Fazıl Say'dan "Özür dile" diyenlere ve hakaret edenlere cevap!

Fazıl Say, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da bir restoranda görünmesiyle başlayan tartışmalarda, yaptığı paylaşımın ardından kendisine yöneltilen hakaretlerle ilgili açıklamasında, "Hayatımda hiçbir zaman herhangi bir siyasi rol, devlet görevi almak istemedim, istemeyeceğim" dedi.

Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da yoğun kar yağışı sırasında bir restoranda yemek yediği için başlatılan tartışmalara esprili bir paylaşımla katılmıştı. Say, kendisini hedef alanlara yanıt verdi.

Kar yağışının megakentte hayatı felç ettiği sırada iktidar medyası, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu'nun 'arkadaşlarıyla balıkçı restoranında yemek yediği' iddiasını okurlarına servis etmiş, çok sayıda AKP'li milletvekili söz konusu iddia üzerinden Ekrem İmamoğlu'na yüklenmişti.

Söz konusu tartışmalar devam ederken; dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say da tartışmalara espirili bir paylaşım ile katılmış, Ekrem İmamoğlu, Dilek İmamoğlu ve Fazıl Say, Ece Dağıstan Say çiftlerinin birlikte çektirdiği bir fotoğrafı Twitter hesabından paylaşan Say, "Belediye başkanımız Ekrem İmamoğlu'nun dün gece bir restoranda görüldüğü yanlış haberdir. İşin gerçeği şudur; bu 4 kişi dün bütün gece diskoda çılgınlar gibi dans etmiş ve içmiş, eğlenmiştir. Fotoğrafı çeken kişi de Devlet Bahçeli'dir! Salvador Dali’nin de selamları var!" ifadelerini kullanmıştı.

TEK TEK YANIT VERDİ

Bu paylaşımının ardından hem AKP'liler hem de MHP'liler tarafından hedef alınan Fazıl Say, sosyal medya hesabından kendisini hedef alanlara yanıt verdi.

Paylaşımlarına ''Naçizane, sevenimiz sevmeyenimiz bir çift söz etmek isterim'' diye başlayan Say, şu ifadeleri kullandı:

''İlki şu; 1- “Yamuk ağızlı Fazıl”. (Bu benim kırıldığım alındığım bir şey değildir.) Ben tavşan dudak doğumluyum.(3 dudak) Zordur. 4 ameliyatım var. Yine de; Görüntü tam düzelmez. Gerçek bu. Fiziksel olarak durum bu.

Keza; ikincisi; Dişlerim; Tavşan dudak sebebi; iç damaklarda çıkanları oldu. Hacettepe’de 9 yıl süren (ve 17 yaşımda biten) çok yorucu bir ortondonti metodu ile, dişler, öne çekildi, yerleştirildi. Çok iyi bakmama uğraşmama rağmen, çok sağlıklı değil ve iyi değil. Ne diyeyim?

3- Sanatçıları tutkuları ile başbaşa bırakın. Ve unutmayın;Ülkeleri en çok temsil eden sanatçılardır. Sanat içini dökmektir.Aynadır. Çağrıdır. 52 yıllık geçtiğim yolda, dünyada,ve ülkemde;bazı şeyleri başardığımı ve çok ürün bıraktığımı düşünüyorum. O kadar Ne daha az ne daha çok.

4- Hayatımda hiç bir zaman her hangi bir siyasi rol, devlet görevi almak istemedim, istemeyeceğim. Öyle bir ilgim yok. İnsan olarak düşündüklerimi yazarım, o kadar. Belediyelerle yıllardır konserim filan olmadı. Olmasını da istemiyorum. Aslında olması doğal. Ama laf edilir.

Son olarak da; 5- Özür dileyecek bişey yazdığımda merak etmeyin. özür dilerim elbet. Ortada özür dilenecek bir şey yok. Haksızlıklara karşı insanları savunuyorum. Nokta! “Özür diletmek” ne kadar aciz bir durum. Ne kadar cılız! Kimseden özür dileyeceğim bir şey yazmadım! Onlar??''