
Hakkındaki tanık beyanlarının çelişki olduğunu savunan Avcı, Fetullah Gülen ile akrabalığı ve fiziki benzerlikleri dolayısıyla bazı kişilerin yanına geldiğini anlattı.
Avcı, şöyle devam etti:
"Cemaat düşüncelerine ve yapılarına karşı olduğumu defalarca söyledim. Evime yakın Süleyman Efendi talebelerinin yurdu var. Namazların çoğunu evde kılmama rağmen oraya gider, sohbet ederim. Madem cemaat mensupları tarafından seviliyordum, neden bu cemaatin yönetiminde yokum? Benim Gürcistan'ın, ABD'nin imamı olmam lazımdı. Kuran'dan başka yol seçenler yanlış yola saparlar. 2002'de, 2007'de AK Parti'den milletvekili aday adayı olmaya çalıştım. Sonradan duydum ki engellenmişim. Kimlerin engellediğini de biliyorum, niye engellediklerini de biliyorum. Lise giriş sınav sorularını aldığım söyleniyor. 4 çocuk büyüttüm, sadece biri Anadolu lisesi okudu. Oğlum KPSS'den atandı. 5 aylık çocuğunu bırakıp cezaevinde yatıyor. O da ben de akrabalık kurbanıyız."
Savunmasında FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine de değinen Avcı, Türk Silahlı Kuvvetlerine kumpas kurulduğunu bildirdi. Avcı, "Türk ordusuna Ergenekon, Balyoz dönemlerinde mükemmel bir kumpas kuruldu. O kumpas yetmedi. Türk ordusunda 15 Temmuz'da da mükemmel bir kumpas kuruldu. Bunlar olmadan önce de tahmin ediyordum. Bu milletin göz bebeği olan ordu zayıflatıldı, itibarsızlaştırıldı." diye konuştu.
- 10 sanıkta ByLock
Sanık avukatlarının beyanlarına geçilmeden önce Mahkeme Başkanı Giray, mahkemenin yazdığı müzekkereye Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından verilen cevapta tutuklu sanıklar Ali Çelik, İlhan İşbilen ve Alaeddin Kaya ile yakalanamayan sanıklar Abdulletif Tapkan, Faruk İlk, Hüseyin Kara, Şerif Ali Tekalan, Sadık Kesmeci, Suat Yiğit ve Bekir Boz'da, FETÖ/PDY mensuplarının haberleşmekte kullandığı ByLock programının bulunduğunu belirtti.
Firari sanık Mahmut Akdoğan'ın avukatı Ömür Kabak, müvekkiline yönelik "mülkiye imamı" suçlamasının doğru olmadığını ifade etti. Almanya'da bulunan müvekkilinin Türkiye'ye gelerek savunma yapmak istediğini bildiren Kabak, ancak bunun için müvekkiline tutuklanmama güvencesi verilmesini istedi.
Firari sanık Hamdi Akın İpek'in avukatı Emre Doğan, "Müvekkille ilgili soyut, bilgi ve görgüye dayalı olmayan ifadelerde bulunuldu. Soruşturma da tanıkların bu beyanlarına göre yönlendirilmiş" diye konuştu.
Hidayet Karaca'nın avukatı Ahmet Serdar Güneş de müvekkilinin savunma yapmaktan kaçma niyeti olmadığını ifade ederek, müvekkilinin gelecek celse savunmasını yapacağını dile getirdi.
Sanık avukatlarından Hakan Tunçkol, gazeteci Fehmi Koru'nun kamu tanığı olarak dinlenmesini talep etmesinin ardından görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı İsmail Şafak, dinlenmeyen ve tebligata rağmen gelmeyen tanıkların zorla getirilmesini, müştekilerin müdahillik taleplerinin kabulünü istedi.
Haklarında yakalama veya yokluğunda tutuklama kararı bulunan sanıklarla ilgili yakalama ve yokluğunda tutuklama kararlarının devamını isteyen Şafak, tutuklu sanık Hidayet Karaca'nın savunmasının alınması, bazı müştekiler ve tanıkların dilekçe ve beyanlarında geçen suç ihbarlarının gereğinin takdiri için cumhuriyet savcılığına gönderilmesini ve sanıkların cep telefonları HTS kayıtlarıyla ilgili bilirkişi raporu alınmasını talep etti.
Savcı Şafak, üzerlerine atılı suçların niteliği, kanundaki ceza miktarlarının üst sınırı, kuvvetli suç şüphesi, bazı delillerin henüz toplanmaması, bir sanığın savunmasının henüz alınmaması ile delilleri karartma ve kaçma şüphesi nedeniyle tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar verilmesini istedi.
- Tahliye talepleri reddedildi, Fehmi Koru'nun dinlenmesi kararlaştırıldı
Heyetçe yaptıkları müzakerenin ardından Başkan Giray ara kararları açıkladı.
Buna göre, tutuklu sanıklar Hidayet Karaca, İlhan İşbilen, Dilaver Azim, Ali Çelik, Alaeddin Kaya, Abdülkadir Aksoy ve Kazım Avcı'nın tutukluluğunun devamına, sağlık sorunları bulunduğu belirtilen sanıklar İşbilen, Kaya, Aksoy ve Avcı ile ilgili gerekli işlemlerin yapılması konusunda cezaevi müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verildi.
Balyoz veya "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" davasında yargılanan Çetin Doğan, Levent Bektaş, Ercan Kireçtepe, Hasan Fehmi Canan ve Bülent Tunçay'ın da arasında bulunduğu kişilerin davaya müdahillik taleplerini kabul eden mahkeme, müşteki Galip Öztürk'ün ifadesinin alınması için talimat yazılmasını, davaya müdahil olup olmayacağının bunun ardından değerlendirilmesini kararlaştırdı.
Duruşmalarda tanık olarak dinlenen kişiler hakkında FETÖ/PDY kapsamında soruşturma yürütülüp yürütülmediğinin sorulmasını, varsa haklarındaki takipsizlik kararlarının istenmesini kararlaştıran mahkeme, tanık olarak dinlenmeleri kararlaştırılan Latif Erdoğan, Hüseyin Gülerce, Ahmet Zeki Üçok ve Ümit Akdemir'in duruşmada, güvenlikleri de sağlanarak hazır edilmeleri için bulundukları illerin emniyet müdürlüklerine yazı yazılmasını karar altına aldı.
Bazı sanık avukatlarının talebi doğrultusunda gazeteci Fehmi Koru'nun tanık olarak dinlenmesi için müzekkere yazılmasına karar veren mahkeme, hazır bulunmayan sanıklar hakkındaki yokluğunda tutuklama ve yakalama kararlarının devamını kararlaştırdı.
Sanıklardan Mahmut Akdoğan'ın avukatının müvekkiline tutuklanmama güvencesi verilmesi yönündeki talebini reddeden mahkeme, sanık Cemil Uşak'ın ölüm tutanaklarının temini için nüfus müdürlüğüne yazılan yazının tekrarlanmasına, sanıkların cep telefonu HTS kayıtları konusunda GSM operatörlerine müzekkere yazılmasına, cevap geldikten sonra HTS kayıtlarına ilişkin rapor alınmak üzere bunun bilirkişi heyetine verilmesine karar verdi.
Heyet, duruşmalara 13-17 Şubat 2017 arasında devam edilmesini de kararlaştırdı.
- İddianame
İddianamede, Gülen'in de arasında bulunduğu sanıkların, "Anayasayı ihlale teşebbüs etmek" ve "hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanı sıra "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek", "siyasi ve askeri casusluk", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri ele geçirmek", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "nitelikli dolandırıcılık", "zimmet", "terör örgütü faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik" ve "suç gelirlerini aklamak" suçlarından 132 yıl birer aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
FETÖ çatı iddianamesinde, FETÖ/PDY'nin, devlet kurumlarını ele geçirmek, anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir "cemaat oligarşisi/zümre hakimiyetine dayanan devlet düzeni" kurmak ve hükümeti devirmeye teşebbüs etmek suçlarına ulaşmak için kurulduğu ifade ediliyor.