Fehmi Koru'dan Ahmet Taşgetiren'e cevap: Kim beni sahaya sürdü?
Fehmi Koru, Erdoğan'ın AK Parti'ye koalisyon pazarlıklarında üstünlük sağlaması amacıyla Çankaya Köşkü'ne taşınabileceğini yazdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Çankaya Köşkü'ne taşınabilir. Bu iddia Habertürk gazetesi yazarı Fehmi Koru'ya ait. Yazar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Baykal görüşmesi için seçtiği yer ve Davutoğlu'nun TRT1'de yaptığı başkanlık değerlendirmesini çekilmeye işaret olarak gördü.
Muhalefet partileri koalisyon görüşmeleri öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yasal sınırlara ve Çankaya Köşkü'ne geri çekilmeye çağırmıştı.
Merak edilen konuyla ilgili Habertürk gazetesi yazarı Fehmi Koru, "Kim beni sahaya sürdü?" başlıklı yazısında kaleme aldı.
Yazısında Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman'ın sözlerine atıf yaparak "Bazı akıl hocaları, AK Parti'ye "Yıkmayı becerdiniz, hadi yapın da görelim" diye meydan okuma tavsiyesinde bulunuyor." diyen Koru, "Fehmi Koru Gül'ü savaşa sürdü yorumunu yapan" Ahmet Taşgetiren'e de hem yazısının başlığında hem de içeriğinde yanıt verdi:
Koru yazısını bitirdikten sonra "Beni sahaya Davutoğlu ve Erdoğan birlikte sürmüş olmasın?" diyerek Taşgetiren'in iddialarını yalanladı.
2015 genel seçimlerinin Erdoğan'ın başkanlık hayalinin sona erdirdiğini belirten yazar, AK Parti'nin stratejik düşünme için harekete geçmesi gerektiğini düşünüyor.
Yazar yankı uyandıran iddiasını köşesinde böyle dile getiriyor:
"STRATEJİK DÜŞÜNCE BUNU GEREKTİRİYOR"
"O ümit -hiç değilse şimdilik- kaybolduğuna göre, Cumhurbaşkanlığı yeniden Çankaya Köşkü'ne taşınabilir; koalisyon pazarlıklarında üstünlük sağlamak amacıyla...
Başbakan Ahmet Davutoğlu da, seçimden tek başına iktidarı kaybederek çıkmış bir lider olarak, partisinin birkaç ay sonra yapılacak kongresinin tarihini öne çeker ve delegelerden desteklerini ister. O desteği bulursa eli güçlenmiş olur; bulamaz ise diğer partilerle pazarlıkları kongreden seçilerek çıkacak bir başkası yürütür...
Bana göre "stratejik düşünce" bunu gerektiriyor... Anladığım kadarıyla, "Stratejik Derinlik" kitabı yazarı Ahmet Davutoğlu da "saray" konusunda benden farklı düşünmüyor...
Şu sözler Başbakan Davutoğlu'na ait:
"Biz başkanlık sistemine geçmeyi tasavvur ettik.
Halk bunu uygun görmedi, verdiği oylarla bu yetkiyi vermedi bize. Kişi nerede ise makamı orasıdır. Sistem değişmediğine göre, artık taşların yerine oturtulması lazım."
Yazımla aynı günün akşamı TRT'de sarf etliği bu sözler Davutoğlu'nun zihninde de "saray" sorunu olduğunu gösteriyor...
Peki, elini güçlendirebilsin diye kongreyi erkene çekme girişimine başvurur mu Başbakan?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün "Herkes egosunu bir kenara koysun" cümlesiyle bunu mu sağlamak istedi acaba?
Muhtemeldir.
Elbette "saray" konusunda karar vermesi gereken Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır.
Deniz Baykal'a görüşme daveti için "saray" değil de "konut" adresini vermesi "stratejik" düşündüğünü gösteriyor.
Beni sahaya Davutoğlu ve Erdoğan birlikle sürmüş olmasın?"
Muhalefet partileri koalisyon görüşmeleri öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yasal sınırlara ve Çankaya Köşkü'ne geri çekilmeye çağırmıştı.
Merak edilen konuyla ilgili Habertürk gazetesi yazarı Fehmi Koru, "Kim beni sahaya sürdü?" başlıklı yazısında kaleme aldı.
Yazısında Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman'ın sözlerine atıf yaparak "Bazı akıl hocaları, AK Parti'ye "Yıkmayı becerdiniz, hadi yapın da görelim" diye meydan okuma tavsiyesinde bulunuyor." diyen Koru, "Fehmi Koru Gül'ü savaşa sürdü yorumunu yapan" Ahmet Taşgetiren'e de hem yazısının başlığında hem de içeriğinde yanıt verdi:
Koru yazısını bitirdikten sonra "Beni sahaya Davutoğlu ve Erdoğan birlikte sürmüş olmasın?" diyerek Taşgetiren'in iddialarını yalanladı.
2015 genel seçimlerinin Erdoğan'ın başkanlık hayalinin sona erdirdiğini belirten yazar, AK Parti'nin stratejik düşünme için harekete geçmesi gerektiğini düşünüyor.
Yazar yankı uyandıran iddiasını köşesinde böyle dile getiriyor:
"STRATEJİK DÜŞÜNCE BUNU GEREKTİRİYOR"
"O ümit -hiç değilse şimdilik- kaybolduğuna göre, Cumhurbaşkanlığı yeniden Çankaya Köşkü'ne taşınabilir; koalisyon pazarlıklarında üstünlük sağlamak amacıyla...
Başbakan Ahmet Davutoğlu da, seçimden tek başına iktidarı kaybederek çıkmış bir lider olarak, partisinin birkaç ay sonra yapılacak kongresinin tarihini öne çeker ve delegelerden desteklerini ister. O desteği bulursa eli güçlenmiş olur; bulamaz ise diğer partilerle pazarlıkları kongreden seçilerek çıkacak bir başkası yürütür...
Bana göre "stratejik düşünce" bunu gerektiriyor... Anladığım kadarıyla, "Stratejik Derinlik" kitabı yazarı Ahmet Davutoğlu da "saray" konusunda benden farklı düşünmüyor...
Şu sözler Başbakan Davutoğlu'na ait:
"Biz başkanlık sistemine geçmeyi tasavvur ettik.
Halk bunu uygun görmedi, verdiği oylarla bu yetkiyi vermedi bize. Kişi nerede ise makamı orasıdır. Sistem değişmediğine göre, artık taşların yerine oturtulması lazım."
Yazımla aynı günün akşamı TRT'de sarf etliği bu sözler Davutoğlu'nun zihninde de "saray" sorunu olduğunu gösteriyor...
Peki, elini güçlendirebilsin diye kongreyi erkene çekme girişimine başvurur mu Başbakan?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün "Herkes egosunu bir kenara koysun" cümlesiyle bunu mu sağlamak istedi acaba?
Muhtemeldir.
Elbette "saray" konusunda karar vermesi gereken Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır.
Deniz Baykal'a görüşme daveti için "saray" değil de "konut" adresini vermesi "stratejik" düşündüğünü gösteriyor.
Beni sahaya Davutoğlu ve Erdoğan birlikle sürmüş olmasın?"