Fethullah Gülen Erdoğan'a yüklendi: 'Hiç ummadıkları yerde ezilecekler'
Fethullah Gülen, dün Cemaat'ine yapılan operasyonun ardından yayımlanan ilk sohbetinde gündeme bomba gibi düşecek açıklamalar yaptı.
İsim vermeden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a zehir zemberek sözlerle yüklenen Fethullah Gülen, "Herkes kendisini bir firavun gibi zannetmeye başlar ve onların akıbetinin ne olduğu da bellidir. Bütün firavunlar hiç ummadıkları bir yerde, çok zayıf gördükleri bir yerde 'Derdest edeceğim işini bitireceğim, boğacağım, ezeceğim' dediği yerde ezilivermişlerdir" dedi.
Fethullah Gülen "Bu bir sırdır söylemek doğru değil ama ben size söylemeden edecemeyeceğim" diyerek 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in 20 tane devlet başkanına mektup yazarak kendilerine referans olduğunu açıkladı.
Fethullah Gülen'in 'Demek ki Doğru Yoldasınız!..' başlıklı bugün yayımlanan sohbetinden satır başları şöyle:
BAZEN DURAKLAMA OLABİLİR
Atasözü: Taşı delen suyun damlaları değil, damlalalrın devam ve temadisidir. Devam ve temadi olunca su gibi yumuşak şey, en sert mermerleri, granitleri bile eritir Allah'ın izniyle, kendine yuva yapar. Aşındırır, aşındırır, aşındırır...
Bazen duraklama gibi şeyler olabilir. Bazı şeylere takılma gibi şeyler olabilir. Bazen beynimiz bazı saplantılarla, gerekli olan şeyi yapamaya, fonksiyonu eda edemeyebilir. Fatat hep o istikamette olmalı. Tevdid her zaman mihrabımız olmalı. Onun dışında bütün güçleri ve kuvvetleri “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah” havz-ı kebîri içinde eritmeliyiz.
EZİLİVERMİŞLERDİR
Herkes kendisini bir firavun gibi zannetmeye başlar ve onların akıbetinin ne olduğu da bellidir. Bütün firavunlar hiç ummadıkları bir yerde, çok zayıf gördükleri bir yerde 'Derdest edeceğim işini bitireceğim, boğacağım, ezeceğim' dediği yerde ezilivermişlerdir. Ordusu helak olmuştur. Onların küçük gördüğü Hz. Musa çekilmiş, ömrünün sonuna kadar neşe içinde, sevinç içinde yaşamıştır.
Şimdi bir kısım sıkıntılara maruzsunuz. Yediğin darbeler, duyduğun sözler karşısında rencide olmak mümkün değil. Birimize bir şey olursa hepimize olur.
TURGUT ÖZAL BANA HABER GÖNDERDİ
Vakıa bazı kimseler destek oldular. Makamları cennet olsun. Turgut Özal merhum, vefatından evvel Asya’da gezdi; hatta arkadaşlar gitmedikleri zaman bana haber gönderdi: “Ben sizin için gidiyorum. Ne diye gelmiyor bu arkadaşlar?” diye. O Asya’daki devletleri dolaştı ve dedi ki “Ben bunlara kefil oluyorum.” Allah (celle celâluhu) ona öyle güzel bir iş yaptırdı ki, döner dönmez, bir iki gün sonra da ruhunun ufkuna yürüdü. Allah ona onu nasip etti ve binlerce insan gözyaşıyla cenazesine iştirak etti. Allah gönlümüzde ona verdiğimiz yere göre, öbür tarafta da onu serfirâz kılsın.
SÜLEYMAN DEMİREL REFERANS OLDU
Bu bir sırdır söylemek doğru değil ama ben size söylemeden edecemeyeceğim. Süleyman Bey belki 20 tane devlet başkanına mektup yazdı. Ben hiçbir devlet başkanının böyle yapacağına ihtimal vermedim, vermiyorum, bundan sonra da vermeyeceğim… Şimdi bunları görmezden gelmemek lazım; referans oldular. Bundan evvelki Cumhurbaşkanı da değişik yerlere telefon etti; gittiği yerlerde de söyledi. Allah onun da ecr u mesûbatını ziyade eylesin. Ama mesele bunların te’yid ve desteğiyle değildi. Esasen -sebepler planında- o işi götürecek, o boyunduruğa boyun verecek hasbi, fedakâr insanlar vardı.
Fethullah Gülen "Bu bir sırdır söylemek doğru değil ama ben size söylemeden edecemeyeceğim" diyerek 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in 20 tane devlet başkanına mektup yazarak kendilerine referans olduğunu açıkladı.
Fethullah Gülen'in 'Demek ki Doğru Yoldasınız!..' başlıklı bugün yayımlanan sohbetinden satır başları şöyle:
BAZEN DURAKLAMA OLABİLİR
Atasözü: Taşı delen suyun damlaları değil, damlalalrın devam ve temadisidir. Devam ve temadi olunca su gibi yumuşak şey, en sert mermerleri, granitleri bile eritir Allah'ın izniyle, kendine yuva yapar. Aşındırır, aşındırır, aşındırır...
Bazen duraklama gibi şeyler olabilir. Bazı şeylere takılma gibi şeyler olabilir. Bazen beynimiz bazı saplantılarla, gerekli olan şeyi yapamaya, fonksiyonu eda edemeyebilir. Fatat hep o istikamette olmalı. Tevdid her zaman mihrabımız olmalı. Onun dışında bütün güçleri ve kuvvetleri “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah” havz-ı kebîri içinde eritmeliyiz.
EZİLİVERMİŞLERDİR
Herkes kendisini bir firavun gibi zannetmeye başlar ve onların akıbetinin ne olduğu da bellidir. Bütün firavunlar hiç ummadıkları bir yerde, çok zayıf gördükleri bir yerde 'Derdest edeceğim işini bitireceğim, boğacağım, ezeceğim' dediği yerde ezilivermişlerdir. Ordusu helak olmuştur. Onların küçük gördüğü Hz. Musa çekilmiş, ömrünün sonuna kadar neşe içinde, sevinç içinde yaşamıştır.
Şimdi bir kısım sıkıntılara maruzsunuz. Yediğin darbeler, duyduğun sözler karşısında rencide olmak mümkün değil. Birimize bir şey olursa hepimize olur.
TURGUT ÖZAL BANA HABER GÖNDERDİ
Vakıa bazı kimseler destek oldular. Makamları cennet olsun. Turgut Özal merhum, vefatından evvel Asya’da gezdi; hatta arkadaşlar gitmedikleri zaman bana haber gönderdi: “Ben sizin için gidiyorum. Ne diye gelmiyor bu arkadaşlar?” diye. O Asya’daki devletleri dolaştı ve dedi ki “Ben bunlara kefil oluyorum.” Allah (celle celâluhu) ona öyle güzel bir iş yaptırdı ki, döner dönmez, bir iki gün sonra da ruhunun ufkuna yürüdü. Allah ona onu nasip etti ve binlerce insan gözyaşıyla cenazesine iştirak etti. Allah gönlümüzde ona verdiğimiz yere göre, öbür tarafta da onu serfirâz kılsın.
SÜLEYMAN DEMİREL REFERANS OLDU
Bu bir sırdır söylemek doğru değil ama ben size söylemeden edecemeyeceğim. Süleyman Bey belki 20 tane devlet başkanına mektup yazdı. Ben hiçbir devlet başkanının böyle yapacağına ihtimal vermedim, vermiyorum, bundan sonra da vermeyeceğim… Şimdi bunları görmezden gelmemek lazım; referans oldular. Bundan evvelki Cumhurbaşkanı da değişik yerlere telefon etti; gittiği yerlerde de söyledi. Allah onun da ecr u mesûbatını ziyade eylesin. Ama mesele bunların te’yid ve desteğiyle değildi. Esasen -sebepler planında- o işi götürecek, o boyunduruğa boyun verecek hasbi, fedakâr insanlar vardı.