Fethullah Gülen'den 'adrese teslim' çağrı: Halkın karşısına çık, çaldım diye itiraf et
Fethullah Gülen bugün yayımlanan sohbetinde isim vermeden zehir zemberek sözlerle 'adrese teslim' mesajlar gönderdi.
Fethullah Gülen, bugün yayımlanan sohbetinde, "Hay Allah cezanı versin, meğer sen bir mel'un adammışsın" dedi.
Sohbetlerinde bir süredir sert ifadeler kullanmaya Fethullah Gülen, "Günahta ısrar etmemek, yaptığı günaha mazeretler araştırmak, o günahta ısrar temadinin en önemli referansıdır. Bir kere o mel'un şey mahsursuz gözüktü mü insanın nazardında, bir tane daha yapar. Günümüzde bazı seviyesizlerde gördüğünüz gibi, bir kere yalan söyleyince, bu defa da 100 defa da söyleyebiliyor" ifadelerini kullandı.
Fethullah Gülen'in 'Tevbe Etmek Varken…' başlıklı sohbetinin ilgili kısmı şöyle:
BİZ DE ALDANMIŞIZ...
Yad-ı cemil olacakken bir insan, başkaları tarafından hayırla yad edilecekken, yad-ı kabih olur. Gelenler, 'Hay Allah cezanı versin, meğer sen bir mel'un adammışsın. Biz de aldanmışız' öyle dedirtme yerine günah aysberglerini onun içinde eritmet, tuz buz etmek. Allah'ın rahmetinin genişliği bunu yapar.
Günahta ısrar etmemek, yaptığı günaha mazeretler araştırmak, o günahta ısrar temadinin en önemli referansıdır. Bir kere o mel'un şey mahsursuz gözüktü mü insanın nazardında, bir tane daha yapar. Günümüzde bazı seviyesizlerde gördüğünüz gibi, bir kere yalan söyleyince, bu defa da 100 defa da söyleyebiliyor. Bir kere iftira edince, değiştiriyor formatını, birkaç defa daha aynı iftirayı yapabiliyor. Bir kere isnatta bulununca, birkaç isnatta daha bulunuyor. (...)
ÇALDIM, ÇIRPTIM, HARAMA EL UZATTIM...
Hadisin beyanıyla, her günah başka bir günaha çağrıdır. Günahın tepesine bir balyoz indirip onu ezmezseniz şayet, kalpte bir leke bırakır.
Günah bir Allah belasıdır. İmanı iz’anı olan, gerçek yiğit insan, günahı ne seviyede olursa olsun, hakikaten mü’minse, öbür tarafa inanıyorsa, yapılan her şeyin yazıldığına inanıyorsa, Kirâmen Kâtibîn’e inanıyorsa, Allâmü’l-guyub’a inanıyorsa, defterlerin orada açılacağına inanıyorsa ve insanın mazhar olacağı veya maruz kalacağı şeylerin o defterin deşifre edilmesine göre ortaya döküleceğine inanıyorsa, ne yapar biliyor musunuz? Bir hata, bir günah işlemişse, yiğitçe halkın karşısında çıkar, der ki: ‘Ben çaldım, ben çırptım; ben harama el uzattım, ben harama baktım; ben kendi yakınlarımı korudum; ben bazı kimseleri vesayetim altına aldım, onları halayık (kapıkulu) gibi kullandım, aynen Firavun’un kendi kavmini kullandığı gibi kullandım. Ben bütün bunları yaptım, hata ettim; tevbeler tevbesi bir daha günaha girmeye. İtiraf ediyorum bunu!..’ Böyle derse, inanın, çok ağır bir şeydir bu fakat nezd-i uluhiyette hora geçen öyle bir itiraftır ki, Allah siler süpürür götürür.”
Sohbetlerinde bir süredir sert ifadeler kullanmaya Fethullah Gülen, "Günahta ısrar etmemek, yaptığı günaha mazeretler araştırmak, o günahta ısrar temadinin en önemli referansıdır. Bir kere o mel'un şey mahsursuz gözüktü mü insanın nazardında, bir tane daha yapar. Günümüzde bazı seviyesizlerde gördüğünüz gibi, bir kere yalan söyleyince, bu defa da 100 defa da söyleyebiliyor" ifadelerini kullandı.
Fethullah Gülen'in 'Tevbe Etmek Varken…' başlıklı sohbetinin ilgili kısmı şöyle:
BİZ DE ALDANMIŞIZ...
Yad-ı cemil olacakken bir insan, başkaları tarafından hayırla yad edilecekken, yad-ı kabih olur. Gelenler, 'Hay Allah cezanı versin, meğer sen bir mel'un adammışsın. Biz de aldanmışız' öyle dedirtme yerine günah aysberglerini onun içinde eritmet, tuz buz etmek. Allah'ın rahmetinin genişliği bunu yapar.
Günahta ısrar etmemek, yaptığı günaha mazeretler araştırmak, o günahta ısrar temadinin en önemli referansıdır. Bir kere o mel'un şey mahsursuz gözüktü mü insanın nazardında, bir tane daha yapar. Günümüzde bazı seviyesizlerde gördüğünüz gibi, bir kere yalan söyleyince, bu defa da 100 defa da söyleyebiliyor. Bir kere iftira edince, değiştiriyor formatını, birkaç defa daha aynı iftirayı yapabiliyor. Bir kere isnatta bulununca, birkaç isnatta daha bulunuyor. (...)
ÇALDIM, ÇIRPTIM, HARAMA EL UZATTIM...
Hadisin beyanıyla, her günah başka bir günaha çağrıdır. Günahın tepesine bir balyoz indirip onu ezmezseniz şayet, kalpte bir leke bırakır.
Günah bir Allah belasıdır. İmanı iz’anı olan, gerçek yiğit insan, günahı ne seviyede olursa olsun, hakikaten mü’minse, öbür tarafa inanıyorsa, yapılan her şeyin yazıldığına inanıyorsa, Kirâmen Kâtibîn’e inanıyorsa, Allâmü’l-guyub’a inanıyorsa, defterlerin orada açılacağına inanıyorsa ve insanın mazhar olacağı veya maruz kalacağı şeylerin o defterin deşifre edilmesine göre ortaya döküleceğine inanıyorsa, ne yapar biliyor musunuz? Bir hata, bir günah işlemişse, yiğitçe halkın karşısında çıkar, der ki: ‘Ben çaldım, ben çırptım; ben harama el uzattım, ben harama baktım; ben kendi yakınlarımı korudum; ben bazı kimseleri vesayetim altına aldım, onları halayık (kapıkulu) gibi kullandım, aynen Firavun’un kendi kavmini kullandığı gibi kullandım. Ben bütün bunları yaptım, hata ettim; tevbeler tevbesi bir daha günaha girmeye. İtiraf ediyorum bunu!..’ Böyle derse, inanın, çok ağır bir şeydir bu fakat nezd-i uluhiyette hora geçen öyle bir itiraftır ki, Allah siler süpürür götürür.”