"FEHMİ KORU BU DA MI TESADÜF?...." ORAY EĞİN KORU'NUN ŞİKAYETİ İÇİN GİTTİĞİ ADLİYEDE NEYLE KARŞILAŞTI?.... İŞTE EĞİN'İ ŞOK EDEN TESADÜF!.....
Avukatımla beraber ifadelere imza atıp, Adliye´den ayrılacağımız sırada bir başka dosya daha gündeme geldi. Bu şikayet henüz benim avukatıma veya gazeteye de ulaşmamıştı, orada karşımıza çıktı. Epey de sürpriz oldu.
Cuma günü Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru´nun hakkımdaki şikayetlerinden dolayı gidip Savcılık´a ifade verdim. Koru´nun Ergenekon gözaltlarını daha önceden bildiği iddialarına yer verdiğim yazımdan dolayı suç duyurusunda bulunmuştu. Ayrıca, kendisiyle hiç ilgisi olmayan, adının geçmediği, imasının dahi olmadığı bir başka yazıdan da üzerine vazife olmadığı halde yine şikayetçi olmuş. Gittim, ifademi verdim, savunmamı sundum.
Doğrusu, "kulis" yazmakla övünen ve "kulis yazarlığı"nın tanımları üzerine ahkamlar kesen birinin kendisi hakkında yazılan bir başka kulis yazısından şikayetçi olmasını tuhaf bulmadım da değil.
Avukatımla beraber ifadelere imza atıp, Adliye´den ayrılacağımız sırada bir başka dosya daha gündeme geldi. Bu şikayet henüz benim avukatıma veya gazeteye de ulaşmamıştı, orada karşımıza çıktı. Epey de sürpriz oldu.
Bülent Şirin / Taha Kıvanç / Fehmi Koru´nun şikayetçi olduğu 3 Mart ve 4 Mart tarihli iki yazımla ilgili bu İslamcı köşe yazarından bağımsız olarak bir başka savcı daha suç duyrusunda bulunmuştu. Savcıların önüne her gün yüzlerce haber, köşe yazısı geliyor, özel olarak benim iki köşe yazımı seçip bununla ilgili dava açılmasını istemesi ilgimi çekti doğal olarak.
Hafızamı yokladım... Neydi söz konusu yazılar...
l 3 Mart 2008: Bu köşede Fehmi Koru´nun orada burada "Ben Ergenekon kapsamında gözaltına alınacakları biliyorum" diye konuştuğunu, hatta artık o kadar çok konuştu ki benim kulağıma bile geldiğini yazdım. Eğer bu iddialar doğruysa vermesi gereken bir hesap olduğunu söyledim.
l 4 Mart 2008: Fehmi Koru, Yeni Şafak´ta sahte isimle kaleme aldığı yazısına "Kına yakarsınız" başlığını koymuş, baştan aşağı bana cevap veriyor, iddiaları yalanlıyor ama öte yandan örtülü bir tehdit savurmayı da elden bırakmıyordu: "Galiba savcılar tetikçileri yanlış yerde arıyor" yazmış. Beni Ergenekon´un tetikçisi gibi sunmuş, hedef göstermiş, savcıları göreve çağırmış, adımın yanına bir işaret konmasına sebep olmuştu.
İlhan Selçuk´un gözaltına alınmasından beri ne tartışılıyor?
Fehmi Koru´nun İlhan Selçuk hakkındaki yazıları, hatta tam da büyük yazar gözaltına alındığında yine Yeni Şafak´taki o köşede onu hedef gösteren bir yazı çıkması...
Yeni Şafak gibi İslamcı yayın organlarında hedef gösterilen bu isimlerin gözaltına alınmasına ilişkin Akşam´ın "Kara Cuma"nın ertesi günü attığı başlık manidardı: "Velev ki tesadüf..."
Fehmi Koru, biri kendisiyle ilgisi olmayan iki yazım üzerine şikayette bulunuyor. Aynı iki köşe yazısından bir de Cumhuriyet Savcısı şikayetçi oluyor...
Akşam´ın başlığını hatırlıyorum ben: "Velev ki tesadüf..."
AKP´nin kapatılma davası ve hemen bir süre sonra İlhan Selçuk, Kemal Alemdaroğlu ve Doğu Perinçek´in gözaltına alınmaları...
Köşe yazarına köşesinde cevap vermekle yetinmeyen Fehmi Koru´nun benden şikayetçi olması...
Her gün önüne gelen yüzlerce haber ve köşe yazısı arasında benim sütunumu cımbızla ayıran titiz bir savcı...
Akşam´daki o başlık...
ORAY EĞİN/AKŞAM>
Doğrusu, "kulis" yazmakla övünen ve "kulis yazarlığı"nın tanımları üzerine ahkamlar kesen birinin kendisi hakkında yazılan bir başka kulis yazısından şikayetçi olmasını tuhaf bulmadım da değil.
Avukatımla beraber ifadelere imza atıp, Adliye´den ayrılacağımız sırada bir başka dosya daha gündeme geldi. Bu şikayet henüz benim avukatıma veya gazeteye de ulaşmamıştı, orada karşımıza çıktı. Epey de sürpriz oldu.
Bülent Şirin / Taha Kıvanç / Fehmi Koru´nun şikayetçi olduğu 3 Mart ve 4 Mart tarihli iki yazımla ilgili bu İslamcı köşe yazarından bağımsız olarak bir başka savcı daha suç duyrusunda bulunmuştu. Savcıların önüne her gün yüzlerce haber, köşe yazısı geliyor, özel olarak benim iki köşe yazımı seçip bununla ilgili dava açılmasını istemesi ilgimi çekti doğal olarak.
Hafızamı yokladım... Neydi söz konusu yazılar...
l 3 Mart 2008: Bu köşede Fehmi Koru´nun orada burada "Ben Ergenekon kapsamında gözaltına alınacakları biliyorum" diye konuştuğunu, hatta artık o kadar çok konuştu ki benim kulağıma bile geldiğini yazdım. Eğer bu iddialar doğruysa vermesi gereken bir hesap olduğunu söyledim.
l 4 Mart 2008: Fehmi Koru, Yeni Şafak´ta sahte isimle kaleme aldığı yazısına "Kına yakarsınız" başlığını koymuş, baştan aşağı bana cevap veriyor, iddiaları yalanlıyor ama öte yandan örtülü bir tehdit savurmayı da elden bırakmıyordu: "Galiba savcılar tetikçileri yanlış yerde arıyor" yazmış. Beni Ergenekon´un tetikçisi gibi sunmuş, hedef göstermiş, savcıları göreve çağırmış, adımın yanına bir işaret konmasına sebep olmuştu.
İlhan Selçuk´un gözaltına alınmasından beri ne tartışılıyor?
Fehmi Koru´nun İlhan Selçuk hakkındaki yazıları, hatta tam da büyük yazar gözaltına alındığında yine Yeni Şafak´taki o köşede onu hedef gösteren bir yazı çıkması...
Yeni Şafak gibi İslamcı yayın organlarında hedef gösterilen bu isimlerin gözaltına alınmasına ilişkin Akşam´ın "Kara Cuma"nın ertesi günü attığı başlık manidardı: "Velev ki tesadüf..."
Fehmi Koru, biri kendisiyle ilgisi olmayan iki yazım üzerine şikayette bulunuyor. Aynı iki köşe yazısından bir de Cumhuriyet Savcısı şikayetçi oluyor...
Akşam´ın başlığını hatırlıyorum ben: "Velev ki tesadüf..."
AKP´nin kapatılma davası ve hemen bir süre sonra İlhan Selçuk, Kemal Alemdaroğlu ve Doğu Perinçek´in gözaltına alınmaları...
Köşe yazarına köşesinde cevap vermekle yetinmeyen Fehmi Koru´nun benden şikayetçi olması...
Her gün önüne gelen yüzlerce haber ve köşe yazısı arasında benim sütunumu cımbızla ayıran titiz bir savcı...
Akşam´daki o başlık...
ORAY EĞİN/AKŞAM>