FEHMİ KORU'DAN GAZETE YÖNETİCİLERİNE SALVO; ''GALİBA GÖZÜNÜZ BOZUK''
Gazeteleri hazırlayanlar ile ekonomi sayfalarında sürekli görüş açıklayan bazılarının gözleri bozuk...
Medya ve ekonomi
Etrafımızda yer alan ülkeler sırayla kriz geçirip âcil bakıma alınıyor. Yunanistan’dan önce İrlanda, şimdilerde Portekiz ve İspanya; bilenler “Yakında İtalya da kapıya dayanır” diyor. İngiltere bile modern tarihinin en derin ekonomik durgunluğunu yaşıyor bugünlerde. Sağlıklı görünen bir tek Almanya var; onun da el açanlara yardıma koşmaktan mecali kalmadı.
Türkiye’nin durumu diğerlerinden farklı. İhracatının yarıdan fazlasını şimdi krizle baş etmeye uğraşan ülkelere yapmasına rağmen hem de... Kriz öncesinden başlayarak ihracat partnerlerini çeşitlendirmişti ülkemiz; şimdilerde bunun yararını görüyor. Durum ülkemize dışarıdan bakanları imrendirecek kadar olumlu.
Son açıklanan ‘cari açık’ rakamları sözgelimi... Kazandığımızdan fazla harcadığımızın göstergesi sayıldığı ve iyice kontrol edilemez bir hal aldığı ileri sürüldüğü için hepimizi kaygılandırıyordu ‘cari açık’; son rakamlar durumun korkulacak vahamette olmadığını gösteriyor: Meğer ‘cari açık’ da kontrol altındaymış...
Oysa bazı gazeteler ile ekonomi konusunda yorum yapanlar “Biz de battık, batacağız” beklentisini ‘cari açık’ üzerine oturtmaktaydılar.
Galiba sorun da burada: Gazeteleri hazırlayanlar ile ekonomi sayfalarında sürekli görüş açıklayan bazılarının gözleri bozuk... Bugüne kadar ekonomiye koydukları teşhisler büyük çapta yanlış çıktı; olumsuz beklentileri pek gerçekleşmedi, ülkemiz ekonomisi onların öngöremedikleri bir olumlu çizgide seyrediyor...
Krizlerle boğuşan bir coğrafyada ne kadar olumlu bir performans sergilenebilirse o kadar olumlu sinyaller veriyor Türk ekonomisi...
‘Cari açık’ ile ilgili son rakamların açıklanması sonrasında, dün, ekonomiye geniş sayfalar ayıran ve birden fazla yorumcunun görüşlerine yer veren gazetelere göz attım. Daha önce “Cari açık kontrolsüz, durdurulamaz” teşhisinde bulunanlar şimdi durumu nasıl değerlendiriyorlar merakıyla... Biri, “Cari açığı, değersiz TL ve kısılan iç talep düzeltiyor” demiş açıklama sadedinde. Diğeri, “Cari açığı ihracat artışı küçültüyor” görüşünü başlığa çıkartmış... Bir başkası ise “Cari açığın belini İran’a satılan altınlarla kırdık” demekte...
Ne kadar kafa karıştırıcı, değil mi? Birkaç âmanın neresine dokunuyorlarsa orasından fili tarif edişleri gibi... Hepsinin dediği kısmen doğru, fakat söylediklerine bakarak filin nasıl bir şey olduğuna dair açık seçik fikir sahibi olmak neredeyse imkânsız...
Unutmayalım ki, hemen her konuda görüş açıklamakta zorlanmayan sıradan insanlarımız, iş ekonomiye geldiğinde, hep başkalarının ağızlarına bakarak karar veriyor. Bereket yerli-yabancı yatırımcılar gazetelerdeki ideolojik tavrın farkındalar ve ülkeye güvenmekte tereddüt etmiyorlar.
Gazetelerin çizdiği tabloya bakarak karar verenler ise hep yanıltıldılar.
Basit bir olaydan söz etmiyorum. Yıllarca IMF kapısında el açmış bir ülke görüntüsünü eleştiren aynı sayfalar, son birkaç yıldır ısrarla “IMF ile anlaşılsın, aksi halde batarız” diyordu. Türkiye’nin ihracat partnerlerini çeşitlendirme girişimlerini küçümsediler; Körfez kaynaklı sermayeye ters baktılar. Borçların ödenemez hale geleceği beklentisini pompalayıp faizlerin yüksek tutulması aklını da aynı gazeteler verdi durdu.
Siyasete yaklaşımı ideolojik olan medyanın ekonomiye farklı bakması beklenemez zaten...
Fehmi KORU / STAR GAZETESİ
Etrafımızda yer alan ülkeler sırayla kriz geçirip âcil bakıma alınıyor. Yunanistan’dan önce İrlanda, şimdilerde Portekiz ve İspanya; bilenler “Yakında İtalya da kapıya dayanır” diyor. İngiltere bile modern tarihinin en derin ekonomik durgunluğunu yaşıyor bugünlerde. Sağlıklı görünen bir tek Almanya var; onun da el açanlara yardıma koşmaktan mecali kalmadı.
Türkiye’nin durumu diğerlerinden farklı. İhracatının yarıdan fazlasını şimdi krizle baş etmeye uğraşan ülkelere yapmasına rağmen hem de... Kriz öncesinden başlayarak ihracat partnerlerini çeşitlendirmişti ülkemiz; şimdilerde bunun yararını görüyor. Durum ülkemize dışarıdan bakanları imrendirecek kadar olumlu.
Emrullah Turanlı İle Fourwinds’i Konuştuk | Kuştepe’ye Talih Kuşu Kondu! |
Sulukule Projesi İptal | İstanbul 3 Gün Karanlığa Gömülecek! |
İstanbul’da Köprü Trafiği Asıl Şimdi Başlıyor | Bir Çılgın Projede Büyükçekmece’ye!!! |
Hülya Avşar Ayvalık’ta Sezonu Açtı! | İnşaat Sektörü İstihdamda Lider! |
Bizim Evler 5 Cuma Günü Görücüye Çıkıyor! | Hülya Avşar Ayvalık’ta Sezonu Açtı! |
Lükste Oturan Daha Çok Ödeyecek! | Ev Yaparken Cinselliğe De Dikkat Etmeli |
Sundance Residence’da Teslimler 30 Haziran’da! | Çin, 3 Ayda Dünyanın En Yüksek Binasını Yapacak |
Bakırköy Referans Projesi Satışa Çıkıyor! | Atatürk Kültür Merkezi’nde Çalışmalar Başladı! |
Millenium Park Kurtköy’de 900 Bin Dolara! | Kentsel Dönüşüm 10 Yılda Tamamlanacak! |
Maximoon Residence Kısa Süreliğine 89 Bin Liraya! | Osmanlı Döneminde Hediye Edilen Başkonsolosluk Yalıları |
Ankara’daki Golfkent’e Milletvekilleri Akın Etti! | Meister Hannahome Parke Sektörüne Yeni Bir Soluk Getirdi! |
Pasif Ev İle Enerjiden Yüzde 95 Tasarruf Edin! | Yapı Sahiplerine Yeni Mekan Yükü! |
Büyük Bir Uygarlık, Konforlu Bir Yaşam Babil Kuleleri! | Türkiye’de Konut Fiyatları Sürekli Artıyor! |
Dumankaya Referans Sistemi İle Araba Kazanma | Uzmanların Gözünden Mortgage Ve Avantajları |
Toki’den İzzet Baysal Üniversitesi’ne Kalıcı Lojman | Bakırköy Referans Projesi Satışa Çıkıyor! |
Emlak Vergisinde Fıkra Gibi Düzenleme | Borç Yapılandırana Ceza Yok |
Miami’deki Versace İmzalı Malikaneye Rekor Fiyat | Hazine Taşınmazlarından 3.4 Milyar Lira Kazanç! |
Marmara Bölgesi Deprem İçin Önlem Almalı | Maximoon’da 79 Bin Liraya Residence |
Millenium Park Kurtköy’de 900 Bin Dolara! | Sundance Residence’da Teslimler 30 Haziran’da! |
İparlar’ın Köşkleri Birer Birer Bina Oldu! | Abramovich Çıldırmış Olmalı! |
Son açıklanan ‘cari açık’ rakamları sözgelimi... Kazandığımızdan fazla harcadığımızın göstergesi sayıldığı ve iyice kontrol edilemez bir hal aldığı ileri sürüldüğü için hepimizi kaygılandırıyordu ‘cari açık’; son rakamlar durumun korkulacak vahamette olmadığını gösteriyor: Meğer ‘cari açık’ da kontrol altındaymış...
Oysa bazı gazeteler ile ekonomi konusunda yorum yapanlar “Biz de battık, batacağız” beklentisini ‘cari açık’ üzerine oturtmaktaydılar.
Galiba sorun da burada: Gazeteleri hazırlayanlar ile ekonomi sayfalarında sürekli görüş açıklayan bazılarının gözleri bozuk... Bugüne kadar ekonomiye koydukları teşhisler büyük çapta yanlış çıktı; olumsuz beklentileri pek gerçekleşmedi, ülkemiz ekonomisi onların öngöremedikleri bir olumlu çizgide seyrediyor...
Krizlerle boğuşan bir coğrafyada ne kadar olumlu bir performans sergilenebilirse o kadar olumlu sinyaller veriyor Türk ekonomisi...
‘Cari açık’ ile ilgili son rakamların açıklanması sonrasında, dün, ekonomiye geniş sayfalar ayıran ve birden fazla yorumcunun görüşlerine yer veren gazetelere göz attım. Daha önce “Cari açık kontrolsüz, durdurulamaz” teşhisinde bulunanlar şimdi durumu nasıl değerlendiriyorlar merakıyla... Biri, “Cari açığı, değersiz TL ve kısılan iç talep düzeltiyor” demiş açıklama sadedinde. Diğeri, “Cari açığı ihracat artışı küçültüyor” görüşünü başlığa çıkartmış... Bir başkası ise “Cari açığın belini İran’a satılan altınlarla kırdık” demekte...
Ne kadar kafa karıştırıcı, değil mi? Birkaç âmanın neresine dokunuyorlarsa orasından fili tarif edişleri gibi... Hepsinin dediği kısmen doğru, fakat söylediklerine bakarak filin nasıl bir şey olduğuna dair açık seçik fikir sahibi olmak neredeyse imkânsız...
Unutmayalım ki, hemen her konuda görüş açıklamakta zorlanmayan sıradan insanlarımız, iş ekonomiye geldiğinde, hep başkalarının ağızlarına bakarak karar veriyor. Bereket yerli-yabancı yatırımcılar gazetelerdeki ideolojik tavrın farkındalar ve ülkeye güvenmekte tereddüt etmiyorlar.
Gazetelerin çizdiği tabloya bakarak karar verenler ise hep yanıltıldılar.
Basit bir olaydan söz etmiyorum. Yıllarca IMF kapısında el açmış bir ülke görüntüsünü eleştiren aynı sayfalar, son birkaç yıldır ısrarla “IMF ile anlaşılsın, aksi halde batarız” diyordu. Türkiye’nin ihracat partnerlerini çeşitlendirme girişimlerini küçümsediler; Körfez kaynaklı sermayeye ters baktılar. Borçların ödenemez hale geleceği beklentisini pompalayıp faizlerin yüksek tutulması aklını da aynı gazeteler verdi durdu.
Siyasete yaklaşımı ideolojik olan medyanın ekonomiye farklı bakması beklenemez zaten...
Fehmi KORU / STAR GAZETESİ