Fatih Altaylı'dan Buket Aydın'a 'Nihat Doğan' uyarısı: Medya biliyorsa yazar; 'Konuşturma bizi' tehdit cümlesidir!
Fatih Altaylı, Kanal D Haber sunucusu Buket Aydın'ın Nihat Doğan olayıyla ilgili olarak 'Çok daha fazlasını biliyoruz' açıklamasını eleştirdi.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, şarkıcı Nihat Doğan'ın iki küçük kız çocuğunu alıkoyduğu yönündeki iddialara yönelik, Kanal D Haber sunucusu Buket Aydın'ın 'Çok daha fazlasını biliyoruz' açıklamasını yorumladı. Altaylı, "Bu cümle bir habercinin asla etmemesi gereken bir cümle. Medya kuruluşları, muhabirler, gazeteler, televizyon habercileri 'Daha fazlasını da biliyoruz' diye bir cümle kurmazlar, kurmamalılar. Medya biliyorsa yazar, duyurur. 'Konuşturma bizi' hafif veya ağır bir tehdit cümlesidir. Yayıncılar haberi ve bilgiyi paylaşırlar" dedi.
Fatih Altaylı'nın "Nihat Doğan meselesi ve bir gölge" başlığıyla Buket Aydın'a seslendiği yazısının ilgili kısmı şöyle:
"Kanal D Haber birkaç gündür Türkiye’de çok konuşulan bir habere imza attı.
Kanal D Haber’in duyurduğu iddiaya göre şarkıcı Nihat Doğan, iki küçük kız çocuğunu alıkoymuş.
Şu ana kadar aktarılanlardan anladığımız Nihat Doğan, biri 11 diğeri 16 yaşındaki iki kız çocuğunu evine çağırmış, birlikte çay kahve içmişler, televizyon izlemişler. Nihat doğan kızlara 100 lira harçlık vermek istemiş, kızlar kabul etmemişler ve gitmişler.
Daha sonra çocukların ana babası durumdan rahatsız olup Nihat Doğan’dan şikayetçi olmuşlar.
Kanal D Haber de aile ile konuşup, onların ithamlarını yayınlamış.
Bunun üzerine Nihat Doğan da televizyon programında bildik nutuklarından birini çekmiş, “Ben Nahit Doğan’ın, yerliyim, milliyim, bunlar vatan millet düşmanları” gibisinden son dönemin bildik edebiyatını parçalamış, Kanal D Haber’e verip veriştirmiş.
Bu iddialar gerçek mi değil mi bilemem.
Konu yargıya intikal ettiğine göre karar orada verilir.
Savcılık Nihat Doğan’ın ifadesini almış.
Aile Bakanlığı müdahil olma talebinde bulunmuş.
Dava açılacak mı, sonuç ne olacak göreceğiz.
Ancak Nihat Doğan’ın Kanal D Haber’e sövmesinin ardından Kanal D Haber sunucusu Buket Ayrın Hanımefendi ekrana çıkıp şöyle bir şey söylemiş: “Çok daha fazlasını biliyoruz”
Bu cümle Kanal D Haber’in somut bir olaya, ailenin ifadelerine ve emniyet tutanaklarına dayanarak gündeme getirdiği başarılı bir habere gölge düşürmekten öte bir işe yaraması mümkün olmayan ve bir habercinin asla etmemesi gereken bir cümle.
Medya kuruluşları, muhabirler, gazeteler, televizyon habercileri “Daha fazlasını da biliyoruz” diye bir cümle kurmazlar, kurmamalılar.
Medya biliyorsa yazar, duyurur.
Kendine saklamaz.
Eğer bir haberi saklıyorsanız, bu medya kuruluşu için iyi sicil oluşturmaz.
“Konuşturma bizi” hafif veya ağır bir tehdit cümlesidir.
Yayıncılar haberi ve bilgiyi paylaşırlar.
Haber ve bilgi ile gözdağı vermezler.
Şu olabilir elbet, elinizdeki bilgi yazılmaması gereken, etik olarak veya hukuki olarak yazamayacağınız şeyler olabilir.
O zaman da “Daha neler var neler” anlamına gelecek böyle bir cümle kurulmaz.
Şöyle denilebilir: “Bu konuda elimize geçen bilgileri ne yazık ki etik veya hukuki gerekçelerle yayınlayamıyoruz. Ancak tüm bu bilgileri yargı ile paylaştık” veya “Yargının elinde bu konu ile ilgili çok daha önemli ve yüz kızartıcı bilgiler ve deliller var ancak bunları hukuki gerekçelerden dolayı sizlerle paylaşamıyoruz”
Genç meslektaşımın heyecanını ve habercilik hırsını anlıyorum.
Saygı da duyuyorum.
Ama bir ağabeyinin uyarısını da dikkate alacağını zannediyorum."
Fatih Altaylı'nın "Nihat Doğan meselesi ve bir gölge" başlığıyla Buket Aydın'a seslendiği yazısının ilgili kısmı şöyle:
"Kanal D Haber birkaç gündür Türkiye’de çok konuşulan bir habere imza attı.
Kanal D Haber’in duyurduğu iddiaya göre şarkıcı Nihat Doğan, iki küçük kız çocuğunu alıkoymuş.
Şu ana kadar aktarılanlardan anladığımız Nihat Doğan, biri 11 diğeri 16 yaşındaki iki kız çocuğunu evine çağırmış, birlikte çay kahve içmişler, televizyon izlemişler. Nihat doğan kızlara 100 lira harçlık vermek istemiş, kızlar kabul etmemişler ve gitmişler.
Daha sonra çocukların ana babası durumdan rahatsız olup Nihat Doğan’dan şikayetçi olmuşlar.
Kanal D Haber de aile ile konuşup, onların ithamlarını yayınlamış.
Bunun üzerine Nihat Doğan da televizyon programında bildik nutuklarından birini çekmiş, “Ben Nahit Doğan’ın, yerliyim, milliyim, bunlar vatan millet düşmanları” gibisinden son dönemin bildik edebiyatını parçalamış, Kanal D Haber’e verip veriştirmiş.
Bu iddialar gerçek mi değil mi bilemem.
Konu yargıya intikal ettiğine göre karar orada verilir.
Savcılık Nihat Doğan’ın ifadesini almış.
Aile Bakanlığı müdahil olma talebinde bulunmuş.
Dava açılacak mı, sonuç ne olacak göreceğiz.
Ancak Nihat Doğan’ın Kanal D Haber’e sövmesinin ardından Kanal D Haber sunucusu Buket Ayrın Hanımefendi ekrana çıkıp şöyle bir şey söylemiş: “Çok daha fazlasını biliyoruz”
Bu cümle Kanal D Haber’in somut bir olaya, ailenin ifadelerine ve emniyet tutanaklarına dayanarak gündeme getirdiği başarılı bir habere gölge düşürmekten öte bir işe yaraması mümkün olmayan ve bir habercinin asla etmemesi gereken bir cümle.
Medya kuruluşları, muhabirler, gazeteler, televizyon habercileri “Daha fazlasını da biliyoruz” diye bir cümle kurmazlar, kurmamalılar.
Medya biliyorsa yazar, duyurur.
Kendine saklamaz.
Eğer bir haberi saklıyorsanız, bu medya kuruluşu için iyi sicil oluşturmaz.
“Konuşturma bizi” hafif veya ağır bir tehdit cümlesidir.
Yayıncılar haberi ve bilgiyi paylaşırlar.
Haber ve bilgi ile gözdağı vermezler.
Şu olabilir elbet, elinizdeki bilgi yazılmaması gereken, etik olarak veya hukuki olarak yazamayacağınız şeyler olabilir.
O zaman da “Daha neler var neler” anlamına gelecek böyle bir cümle kurulmaz.
Şöyle denilebilir: “Bu konuda elimize geçen bilgileri ne yazık ki etik veya hukuki gerekçelerle yayınlayamıyoruz. Ancak tüm bu bilgileri yargı ile paylaştık” veya “Yargının elinde bu konu ile ilgili çok daha önemli ve yüz kızartıcı bilgiler ve deliller var ancak bunları hukuki gerekçelerden dolayı sizlerle paylaşamıyoruz”
Genç meslektaşımın heyecanını ve habercilik hırsını anlıyorum.
Saygı da duyuyorum.
Ama bir ağabeyinin uyarısını da dikkate alacağını zannediyorum."