Fatih Altaylı'dan Atatürk dizisini kaldıran Disney Plus'a teşekkür
Gazeteci Fatih Altaylı, Atatürk dizisini yayından kaldıran Disney Plus'a manidar bir teşekkür edip, şu sıralar Atatürkçü tavır sergileyen siyasileri sert bir dille eleştirdi.
Gazeteci Fatih Altaylı, Disney+'ın Atatürk dizisini iptal etmesinin ardından yükselen tepkileri değerlendirdiği yazısında, çok kızdığını söylediği platforma aynı zamanda teşekkür etti.
Altaylı, Atatürk dizisini Ermeni diasporasının baskısı sonucu iptal ettiği iddiasıyla eleştirilerin hedefi olan Disney+ hakkında, "Disney’e çok kızmama, tarihi çarpıtan bir grubun oyuncağına olmasına, tipik bir Amerikan cehaleti içinde hareket etmesine deli olmama ve yaptıklarını çok aşağılıkça bulmama rağmen bir yandan de kendilerine teşekkür etmek istiyorum Bizim 100 yıldır Atatürkçü yapamadığımız bir güruhu bir günde Atatürkçü, hatta neredeyse Kemalist yaptılar. Fesli Kadir hayatta olsa idi, muhtemelen bugün o da Atatürkçü olmuştu. Rezilsin Disney Plus ama bu yüzden yine de teşekkürler!" yorumunu yaptı.
"Türkiye’nin en tanınmış Atatürk düşmanlarının birden Atatürkçü kesildiğini, muhalif tavrı ile bilinen insanlara 'Disney’e küfretmedin. Para alıyorsun değil mi!' diye saldırdığını" belirten Altaylı, şu ifadeleri kullandı:
"– Madem dünyanın en saygın, en güçlü ülkelerinden biriyiz. Niye bir Ermeni lobisi bizim gibi bir dünya gücü ülkeye böyle bir sorun yaratabiliyor?
– Dünya lideri olan liderimiz nasıl oluyor da bir televizyon şirketinin Ermeni lobisine boyun eğmesini engelleyemiyor? Oysa daha kısa süre önce Ermenistan Başbakanı Paşinyan Ankara’da idi ve Cumhurbaşkanı’nın görevi kendine devir ettiği törende Aliyev’in arkasına, 2. sıraya oturtularak kendisine haddi bildirilmişti!
– Oy verme zamanı gelince Türkiye’yi çok seven yurt dışındaki Türk vatandaşlarımız mesele Türkiye’nin uluslararası çıkarları olunca niye bir lobi oluşturmazlar? Oralardaki Türkleri, Türkiye siyaseti için organize eden başta Diyanet olmak üzere dini oluşumlar, niye Türkiye’nin uluslararası çıkarları için organize etmezler?
Bu soruların yanıtlarını vermek zor olduğu için vur Cem’e, vur Tarkan’a, vur Ata’ya, vur Gülse’ye, vur Şahan’a.
Eh kendilerine vuracak halleri yok ya…
Ya da üç otuzluk troll “Yahu bu İletişim Başkanlığı sadece iç iletişim için midir? Bunca milyarlar niye harcanıyor” diye soracak değil ya!
Tabii ki, konuyu alakasız bir yere çekip, başkalarını hedef yapacaklar. Bunların yöntemi bu."