Fehmi Koru'dan kişisel manifesto! AKP'yi mi Erdoğan'ı mı yoksa Gül'ü mü savunuyor?
Muhafazakar medyanın duayen ismi Fehmi Koru hakkındaki spekülasyonları yorumladığı yazısında "Ben neyi savunuyorum? Ak Parti’yi mi? Tayyip Erdoğan’ı mı? Abdullah Gül’ü mü?" sorusuna yanıt verdi...
Gazete Habertürk yazarı Fehmi Koru kişisel olarak hangi politik pozisyonda olduğunu açıkladığı yazısında AK Parti, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül üçgeninde nerede durduğunu yazdı.
FEHMİ KORU'NUN KİŞİSEL MANİFESTOSU!
"Ben neyi savunuyorum? Ak Parti’yi mi? Tayyip Erdoğan’ı mı? Abdullah Gül’ü mü? Yoksa derdim hepsinden daha büyük, daha kapsamlı mı?" sorusuna yanıt veren Fehmi Koru AK Parti'yi neden desteklediğini, Erdoğan'ı hangi noktalarda eleştirdiğini yazdı. "Abdullah Gül söz konusu olduğunda biraz daha fazla ‘taraf’ görüntüsü veriyorum" diyerek şaşırtan Koru "Her gün bıkıp usanmadan yazılarla okur karşısına çıktığım son 30 yıl boyunca iç dökmemi gerektiren bir durum hiç olmamıştı." dedi.
İşte Koru'nun yazısındaki ilgili bölüm:
AK PARTİ'Yİ NEDEN DESTEKLEDİM
Lâfı fazla uzatmadan söyleyeyim: Ak Parti’ye kuruluşundan beri olumlu yaklaştım. Milletimizin çoğunluğunun arzuladığı temel ilkeleri benimsediği, dünyanın gittiği yönü doğru okuyup ülke menfaatlerini önde tutan politikalar üretebilecek çapta bir kadroya sahip olduğu ve sorunların üzerine cesaretle gidebildiği için...
Bugün de rakipleriyle karşılaştırdığımda Ak Parti’yi öncü bir siyasi çizginin temsilcisi olarak görüyorum.
Yukarıdaki özet, benim için birinci önceliğin şahıslar değil ülke menfaati olduğunu ve Ak Parti’yi de o yönde desteklenecek bir siyasi çizgi olarak gördüğümü anlatmıştır umarım.
GEREKİRSE SAFIMI YENİDEN BELİRLERİM
Ak Parti çizgisinden vazgeçer, şimdi beğenmediğim bir başkası temel değerler istikametinde konuşlanırsa... İçinde dostlarım, arkadaşlarım, sevdiğim insanlar bulunmasına bakmadan, hiç tereddütsüz, safımı yeniden belirlerim.
PARTİLİ VE PARTİCİ DEĞİLİM
Partili veya partici değil, zaman içerisinde yarıdan fazlası Ak Parti seçmeni haline dönüşmüş, özgürlükleri, demokrasiyi, dini değerleri önemseyen, ayrılık-gayrılık gözetmediği gibi farklılıkları zenginlik olarak gören toplumun tercihlerinden yanayım.
‘Ortak akıl’ deyimiyle ifade edilebilecek bir karar alma sürecinin doğrulara erişmede vazgeçilmez olduğuna inanıyorum.
AK PARTİ'NİN POTANSİYELİ YÜZDE 70
Yüzde 35’le başlayan oylarını zaman içerisinde yüzde 52 düzeyine çıkarması Ak Parti’nin, başkalarına sürpriz gelse bile, bu siyasi çizginin potansiyel halk desteğinin yüzde 70 olduğunu daha ilk günden ilân etmiş biri olarak beni hiç şaşırtmadı.
ERDOĞAN BİRAZ DAHA KUCAKLAYICI OLSA...
Son cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘ortak akıl’ görüntüsü biraz daha fazla vurgulanmış olsaydı, sandığa yüzde 52 olarak yansıyan oranın hayli yüksek gerçekleşebileceği kanaatindeyim. Biraz daha kucaklayıcı bir üslup ve halkın teveccühü istikametinde bir vitrin çalışması eşliğinde gidilecek seçimde oylar çok daha yukarı fırlasaydı fena mı olurdu?
ERDOĞAN'I AK PARTİ'Lİ KALEMLER KADAR SAVUNMUYORUM
Galiba sorunum şurada: Ak Parti’yi ‘Ak Partili’ kalemler kadar savunmuyorum... Tayyip Erdoğan’ı ‘misyon adamı’ olarak görüyor ve takdir ediyorum, ama onu bazılarının her yazardan beklediği coşkuyla övmüyorum...
GÜL SÖZKONUSU OLDUĞUNUDA TARAF GÖRÜNTÜSÜ VERİYORUM
Abdullah Gül söz konusu olduğunda biraz daha fazla ‘taraf’ görüntüsü veriyorum; fakat bunun üzerimdeki etkisi rahatsız edici: Baştan ‘taraf’ görülmem arzu ettiğim açıklıkta derdimi anlatmayı kısıtlıyor çünkü...
30 YILDIR İLK DEFA İÇİMİ DÖKÜYORUM
Her gün bıkıp usanmadan yazılarla okur karşısına çıktığım son 30 yıl boyunca iç dökmemi gerektiren bir durum hiç olmamıştı. Bugünün şartları beni buna zorluyor.
İlk bakışta farklı görünseler bile her dönemin çetin zorlukları vardır; hele 2071’e kadar iktidarda kalmayı planlayan bir siyasi partinin yollarına kimse gül dökmez.
Ne bizim memlekette, ne de bir başkasında...
‘Akıl akıldan üstündür’ sözünü ise hiç yabana atmamak gerek...
FEHMİ KORU'NUN KİŞİSEL MANİFESTOSU!
"Ben neyi savunuyorum? Ak Parti’yi mi? Tayyip Erdoğan’ı mı? Abdullah Gül’ü mü? Yoksa derdim hepsinden daha büyük, daha kapsamlı mı?" sorusuna yanıt veren Fehmi Koru AK Parti'yi neden desteklediğini, Erdoğan'ı hangi noktalarda eleştirdiğini yazdı. "Abdullah Gül söz konusu olduğunda biraz daha fazla ‘taraf’ görüntüsü veriyorum" diyerek şaşırtan Koru "Her gün bıkıp usanmadan yazılarla okur karşısına çıktığım son 30 yıl boyunca iç dökmemi gerektiren bir durum hiç olmamıştı." dedi.
İşte Koru'nun yazısındaki ilgili bölüm:
AK PARTİ'Yİ NEDEN DESTEKLEDİM
Lâfı fazla uzatmadan söyleyeyim: Ak Parti’ye kuruluşundan beri olumlu yaklaştım. Milletimizin çoğunluğunun arzuladığı temel ilkeleri benimsediği, dünyanın gittiği yönü doğru okuyup ülke menfaatlerini önde tutan politikalar üretebilecek çapta bir kadroya sahip olduğu ve sorunların üzerine cesaretle gidebildiği için...
Bugün de rakipleriyle karşılaştırdığımda Ak Parti’yi öncü bir siyasi çizginin temsilcisi olarak görüyorum.
Yukarıdaki özet, benim için birinci önceliğin şahıslar değil ülke menfaati olduğunu ve Ak Parti’yi de o yönde desteklenecek bir siyasi çizgi olarak gördüğümü anlatmıştır umarım.
GEREKİRSE SAFIMI YENİDEN BELİRLERİM
Ak Parti çizgisinden vazgeçer, şimdi beğenmediğim bir başkası temel değerler istikametinde konuşlanırsa... İçinde dostlarım, arkadaşlarım, sevdiğim insanlar bulunmasına bakmadan, hiç tereddütsüz, safımı yeniden belirlerim.
PARTİLİ VE PARTİCİ DEĞİLİM
Partili veya partici değil, zaman içerisinde yarıdan fazlası Ak Parti seçmeni haline dönüşmüş, özgürlükleri, demokrasiyi, dini değerleri önemseyen, ayrılık-gayrılık gözetmediği gibi farklılıkları zenginlik olarak gören toplumun tercihlerinden yanayım.
‘Ortak akıl’ deyimiyle ifade edilebilecek bir karar alma sürecinin doğrulara erişmede vazgeçilmez olduğuna inanıyorum.
AK PARTİ'NİN POTANSİYELİ YÜZDE 70
Yüzde 35’le başlayan oylarını zaman içerisinde yüzde 52 düzeyine çıkarması Ak Parti’nin, başkalarına sürpriz gelse bile, bu siyasi çizginin potansiyel halk desteğinin yüzde 70 olduğunu daha ilk günden ilân etmiş biri olarak beni hiç şaşırtmadı.
ERDOĞAN BİRAZ DAHA KUCAKLAYICI OLSA...
Son cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘ortak akıl’ görüntüsü biraz daha fazla vurgulanmış olsaydı, sandığa yüzde 52 olarak yansıyan oranın hayli yüksek gerçekleşebileceği kanaatindeyim. Biraz daha kucaklayıcı bir üslup ve halkın teveccühü istikametinde bir vitrin çalışması eşliğinde gidilecek seçimde oylar çok daha yukarı fırlasaydı fena mı olurdu?
ERDOĞAN'I AK PARTİ'Lİ KALEMLER KADAR SAVUNMUYORUM
Galiba sorunum şurada: Ak Parti’yi ‘Ak Partili’ kalemler kadar savunmuyorum... Tayyip Erdoğan’ı ‘misyon adamı’ olarak görüyor ve takdir ediyorum, ama onu bazılarının her yazardan beklediği coşkuyla övmüyorum...
GÜL SÖZKONUSU OLDUĞUNUDA TARAF GÖRÜNTÜSÜ VERİYORUM
Abdullah Gül söz konusu olduğunda biraz daha fazla ‘taraf’ görüntüsü veriyorum; fakat bunun üzerimdeki etkisi rahatsız edici: Baştan ‘taraf’ görülmem arzu ettiğim açıklıkta derdimi anlatmayı kısıtlıyor çünkü...
30 YILDIR İLK DEFA İÇİMİ DÖKÜYORUM
Her gün bıkıp usanmadan yazılarla okur karşısına çıktığım son 30 yıl boyunca iç dökmemi gerektiren bir durum hiç olmamıştı. Bugünün şartları beni buna zorluyor.
İlk bakışta farklı görünseler bile her dönemin çetin zorlukları vardır; hele 2071’e kadar iktidarda kalmayı planlayan bir siyasi partinin yollarına kimse gül dökmez.
Ne bizim memlekette, ne de bir başkasında...
‘Akıl akıldan üstündür’ sözünü ise hiç yabana atmamak gerek...