FETHULLAH GÜLEN BU YAZILANLARDAN HOŞLANIYOR MU?
Akit gazetesi yazarı Ersoy Dede bugün çarpıcı bir yazı kaleme aldı.
Akit yazarı Dede, “7 Şubat devam ediyor” başlıklı yazısında MİT krizindeki AKP-Cemaat kavgasına gönderme yaptı ve yazısını şu satırlarla bitirdi:
“(…) Her ne olduysa, Gezi İşgali sürecinde bazı yazarlar, kalemlerini kınından çıkardı.. Mesela; Ahmet Turan Alkan; “Mesele ağaç değil başbakanın inadı”, Şahin Alpay; “Gezi Parkı gösterilerinin verdiği ana mesaj, Başbakan Erdoğan’ın inşasına bizzat öncülük ettiği “Yeni Türkiye”nin keyfi ve otoriter yönetimi kabul etmeyeceğiydi…”, İhsan Dağı; “….gittikçe otoriterleşen bir iktidara yönelik tepki var….” Abdülhamit Bilici; “….Amaç tek yanlı uygulamalar ve otoriter/kavgacı eğilimlerle arızalanan demokrasinin kalitesini artırmak…” Bülent Korucu; “…İnsanın en zayıf anı, kendini yenilmez zannettiği zamandır”.. vs.. türü yazılar yazdılar. Bunlar sadece Zaman ekibi. Dışarıdan buna eklemlenen Nazlı Ilıcak gibi isimleri ya da Taraf Teşkilatı’nı hiç saymıyorum.. Ya da Metaforik bir anlatımla, “Mısır”dan bahsederken Türkiye’yi, “Mursi”den bahsederken Erdoğan’ı kastettiği açık olan Erhan Başyurt’u söylemiyorum bile.. Eğer bu isimlerin yaptığı doğrudan siyaset değilse nedir? Fethullah Gülen Hocaefendi, bu yazılanlardan hoşlanıyor mu? Hoşlanmıyorsa hoşlanmadığını belli ediyor mu? Kendince gereğini yapıyor mu? Bunlar ortada duran sorular. Cevapları varsa bilmeyi çok isteriz. Ayrıca soracağımız daha çok soru var.. Hele bazı cevaplar almaya başlayalım, duruma göre o soruları da soracağız elbette.. Kalın sağlıcakla. (…)”
“(…) Her ne olduysa, Gezi İşgali sürecinde bazı yazarlar, kalemlerini kınından çıkardı.. Mesela; Ahmet Turan Alkan; “Mesele ağaç değil başbakanın inadı”, Şahin Alpay; “Gezi Parkı gösterilerinin verdiği ana mesaj, Başbakan Erdoğan’ın inşasına bizzat öncülük ettiği “Yeni Türkiye”nin keyfi ve otoriter yönetimi kabul etmeyeceğiydi…”, İhsan Dağı; “….gittikçe otoriterleşen bir iktidara yönelik tepki var….” Abdülhamit Bilici; “….Amaç tek yanlı uygulamalar ve otoriter/kavgacı eğilimlerle arızalanan demokrasinin kalitesini artırmak…” Bülent Korucu; “…İnsanın en zayıf anı, kendini yenilmez zannettiği zamandır”.. vs.. türü yazılar yazdılar. Bunlar sadece Zaman ekibi. Dışarıdan buna eklemlenen Nazlı Ilıcak gibi isimleri ya da Taraf Teşkilatı’nı hiç saymıyorum.. Ya da Metaforik bir anlatımla, “Mısır”dan bahsederken Türkiye’yi, “Mursi”den bahsederken Erdoğan’ı kastettiği açık olan Erhan Başyurt’u söylemiyorum bile.. Eğer bu isimlerin yaptığı doğrudan siyaset değilse nedir? Fethullah Gülen Hocaefendi, bu yazılanlardan hoşlanıyor mu? Hoşlanmıyorsa hoşlanmadığını belli ediyor mu? Kendince gereğini yapıyor mu? Bunlar ortada duran sorular. Cevapları varsa bilmeyi çok isteriz. Ayrıca soracağımız daha çok soru var.. Hele bazı cevaplar almaya başlayalım, duruma göre o soruları da soracağız elbette.. Kalın sağlıcakla. (…)”