FATİH ALTAYLI'DAN ŞOK SÖZLER; "AZİZ YILDIRIM GÖRGÜSÜZLERE BENZİYOR"

Gazete Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Aziz Yıldırım'ı topa tuttu..

Gazete Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Habertürk TV’de Faik Çetiner’in sunduğu Bizim Stadyum’a katıldı. Fatih Altaylı; HT SPOR Genel Yayın Yönetmeni Halil Özer, HT SPOR Yazarı Bülent Yavuz ve Ümit Özat’ın katıldığı programda önemli açıklamalar yaptı:

"BİZİM AZİZ YILDIRIM İLE PROBLEMİMİZ YOK"
Habertürk’ün Fenerbahçe ile problemi yok. Aziz Yıldırım’ın Habertürk ile problemi var."

"GALATASARAY’IN SAVUNMASI KÖTÜ"
"İlk maçlara baktığımız zaman Galatasaray’ın daha iyi oynaması gerekirdi. Galatasaray’ın karşısında mali açıdan sorunları olan bir Beşiktaş var. Bir taraftan büyük tartışmaların içinde olan Fenerbahçe var. Alex tartışılıyor, Aziz Yıldırım tartışılıyor. Galatasaray’ın savunması inanılmaz kötü. Bu sene kötü başlayan Hakan Balta var. Bu sene klasik ve kronik Hakan Balta hatalarıyla başladı. Hakan Ünsal’dan sonra sol bek bulamadı Galatasaray. Hakan Balta geçen sezon Fatih Terim’in korkusundan iyi oynuyordu. Şimdi yine kötü. Semih’i yere göğe koyamıyorlar ama yapmış olduğu hatalar saymakla bitmez. Belki 5 sene sonra iyi olur ama şimdi değil. Şampiyonlar Ligi’nde o gençlik işe yaramaz. Cris’in ne olacağı belli değil. Fatih Terim savunmadaki zaafı orta saha baskısıyla kesmek istiyor. Herhangi bir atakta Galatasaray’ın savunmasının nasıl sallandığını görüyoruz. Melo inanılmaz riskli oynuyor. Kaptırdığı her top ya pozisyon ya da gol oluyor. Galatasaray’ın işi zor."

"FUTBOL TANRISI FENERBAHÇE’NİN YANINDA"
Bu sene şans Fenerbahçe’den yana gibi gözüküyor. Mehmet Topal sakatlanıyor, yerine Baroni giriyor ve gol atıyor. Futbolda bu şans çok önemlidir. Yıllar önce Fenerbahçe bizi yenmişti. Bir arkadaşım, ’Bugün Futbol Tanrısı Fenerbahçe’yi seviyor’ demişti. Sanki bu sene Futbol Tanrısı Fenerbahçe’yi sevecek gibi gözüküyor. Şurası çok net ki, Futbol Tanrısı sizi çok sevdiğinde olmayacak işler olur.

"BEŞİKTAŞ ŞAMPİYON OLABİLİR"
"Hiçbir zaman top oynamadım. Ama uzun süre Galatasaray’da yöneticilik yaptım. ’Futbol Tanrısı’ sizi sevecek. Beşiktaş’ı kimse bu oyunun dışında olarak görmesin. 2001-2002’de ben de yöneticiyken Galatasaray’ın 14 milyon dolar bütçesi vardı. Deplasman paralarını kredi kartlarıyla ödedik. Galatasaray’ın en kötü dönemiydi. Halil Özer o dönemi iyi hatırlar. O zamanki sol bekimiz Victoria’nın kaç paraya oynadığını söylesem gülersiniz. O sezon Galatasaray, Türkiye şampiyonu oldu. Şampiyonlar Ligi’nde de çeyrek finalin kapısından döndük. Beşiktaş öyle bir başarı elde eder ki, diğer takımlar ne olduğunu anlamaz. Geçen sezon Şampiyonlar Ligi’nde Barcelona’nın eleneceğini kim tahmin edebilirdi ki!"

"FUTBOLCU OYNARKEN HEYKELİ DİKİLMEZ"
"Fenerbahçe’yi yenmeden şampiyon olmak mutlu etmiyor. Fenerbahçe’yi yenmek Real Madrid’i yenmekten daha keyifli. Real Madridli yok ki etrafımda. Kime mesaj atacağım. İspanya Kralı’na mı mesaj atayım ’Nasıl geçirdik’ diye. Fenerbahçe şampiyon olunca benim evimi sarı-laciverte boyadılar.
"Herhangi bir futbolcunun yaşarken heykelinin dikilmesini doğru bulmam. Çünkü yarın ne yapacağını bilemezsiniz. Alex yarın Cruzeiro’ya gitse, sonra da Galatasaray’a gelse o heykeli ne yaparsınız! Futbol hayatı devam ederken futbolcunun heykelinin dikilmesi makul değil. Tanju Çolak, Galatasaray’da efsane oldu mu? Oldu? Heykeli dikilir miydi? Dikilirdi. Ama Fenerbahçe’ye gitti. Fenerbahçe’ye giderken de Galatasaray’a iyilik yaptı maddi olarak. Tanju gitmek istemiyordu. Biz gitmesi için zorladık. Beşiktaşlı bir mafyatik bir kişiyle arkadaşlığı vardı. Tanju, Galatasaray’ın basketbol salonunda potaya ateş etmişti. Bir barda da ateş etmişti."

"RIDVAN, FENERBAHÇE’YE HALA HİZMET EDİYOR!"
"Taraftarın gözünde Alex efsane olabilir. Ama taraftarın gözünde efsane olmak günlüktür. Mesele bence Rıdvan da Fenerbahçe efsanesidir. Fenerbahçe’ye hala hizmet ediyor! Bir yönetim ’Ben artık bu adamla devam etmek istemiyorum’ diyebilir. Eğer Aykut’ta Alex’i oynatmama kararı var idiyse, o zaman o oyuncuyu takımda tutmamanız gerekir. Çünkü daha sonra başınıza bela olur."

"RESMİ BASMAK İÇİN 1 SANİYE DÜŞÜNMEDİM"
"Türkiye’de bir moda var. Bir karşıtlık yaratıp, o karşıtlık üzerinden prim yapmak ve kendi hatalarınızı örtmek gibi bir moda. Aziz Yıldırım’ın yaptığı bu. Yıldırım diyor ki ’Bu dünyanın neresinde var?’. Fransa’nın en güçlü cumhurbaşkanı adayı ve IMF Başkanı Strauss-Kahn. Tutuklandı ve hükümlü kayıt belgesi yazıldı. Gözaltında çekilmiş fotoğrafı yayınlandı. İnternete girip ararsanız, pekçok ünlü sanatçı, işadamı, devlet adamının başına böyle bir olay geldiği zaman bunun fotoğrafları gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanır. Diyor ki ’benim özelim’, biz eşiyle ilgili bir fotoğraf mı çekmişiz? Biz Emniyet’ten bu fotoğrafı almışız, bizim işimiz bu. Biz elimizde fenerlerle kamu binalarına girip almış değiliz. Bu bir haberdir ve biz bu haberi bastık."

"GALATASARAY BAŞKANI DA OLSA BASARDIM"
"Bu fotoğrafı basmak için 1 saniye bile düşünmedim. Bugün Galatasaray Başkanı gelse de, Beşiktaş Başkanı da gelse fotoğrafı basarım. Ben Galatasaray Başkanı’na yazdığım ağır yazıların onda birini Fenerbahçe için yazmadım. Fenerbahçeliler kızıyor. Türkiye’de herkes ’Bu iş ne olacak’ derken ben 5 Temmuz’da ’Fenerbahçe küme düşmesin’ diye yazı yazdım. Fenerbahçe benim için Türk sporunun en önemli üç-dört parçasından bir tanesi. Galatasaray ile Fenerbahçe’yi futboldan çıkardığınız zaman çark dönmez. Ben daha kimse bunu ağzına almayı cesaret edemezken ’Fenerbahçe küme düşmesin’ dedim. Galatasaray bana kızdı."

"İLK KEZ ’FENERBAHÇE KÜME DÜŞMESİN’ DİYEN BENİM"
"Şike davasında Galatasaray’ı en çok ben eleştirdim. Ezeli ve ebedi rakibiniz hiç olmayacak bir pozisyona düşmüş. Bir yöneticinin salaklığından kaynaklanan nedenlerle her takım bu hale düşebilir. ’Galatasaray şike yapmadı mı?’ diyorlardı bana, ben de ’Sadece kendimle ilgili konuşabilirim’ dedim. Hatırlayın 3 Temmuz süreci başlayınca herkesin kafasında yönetimde işbilir adam almak anlayışı vardı. Spor kulüplerin önünden geçmemesi gereken adamlar yöneticilik yaptı. Kendi dönemimde bütün arkadaşlarıma ’hakemlerle görüşmeyeceksiniz, federasyonda kamp kurmayacaksınız’ diye talimatım var. Bir akşam Abdurrahim Albayrak şans eseri bir hakemle oturuyor hemen telefon açtım ’Abdürrahim oradan kalk’ dedim."

"SORUŞTURMA FENERBAHÇE’YE AÇILMADI"
"Soruşturmanın başlangıcı Federasyon’daki menejerlik sorularının çalınmasıyla ilgili. Hiç Aziz Yıldırım falan yok işin içinde. Giresunspor Başkanı Olgun Peker falan var. Arkasından o telefon konuşmaları sırasında Aziz Yıldırım’ın da konuya dahil olduğu çıkınca onunla ilgili ayrı izinler alınıyor. Soruşturma Fenerbahçe’yi bitirelim diye başlamıyor. Oradan iş Fenerbahçe’ye gidiyor. Birtakım garip adamların Fenerbahçe Başkanı’yla doğal hayatta biraraya gelmesi mümkün olmayan adamların başkanla biraraya geldikleri tespit ediliyor."

"İLK BAŞTA İŞİN İÇİNDE FENERBAHÇE YOKTU"
"Bu ülkede hala Zalad meselesi konuşuluyor. Şike var mıydı, yok muydu bilmiyorum. Bir kere o zaman yasak yoktu. Bu iş şansa yakalandı. Radara Fenerbahçe yakalandı. Menajerlik sınavının sorularının çalınmasıyla başladı bu işler. Aziz Yıldırım diyor ki ’Ben o gazetenin kapısına gitsem alırlar mı?’ Burası özel bir müessese. Aziz Yıldırım’ın başımızın üstünde yeri var. Cezaevindeyken bana bir avukat dostumla haber yollamıştı. ’Galatasaray’ın şikelerini anlatacağım’ demişti. UEFA’nın ilgilendiği maçlarda yapamıyor çünkü UEFA kuralları uyguluyor. Fakat Türkiye’de benim muhabirlerimi maçlara almıyor. Dava açtık. Yakında celpleri de eline ulaşacak. Türkiye Futbol Federasyonu, Aziz Yıldırım’dan korktuğu için kuralları uygulamıyor. Ben hayatta kimseden korkmadığım için TFF’nin niye korktuğunu bilmiyorum."

"FENERBAHÇE YÖNETİMİNE DAVA AÇTIK, AÇACAĞIZ"
"Aziz Yıldırım bizi idmanına, tesislerine almayabilir. Ama kendine ait olmayan bir yere suç teşkil ederek almıyor. Devamlı olarak dava açacağız. İçeri almama hakkı TFF’ye ait. Bizi içeri almadığı her maç 10 bin TL ceza alıyor. Yaptığı görgüsüzlük. ’Cezasını verip maçlara almayacağım’ diyor. Fenerbahçe hakkındaki bilgilerden eksik kaldığımız da yok. Halil Özer’in ekibi en doğru bilgileri alıyor zaten. Aslında bahane burada. Aziz Yıldırım, karşısında bir düşman yaratıyor. Şike davası başladı. İlk önce karşısına Başbakan Erdoğan’ı aldı. Sonra baktı olmayacak. Cemaat’i karşısına aldı. Ertuğrul Özkök yazdı bunu. Sonra yalanladı. Ertuğrul Özkök niye yalan yazsın? Aziz Yıldırım’a tapar. Karışıklık yaratması gerekiyor. Şimdi de Habertürk üzerinden gidiyor. Teke Tek’e gelsin, istiyorsa ben olmayayım kendi kendine konuşsun. ’Yargıtay sürecinden sonra gelirim’ diyor. Nasıl böyle bir garanti veriyorsun! 6 yıl ceza almışsın. Sanki Yargıtay kararını biliyor gibi davranıyor. SaNki beraat etmiş gibi."

"KİMSEYLE KAN DAVAM YOK"
"Aziz Yıldırım hata yaptığımızı düşünüyorsa, hataya hatayla karşılık veriyor. Biz yasadışı bir şey yapmadık. Ama o hakkı olmayan bir şey yapıyor. Gazeteci dediğin böyle bir yaratık, böyle bir hayvan! Biz haberi yaparız, fotoğrafı da basarız. Katilin de ailesi var. En ağır suçlunun da ailesi üzülüyor. Ama gazeteciler bunları basarlar. Bizim işimiz yok. Hayatım boyunca kimseyle kan davam olmadı. Aziz Yıldırım’ın ilk başkan olduğu sene Hürriyet’te yazıyordum. Fenerbahçe tribünleri ’istifa etsin’ diye yıkılıyordu. Lehine yazı yazan tek gazeteci bendim. Biz Galatasaray’da dişimizden tırnağımızdan artırıp tesis yapıyorduk. Aziz Yıldırım da bunu yapıyordu. Sonrasında da onu çok eleştirdim. Rüştü’nün dövülmesinden sonra kulübe bazı tiplerin girdiğini gördüm. Aleyhte yazılarım ondan sonra başladı. Çünkü ben spor adamıyım. Spor, spordur. Ben bir sporcu görünce gözlerim doluyor. Sizin bu çocukların emeğine leke sürdürmeye hakkınız yok."

"AZİZ YILDIRIM GÖRGÜSÜZLERE BENZİYOR"
"Başkanın maçta anons yapması mümkün değil. Cezasını ödüyor ve yapıyor. Görgüsüzler var ya, polise ’abi ne kadarsa takdim edelim’ diyenler. Aziz Yıldırım da aynen böyle yapıyor. Aslında bahane karşısında bir düşman yaratıp ona saldırmak."

"MAFYA ÜYELERİ FUTBOLUN DIŞINDA TUTULMALI"
"Aziz Bey’e zaman verin diyordum. Telefon açıp bana teşekkür ediyordu. Sonra Rüştü’nün dövülme olayında ben Aziz Bey’i eleştirdim. Kayıt dışı parayla yakından ilişkisi olan adamlar futboldan uzak tutulmalıdır. Aziz Yıldırım, Rüştü’nün dövülme olayında bu tür adamları kulüpten uzak tutulmadığı anlaşıldı. Ben hayatım boyunca Galatasaray Kulübü’nün içinde büyüdük. Biz Kalamış tesislerinde otururken Fenerbahçeliler bizi çağırır, oturur yemek yerdik. Faruk Ilgaz, ’Gelin bakalım Cimbomlular’ diyerek bizi çağırırdı. Fikret Arıcan vardı. Biz bunları gördük. Ali Uras’ları gördük. Selahattin Beyazıt’la büyüdük. Biz Fatih Akyel’in de fotoğrafını bastık. Fatih Akyel adam değil miydi? Akyel de beni gelsin dövsün mü?"

"ALİ ŞEN’İN SABIKA FOTOĞRAFLARI YAYINLANMIŞTI"
"Türkiye’de ilk sabıka kaydı yayınlanan kulüp başkanı Ali Şen’dir. Hürriyet gazetesinde neredeyse tam sayfa Ali Şen’in Danimarka’da sabıka kaydı yayılandı. Oradaki cezaevindeki kıyafetiyle yayınlandı. Ali Şen, Hürriyet Gazetesi’nin Fenerbahçe Kulübü’ne girmesini yasaklandı mı? Şimdi Türkiye herşeyi çok çabuk unutan bir toplum olduğu için kalkıp bana kimse gazetecilik, ahlâk dersi vermeye kalkmasın. Biz Münevver Karabulut’un haberini de yaptık. Münevver’in kafasını kesen Cem Karabulut’un da haberlerini yaptık. Onun da annesi var, babası vardı."

"O BELGEYİ İKİ SENE ÖNCE BANA DA GETİRDİLER"
"Aziz Yıldırım’ın askerliğini yapmamış olmadığı, bunu da sahte bir çürük rapor verdiği iddialar kendisinin başkanlığından bu yana ortalığa atıldı. Ben böyle bir belgeyi ele geçirsem yayınlarım. Bir gazetede yayınlanan yayınlanan belgeyi 2 sene önce bana da getirdiler. Aldım baktım belgeye. Aziz Yıldırım’ın fotoğrafın yerinde kuzenin fotoğrafı var. Belgeyi inceledim ve ’siz bu belgeyi niye bana getirdiniz?’ dedim, bana ’alacak verecek davamız var’ dediler. Ben ’ayıp’ dedim. Dediler ki, ’bu belgeyi satıyoruz’ dediler. Ben bu belgede tutarsızlık gördüm, sizin amacınıza hizmet edemem ve ayrıca 5 kuruş vermem dedim. Çok inandırıcı bulmadım. Belge fotokopiydi. Geçenlerde bize bir belge daha getirdiler. ’Aziz Yıldırım askerliğini bedelli olarak yaptı’ dediler. Arkadaşlarım o belgeyi incelemişler. İnandırıcı olmadığını söylediler. Türkiye’de kim önemli bir pozisyondaysa onunla ilgili olmadık belgeler çıkar."

"ÖCALAN’LA YEMEK FOTOĞRAFLARIM YAYINLANDI"
"Fenerbahçe’de gezdirilen bir fotoğraf var. Ben Abdullah Öcalan’la yemek yiyorum. Lübnan’da Öcalan’la röportaj yaptım. Bir masada oturduk. Bu röportajı televizyonda RTÜK kuralları içinde yayınlayamadık. Sonra ’Vay Abdullah Öcalan’la yemek yedi’ diyorlar. Benim gibi en az 8 gazeteci Öcalan’la konuştu. Sanırsın ki, biz Öcalan’la pavyona gidip zamparalık yapmışız. Orada birlikte gittiğim muhabir arkadaşım bugün TRT Haber’de haber sunuyor."

"FİKRET ORMAN ’ÖNCE YEĞENİM’ DEDİ ARAŞTIRDIK"
"Fikret Orman’ın fotoğrafı geldi. Kucağına almış kızı götürüyor. Sordum arkadaşlara, ’yeğeni falan olmasın’ dedim. Sonra arkadaşlarımız Fikret Orman’ı aramış. Orman telefona çıkmamış, mesaj kendisine iletilmiş. Sonra bir arkadaşına demiş ki, ’Fatih’i arama, ararsan basmayacağı varsa da basar’. Bastık geçti. Sonra çıktı ’Yeğenim’ dedi. Sonra kızı bulduk, ilişkiyi ortaya çıkardık. Ama Fikret’le kan davamız olmadı ki, sevdiğim bir adam. Beşiktaş düze çıksın diye uğraşan bir adam. Medya olarak kendisine destek verdik. Yarın Fikret Bey’in bir derdi olsa yine olurum. Aziz Yıldırım beni arasa dese ki, ’Fatih Bey Fenerbahçe’nin bir sorunu var destek olur musunuz’ dese yine olurum. Bizimkisi iş. Fabrikadaki işçi nasıl elindeki makinayla otomobile kaynak yapıyorsa, biz de kaynak yapıyoruz. Aziz Yıldırım’ın haberini yaptık, bitti gitti. Ben Aziz Bey’i görsem sarılır öperim, ’Nasılsınız’ derim. Gerçi o bana sarılmaz."

"KİMSE KİMSENİN ÇOCUĞUNU AYARTMASIN"
"Aile olarak yüzde yüz Galatasaraylıyız. Şimdi şöyle bir şey vardır ya. Komşu amcalar vardır, gelir sizin çocuğunuzu Fenerbahçeli yapmaya çalışır. Şimdi böyle bir şey olur mu? Benim kızım Fenerbahçeli olsa, biz Fenerbahçe’yi yendiğimizde ’Fener’i yendik’ diye sevinemem. Diyelim şampiyon olmuşuz, tur atacağız. Kalkıp da içim rahat tur atamam..."

"YILDIRIM-KILIÇDAROĞLU BULUŞMASI DOĞRU DEĞİL"
"Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aziz Yıldırım’a belediye başkanlık önerisi yaptığını sanmıyorum. İnşallah da yapmamıştır. Çünkü yargı sürecindeki isimlere yapılan tekliflerden pek hayır çıkmıyor. Bu görüşme stratejik olarak doğru bir görüşme değil, yakışıksız. Her iki taraf için de uzun vadede sıkıntı doğuracak bir şey. Belli ki, Kemal Bey büyük ihtimalle Fenerbahçeliler’in bu süreçte iktidar partisine karşı bir tavır gelişmesini daha sonra Erdoğan’ın bu tavrı lehine çevirmeye başlamasına karşı bu girişimi yapıyor. Aziz Yıldırım’ın böyle bir görüntü vermesi çok doğru bir şey değil."