FATİH ALTAYLI'DAN AYDIN DOĞAN'A "SAMİMİYET" SİTEMİ, MEHMET YILMAZ'A "ÇERÇEVE YAZISI"

Aydın Doğan´ın Sabah´ın haberini yalanlayan mektubunu Hürriyet´e de göndermesi Altaylı´yı kızdırdı.Mektubun "samimi" olmadığını anladığını belirten Altaylı,"hatırlatma" yapan Mehmet Yılmaz´a ise "Çerçeveletip sakla" diye biten bir yazı yazdı.

Aydın Doğan'a

Aydın Doğan'ın POAŞ'la ilgili bir haberimizden dolayı "bana" yolladığı "özel" ve "içten zannettiğim" bir mektubu yayınladım.
Mektuptaki "Ayrıca bu olayda onların bir hatası bulunduğuna inanmıyorum" cümlesine ise yer vermedim.
Çünkü bu "hukuki" bir yorumdu ve konuyla ilgili kararı adalet verecekti.
Üstelik bu cümlenin bizim haberimizle veya Aydın Bey'in bana yolladığı mektubun genel içeriğiyle bir ilgisi yoktu.
Benim mektubu yayınlamamdan bir gün sonra Hürriyet gazetesindeki bir köşede bana yönelik bir yazı kaleme alındı.
O zaman anladım ki, Aydın Doğan'ın bana "özel" olarak yolladığı ve samimi hitaplarla yazılmış mektup "o kadar da samimi" değilmiş.
Bana yollandığı gibi, Hürriyet yönetimine de yollanmış.
Yani anlayacağınız bir "açık mektupmuş."
Doğrusunu isterseniz ben birine "samimi bir mektup" yazdığım zaman bunu başkasıyla paylaşmam.
Galiba Aydın Bey'le "samimiyet" anlayışlarımız farklıymış.
Bunu da öğrenmiş olduk.

Mehmet Yakup Yılmaz'a


Aydın Doğan'ın mektubundan bir cümleyi, "hukuku etkileyebileceği" için çıkarmam üzerine Hürriyet yazarı Mehmet Yakup Yılmaz bana yönelik bir yazı kaleme almış.
Anladığım kadarıyla kendisini Ertuğrul Özkök'ten sonra Genel Yayın Yönetmenliği'ne hazırlıyor. "Bir bilen sıfatını" kendine uygun görerek kendince bana "düzeltme ve cevap hakkı" dersi veriyor.
Okuyunca güldüm. Çünkü düzeltme ve cevap haklarına benim gösterdiğim saygı yıllardır bilinir. Dahası Mehmet Yakup Yılmaz'ın bu konudaki tavrı da bilinir.
Geçmişte, Milliyet'in başında bulunduğu dönemde bir okurun haklarını savunduğu için gazetenin "Okur temsilcisinin" işine son veren Mehmet Yakup Yılmaz'ın ta kendisidir.
O gün işine son verilen "O" ombudsman bugün Sabah'ta büyük bir özgürlük içinde görevini yürütmektedir. Ve bugün gazeteler arasında okur temsilciliği görevini layıkıyla yapan yegâne ombudsman da aynı kişi. Bizi, haberlerimizi özgürce ve kıyasıya eleştiriyor.
Çünkü Sabah özgür ve kendine güvenen bir gazete. Bu durum Dünya Ombudsmanlar Birliği tarafından da tescilli.
O nedenle Mehmet Yakup Yılmaz'ın bu konuda kimseye ders verecek hali yoktur.
Bu gerçeği okurların bilmesini istediğim için kendisine son kez olarak muhatap sıfatıyla yazı yazıyorum. Çerçeveletip saklatsın.