FATİH ALTAYLI'DAN ORHAN PAMUK'A ÇAĞRI..."ADAMLIK BÖYLE ANLARDA BELLİ OLUR"
Fransa'da sözde Ermeni soykırımının inkarını suç sayan tasarı 12 Ekim'de görüşülecek.Türkiye de Cezayir misillemesi peşinde.Sabah Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ünlü yazar Orhan Pamuk'a çağrıda bulundu...
Orhan Pamuk, Türk halkına ters gelen "Fikrini" söyledi diye, Türkiye'de yargı önüne çıktı.
Ortalık birbirine girdi.
Dünya çapında olay oldu.
Başta Avrupalı "Dostlarımız" olmak üzere herkes, hepimiz ayağa kalktık, "Fikir söylenebilir" diye.
Şimdi Fransa, "Düşünceye" kilit vurmaya hazırlanan bir tasarıyı yasalaştırmaya çalışıyor.
Fransa'nın yasaklamak istediği Orhan Pamuk'un söylediğinin tersini söylemek.
Bu nasıl bir "Fikir özgürlüğü" anlayışıdır!
Şurası açık ki fikir özgürlüğünü falan düşünen yok.
Fransa'da iki maksat var.
Birisi iç politikada Ermeni oylarını alabilmek, diğeri Türkiye'nin AB yolculuğunu durdurmak.
Burada Avrupalı "Entellektüellere" çağrıda bulunmak görevi herkesten çok Orhan Pamuk'a düşüyor.
İfade özgürlüğünü eğer gerçekten savunuyorsa, Orhan Pamuk çıkıp "Benim fikrimi söylememi nasıl savunduysanız, benim karşıt fikrimi söylemek isteyenleri de aynı oranda savunmak zorundasınız" demek zorunda.
Pamuk eğer gerçekten "Aydınsa", Fransa'nın "İkiyüzlü yaklaşımına" aydın gibi tepki göstermeli. Sarkozy'nin Türkiye'ye "301'i kaldırın" deyip, çok daha ağır bir yasayı sadece Türkiye'ye karşı yasalaştırması ayıbını yüzlerine vurmalı.
Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibinin belirleneceği şu günlerde bunu yapmak zor olabilir.
Ama "Adamlık" böyle anlarda belli olur.
Fatih Altaylı/Sabah
Ortalık birbirine girdi.
Dünya çapında olay oldu.
Başta Avrupalı "Dostlarımız" olmak üzere herkes, hepimiz ayağa kalktık, "Fikir söylenebilir" diye.
Şimdi Fransa, "Düşünceye" kilit vurmaya hazırlanan bir tasarıyı yasalaştırmaya çalışıyor.
Fransa'nın yasaklamak istediği Orhan Pamuk'un söylediğinin tersini söylemek.
Bu nasıl bir "Fikir özgürlüğü" anlayışıdır!
Şurası açık ki fikir özgürlüğünü falan düşünen yok.
Fransa'da iki maksat var.
Birisi iç politikada Ermeni oylarını alabilmek, diğeri Türkiye'nin AB yolculuğunu durdurmak.
Burada Avrupalı "Entellektüellere" çağrıda bulunmak görevi herkesten çok Orhan Pamuk'a düşüyor.
İfade özgürlüğünü eğer gerçekten savunuyorsa, Orhan Pamuk çıkıp "Benim fikrimi söylememi nasıl savunduysanız, benim karşıt fikrimi söylemek isteyenleri de aynı oranda savunmak zorundasınız" demek zorunda.
Pamuk eğer gerçekten "Aydınsa", Fransa'nın "İkiyüzlü yaklaşımına" aydın gibi tepki göstermeli. Sarkozy'nin Türkiye'ye "301'i kaldırın" deyip, çok daha ağır bir yasayı sadece Türkiye'ye karşı yasalaştırması ayıbını yüzlerine vurmalı.
Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibinin belirleneceği şu günlerde bunu yapmak zor olabilir.
Ama "Adamlık" böyle anlarda belli olur.
Fatih Altaylı/Sabah