Fatih Portakal'ın gözaltı yorumu ortalığı karıştırdı

Sözcü TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal'ın üç gazetecinin gözaltına alındığı saatlerde canlı yayında yaptığı yorum tepkilere neden oldu. Portakal, üç gazetecinin gözaltına alınmasına önce tepki gösterdi, ardından Barış Pehlivan'ın gazeteciliğini hedef aldı.

Gazeteci Barış Pehlivan hakkında Ekrem İmamoğlu’nun ismini açıkladığı bilirkişi ile yaptığı telefon görüşmesinin kaydını yayınlaması sebebiyle soruşturma başlatılmıştı. Bu akşam saatlerinde önce Barış Pehlivan, ardından Halk TV’nin Sorumlu Müdürü Serhan Asker ve programın sunucusu Seda Selek gözaltına alındı. Sözcü TV ekranlarında ana haberleri sunan Fatih Portakal, Barış Pehlivan için 'yaptığı yanlıştı' yorumunda bulundu. Portakal'ın yaptığı yoruma hem sosyal medyadan hem de Halk TV cephesinden tepkiler yağdı.

EKRANDAN GAZETECİLİK DERSİ VERMEYE KALKTI

Fatih Portakal, Sözcü Ana Haber’de gözaltına alınan Pehlivan’ın kaydı yayınlamasının bir hata olduğunu söyledi.

Portakal yayında şunları belirtti:

"Barış Pehlivan'ın yaptığı doğru muydu? Hayır değildi! Barış çok iyi bir gazeteci olabilir ama o bilirkişiyle yapmış olduğu konuşmayı etrafındakilere dinletsin. Ve o kişinin 'Ben Halk TV'ye çıkmak, yayınlanmasını istemiyorum' demesi dahi, hatta alenen dinlendiği yerde, adresini sorması ve bunu daha sonra nasıl bir editöryel masaları var bilmiyorum ama bunu istemeyen bir kişinin bu söylemi üzerine bile eğer bunu yayınlıyorsanız bu bir hata, yanlış, yapmamanız gerekiyor.

GAZETECİLİĞE TÜRKİYE ŞARTLARI STANDARDI

Sizin gibi tecrübeli bir gazetecinin ve Türkiye'de yaşayan ve Türkiye gibi bir ülkede gazetecilik yapan, Türkiye şartlarını bilen bir gazetecilik yapmanız gerekiyor. Her şeyden önce gazetecilik yönünden yapmamınız gerekiyor. Barış'ı bu yönde eleştirebilirim, eleştiri hakkına da sahip olduğumu düşünüyorum. Yapmaması gerekiyordu ve bugün X kanalında paylaşmıştı. Doğru mudur gözaltısı, bu şekilde gözaltına alınmaması gerekiyordu. Çağırırsınız gider ifadesini verir. Bu da bir şov mu evet, biraz şov yapıyor yani gördüğümüz kadarıyla Emniyet birimleri "Alıyoruz işte bak, yine alıyoruz!"
Bilirkişiyle yapmış olduğu konuşmayı etrafındakilere dinletsin ve o kişinin 'Ben Halk TV'ye çıkmak, yayınlanmasını istemiyorum' demesi dahi, hatta alenen dinlendiği yerde, adresini sorması ve bunu daha sonra nasıl bir editöryel masaları var bilmiyorum ama bunu istemeyen bir kişinin bu söylemi üzerine bile eğer bunu yayınlıyorsanız bu bir hata, yanlış, yapmamanız gerekiyor. "

Fatih Portakal'ın yorumuna, Barış Pehlivan'ın program arkadaşı Şule Aydın sert çıktı. Aydın şunları söyledi:

“Her şeyin bir adabı vardır, zamanı vardır. Ne zaman ne söylediğiniz önemlidir. Fatih Portakal az önce çıktığı yayınında Barış Pehlivan'ı ‘Türkiye şartlarında yapılan gazeteciliği bilmemekle’ suçluyor. ‘Türkiye şartlarında yapılan gazeteciliği bilmemek’, böyle söylemiş.

Ne zamandan beri gazeteciler birbirleri gözaltına alınırken böyle konuşuyor? Kimler böyle konuşuyor, tarihe dönüp hangi gazetecilerin kimlerle ilgili ne söylediğini hatırlayalım.

Fatih Portakal tehdit edildiğinde bu ülkedeki herkes, izleyeni ve gazeteciler de omuz omuza olmuştu. Fatih bey ekranda az önce uzun uzun gazetecilik dersi verdi.

Fatih bey, siz ilk daha iktidarın sopasıyla karşılaştığınızda, bunu onayladığım için söylemiyorum, o gün de karşısında olmuştuk bugün de karşısındayız. Size ve tüm gazetecilere yapılan her şeyde. Gazeteci olarak iktidarın sopasıyla karşılaştığınızda çok uzun süre ekrandan çekildiniz.

Onun gazeteciliğini tartışmaya açan siz, evinizdeyken, ekranda değilken o gazeteci cezaevine giriyordu. Gazetecilik yapmaya devam ediyordu. Birine gazetecilik ilkelerinden bahsederken önce yaptığınız gazeteciliğe bakacasınız. Ama siz o yerde değilsiniz.

Kendinizin ekrandan çekilmek zorunda kaldığı bir dönemde, dönüp o dönemde de hala gazetecilik yapmaya çalışan bir gazeteciye gözaltına alındığı gün bunları söyleyemezsiniz.”

CAFER MAHİROĞLU: "EKRAN ÖNÜNDE BÜLBÜL, ARKASINDA SUSPUS OLMADIK"

Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu da "Biz ekran önünde bülbül, arkasında suspus olmadık" diye tepki gösterdi.

"Çok güzel bir atasözümüz vardır, der ki "Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol." Biz inandıklarımız dışında hiçbir şey yapmadık. Ekran önünde bülbül, arkasında sus pus olmadık. Korkuyu görünce kaçan hiç olmadık. Tarih bugünleri yazacak, gazetecilik kimliği altında şovmenlik yapanları da bu halk hakettiği şekilde değerlendirecektir. Halk TV'nin yerini alacaklarını düşünenler ellerini ovuşturmasınlar. Önce vatan sevgisi olacak, sonra kalbi korkusuzca halkı için çarpacak! Öyle kolay olmuyor. Biz buradayız, tüm Halk TV emekçileriyle beraberiz."