‘FETÖ borsası’ iddianamesi tamamlandı: Polis, avukat, MİT personeli para toplamış!

İstanbul Adliyesi’ni sarsan “FETÖ borsası” soruşturmasında varlıklı FETÖ şüphelilerine ulaşarak soruşturmalarda takipsizlik kararı verileceği, pasaportlardan tahdidin kaldırılacağı vaadiyle yüklü miktarlarda para toplayan ‘suç örgütü’ hakkındaki soruşturma tamamlandı.

Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar‘ın haberine göre; iddianamede FETÖ şüphelilerini bulup onlara ulaşmaya çalışan Ahmet K. isimli zanlının örgütün lideri olduğu belirtilirken, 2 polis, 1 MİT personeli, 1 Maliye Bakanlığı gelir uzmanı ve 2 avukatın FETÖ borsasındaki rolleri detaylı olarak anlatıldı. İddianamede 91 kişi ise mağdur sıfatıyla yer aldı. Aynı soruşturma çerçevesinde savcılar İsmet Bozkurt ve Lütfü Karabacak meslekten ihraç edilmişti.

İddianameye göre; Ahmet K. isimli zanlı haklarında FETÖ soruşturması olan varlıklı kişilere ait bilgileri o dönem MİT’te görev yapan ve soruşturma sürecinde emekliye ayrılan Yılmaz Sabri B. ve polisler Osman Ö. ve Savaş Y. aracılığıyla öğrendi. Bu kişilerin mal varlığına ilişkin bilgiyi ise gelir uzmanı Gökhan K.’dan edindi. Bu isimler kendi sorgulama sistemlerinde yasadışı olarak elde ettikleri bilgileri Ahmet K.’ya iletti.

Ahmet K. bu sorgulamalar karşılığında bu zanlılara belirli miktarlarda ödemeler yaptı. Hakkında FETÖ soruşturması olan, pasaportlarına tahdit konulan ve FETÖ nedeniyle mal varlıklarında el konma kararı bulunan kişilerin bilgilerini evli olan avukatlar Abdülkadir B. ve Dilek B.’ye veren Ahmet K. avukatların bu zanlılarla görüşerek, “sorunlarının yapacakları ödemeyle çözülebileceğini” anlatmalarını istedi.

Avukatlar ise bu çerçevede çok sayıda kişi ile görüşme yaptı. Avukatların ulaştığı hakkında FETÖ soruşturması olan Osman S.’nin şikâyetçi olmasıyla ise soruşturma başlatıldı. Soruşturma sürecinde ise savcılar İsmet Bozkurt ile savcı Lütfi Karabacak’ın sorumluluklarında olmayan soruşturmalar hakkında sorgulamalar yaptıkları belirlendi.

İddianamede suç konusu eylemler tek tek anlatıldı. Olaylardan birinde ise Ahmet K.’nın pasaportlarında tahdit bulunan B.S. ve A.S. isimli kardeşlerle görüşmeler yaptığı belirtildi. Bir süre sonra ise kardeşlerin pasaportlarında tahdidin kaldırılması için savcı İsmet Bozkurt tarafından nüfus il müdürlüğüne yazı yazıldığı kaydedildi. Aynı gün ise Ahmet K.’nin, MİT personelini arayarak bu konuyla ilgilenmesini istediği ve Bozkurt’un il müdürlüğüne yazdığı yazının görüntüsünü bu zanlıya attığı belirtildi. Bozkurt’un bu işlem için 50 bin TL aldığı da iddianamede yer aldı.

Soruşturma aşamasında avukat çift etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediklerini belirterek itirafçı oldu. Dilek B. B. ifadesinde, “Ahmet K. (vio) lakaplı bir polisle görüşüyordu. Bu kim diye sorduğumuzda, ‘siber suçlarda bir polis bunu ben emekli edeceğim. 130 bin para bulmam lazım. Yoksa başkaları vio’yu elimden alır’ diye anlatıyordu. Sürekli Lütfi isminde bir savcıdan bahsediyordu. Telefon konuşmasında ‘Lütfi’den ekranı alırım’ diyordu. Kimi dosyalar istinafa gidince, ‘Orada zayıfız. Yargıtay’a giderse her türlü hallederiz’ diyordu. Savcılar ile Fırat T. aracılığıyla görüşüyordu. Ben Ahmet K.’nın yönlendirdiği zanlılarla para için görüşmedim. Suçsuzum” dedi.

İDDİANAMEDE 91 MAĞDUR, 8 SANIK YER ALIYOR
Hazırlanan iddianamede 91 kişi mağdur sıfatıyla yer alırken 8 isim ise sanık sıfatıyla yer aldı. Savcılarla bağlantılı olduğu belirtilen ve hakkında yakalama kararı bulunan Fırat T.’nin ise dosyası ayrıldı.

İddianamede sanıklara; “Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “Rüşvet almak ve vermek”, “Kamu görevlileriyle ilişkili olduğu bahsiyle bir işin görüleceği vaadiyle dolandırıcılık”, “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek”, “Gizliliğin ihlali” suçlamaları yöneltilerek bu suçlardan cezalandırılmaları istendi.

İddianamede Fırat T.’yi sakladığı öne sürülen Şerif Dokumacı isimli kişinin ise “örgüte yardım” suçundan cezalandırılması talep edildi.