FETHULLAH GÜLEN'İN MESAJINDAKİ AĞIR ELEŞTİRİ KİME?
Fethullah Gülen, kendilerine yakın bir internet sitesinde, referandumla ilgili görüşlerini açıkladı ancak ...!
Dünkü gazetelerin birçoğunda rastlamışsınızdır. Fethullah Gülen, kendilerine yakın herkul.org adlı internet sitesinde, referandumla ilgili görüşlerini açıkladı. Bu görüşleri ’keskin bir evet!’ olarak özetlemek mümkün. Zaten beklenen de buydu. Ancak... Benim o açıklamada dikatimi çeken farklı bir nokta daha var: Gülen, AK Parti hükümetine ciddi bir eleştiri getiriyor. Ona ’güç zorbası’ diyor!
***
Nasıl mı? İlgili bölüme göz atalım.
Şöyle diyor Gülen: ’Kuvvetin genetiğinde adaletsizlik ve dengesizlik vardır. Kuvvet, hakkın elinde, mantık ve muhakeme rehberliğinde bir kısım problemleri çözebilecek potansiyel bir güç sayılsa da, his yörüngeli kaba düşüncenin elinde her zaman bir tahrip aleti olagelmiştir... Kuvvetin genetiğindeki bozukluk, hemen hemen bütün kuvvet temsilcilerine başka insanların tepelerine binme, onları ezme, sindirme ve seslerini kesme hislerini pompalar. Dolayısıyla insanları ezip sindirme sadece belli bir kesimin işi değildir. Bazen siyasi iktidarı güçlenenler de artık kimseyi kaale almamaya başlar ve dediğim dedik düşünceyle hareket eder. Dahası idarecilerin etrafı danışmanlar, özel kalemler, yakın çevrelerce kuşatılır ve halkın sesinin asıl merciye ulaşmasının önü kesilir. Böylece daha dün herkesin elini öpen kimseler, biraz güçlenince gayrı kimseyi dinlemez olur, bildikleri gibi davranır ve her iyi işin de kendilerine mal edilmesini isterler.’
***
Darbe ve darbecilere yönelik olarak yaptığı bu açıklamada ’kuvvet sahibi’ olarak önce askerden bahsediyor, onun kuvveti tahrip edici güç olarak kullanmasını eleştiriyor. Sonra ise ’ezip sindirme sadece belli bir kesimin işi değil’ diyerek ibreyi siyasilere yöneltiyor. Hükümeti ’totaliter’ olmakla, tabanı dinlememekle eleştiriyor. Hatta daha da detaya iniyor ve Başbakan’ın etrafı yüzünden tabandan koptuğunu ima ediyor. Bu, çok ciddi bir eleştiri. Ve gözlemlediğim kadarıyla bu eleştiri şu sıralar hükümet çevrelerinin hayli canını sıkıyor...
***
Fethullah Gülen referandumdaki tavrını ’evet’ olarak açıklayarak sonuçlara ciddi bir etki yaptı. Hatta ’mezardakiler bile çıkıp bu yönde oy kullanmalı’ diyerek etkiyi çoğalttı. Ancak bu tavrın altında katıksız bir AK Parti desteği olmadığı ortada.
***
Belli ki Gülen cemaati Başbakan’ın son dönemki tavırlarından rahatsız. Mavi Marmara krizinden sonra ortaya çıkan fikir ayrılıkları sürüyor. Bu durum, referandumda hükümetin ayağına dolanmaz ancak önümüzdeki seçimlerin sonuçlarına önemli bir etki yapabilir.
Allah Kenan Evren’i affeder mi?
Gülen’İn açıklamalarının dikkat çekici diğer bir bölümü ise Kenan Evren ile ilgili. 80 darbesinde Gülen’in kapı kapı arandığı, hatta kaldığı yerlerin basıldığı malumunuz. O dönemlerle ilgili şöyle dediğini biliyorum: ’Silahlarla beni ararlarken öyle bir terlerdim ki vücudumda yaralar çıkardı.’
***
Ona bu sıkıntılı süreci yaşatan Kenan Evren ile ilgili ’Eğer Evren okullarda din ve ahlak derslerini gönlünden gelerek mecburi hale getirdiyse Allah onu bu yüzden affeder’ açıklaması yapıyor Gülen. Bu açıklama bir kaç açıdan anlamlı:
1) İnsanların iyi-kötü, hayatın siyah-beyaz olmadığına dair önemli bir hatırlatma
2) Öç alma duygusunun İslam’da yeri olmadığına gönderme
3) Gülen’in pozisyonlarının kati ve hesaplı olmadığının iması
4) 80 öncesi gençlerin gerekli din ve ahlak eğitiminden geçseler ellerine silah almayacaklarına duyduğu inanç.
Yeni program başlıyor
Bugün yeni bir macera başlıyor. Artık hafta içi her gün saat 19.15’te Mehmet Metiner ile birlikte Kanal 24’te günü değerlendireceğiz. Sizi ve yorumlarınızı bekleriz...
Nagehan ALÇI / AKŞAM
***
Nasıl mı? İlgili bölüme göz atalım.
Şöyle diyor Gülen: ’Kuvvetin genetiğinde adaletsizlik ve dengesizlik vardır. Kuvvet, hakkın elinde, mantık ve muhakeme rehberliğinde bir kısım problemleri çözebilecek potansiyel bir güç sayılsa da, his yörüngeli kaba düşüncenin elinde her zaman bir tahrip aleti olagelmiştir... Kuvvetin genetiğindeki bozukluk, hemen hemen bütün kuvvet temsilcilerine başka insanların tepelerine binme, onları ezme, sindirme ve seslerini kesme hislerini pompalar. Dolayısıyla insanları ezip sindirme sadece belli bir kesimin işi değildir. Bazen siyasi iktidarı güçlenenler de artık kimseyi kaale almamaya başlar ve dediğim dedik düşünceyle hareket eder. Dahası idarecilerin etrafı danışmanlar, özel kalemler, yakın çevrelerce kuşatılır ve halkın sesinin asıl merciye ulaşmasının önü kesilir. Böylece daha dün herkesin elini öpen kimseler, biraz güçlenince gayrı kimseyi dinlemez olur, bildikleri gibi davranır ve her iyi işin de kendilerine mal edilmesini isterler.’
***
Darbe ve darbecilere yönelik olarak yaptığı bu açıklamada ’kuvvet sahibi’ olarak önce askerden bahsediyor, onun kuvveti tahrip edici güç olarak kullanmasını eleştiriyor. Sonra ise ’ezip sindirme sadece belli bir kesimin işi değil’ diyerek ibreyi siyasilere yöneltiyor. Hükümeti ’totaliter’ olmakla, tabanı dinlememekle eleştiriyor. Hatta daha da detaya iniyor ve Başbakan’ın etrafı yüzünden tabandan koptuğunu ima ediyor. Bu, çok ciddi bir eleştiri. Ve gözlemlediğim kadarıyla bu eleştiri şu sıralar hükümet çevrelerinin hayli canını sıkıyor...
***
Fethullah Gülen referandumdaki tavrını ’evet’ olarak açıklayarak sonuçlara ciddi bir etki yaptı. Hatta ’mezardakiler bile çıkıp bu yönde oy kullanmalı’ diyerek etkiyi çoğalttı. Ancak bu tavrın altında katıksız bir AK Parti desteği olmadığı ortada.
***
Belli ki Gülen cemaati Başbakan’ın son dönemki tavırlarından rahatsız. Mavi Marmara krizinden sonra ortaya çıkan fikir ayrılıkları sürüyor. Bu durum, referandumda hükümetin ayağına dolanmaz ancak önümüzdeki seçimlerin sonuçlarına önemli bir etki yapabilir.
Allah Kenan Evren’i affeder mi?
Gülen’İn açıklamalarının dikkat çekici diğer bir bölümü ise Kenan Evren ile ilgili. 80 darbesinde Gülen’in kapı kapı arandığı, hatta kaldığı yerlerin basıldığı malumunuz. O dönemlerle ilgili şöyle dediğini biliyorum: ’Silahlarla beni ararlarken öyle bir terlerdim ki vücudumda yaralar çıkardı.’
***
Ona bu sıkıntılı süreci yaşatan Kenan Evren ile ilgili ’Eğer Evren okullarda din ve ahlak derslerini gönlünden gelerek mecburi hale getirdiyse Allah onu bu yüzden affeder’ açıklaması yapıyor Gülen. Bu açıklama bir kaç açıdan anlamlı:
1) İnsanların iyi-kötü, hayatın siyah-beyaz olmadığına dair önemli bir hatırlatma
2) Öç alma duygusunun İslam’da yeri olmadığına gönderme
3) Gülen’in pozisyonlarının kati ve hesaplı olmadığının iması
4) 80 öncesi gençlerin gerekli din ve ahlak eğitiminden geçseler ellerine silah almayacaklarına duyduğu inanç.
Yeni program başlıyor
Bugün yeni bir macera başlıyor. Artık hafta içi her gün saat 19.15’te Mehmet Metiner ile birlikte Kanal 24’te günü değerlendireceğiz. Sizi ve yorumlarınızı bekleriz...
Nagehan ALÇI / AKŞAM