Fatih Altaylı'dan Ahmet Hakan'a: Üzüntüsünü gidereyim, Zeus'un penisi 'makul' ölçüye indiriliyor!
Habertürk yazarı Fatih Altaylı ile Ahmet Hakan arasında süren "sanatta penis" polemiği tam gaz sürüyor.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ile yaşadığı "sanatta penis" tartışması sonrası kaleme aldığı yazısında "Her ne kadar Ahmet Hakan 'müstekreh', yani 'iğrenç' bulsa da, sanatta 'penis' ilk çağlardan beri var olan bir unsur ve pek çok kültürde simgesel önemi bulunuyor" dedi. Altaylı, sözlerinin devamında "Yunan tanrılarının heykellerinde vücut hatları, kaslar, kollar, bacaklar, sırt kasları ne kadar abartılı tasvir edilirse edilsin, sıra penise gelince abartı ortadan kalkıyor ve Zeus’un penisi bile 'makul' ya da anatomik olarak olması muhtemel ölçüye indiriliyor" ifadesini kullandı.
15. İstanbul Bienali ile eşzamanlı olarak Üsküdar Bağlarbaşı'ndaki Abdülmecid Efendi Köşkü'nde sergilenen Ömer Koç koleksiyonu eserlerine düzenlenen saldırı sonrası Ahmet Hakan, burada yer alan sanat işleriyle ilgili olarak "Sevimsiz. İrrite edici. Rahatsız edici. Kusturucu. Mide bulandırıcı. Bağlamsız. Anlamsız. Amaçsız" demişti. Altaylı ise, Hakan'a tepki gösteren yazısında "Sergiye değil, psikiyatra git" "Aynı kültürün ürünüsünüz hepiniz. Olmadığın bir şey gibi görünmeye çalışma" ifadelerini kullanmıştı.
Fatih Altaylı'nın bugünkü köşe yazısından "Antik Yunan'dan 'müstekreh' bir yazı" başlıklı bölüm şöyle:
Ertuğrul Özkök dün Ahmet Hakan’a “penis”le yüklenmiş.
Okurken hayli güldüm.
Madem olay buraya doğru kaydı, polemiğe girmeden bazılarının üzüntüsünü gidereyim dedim.
Her ne kadar Ahmet Hakan “müstekreh”, yani “iğrenç” bulsa da, sanatta “penis” ilk çağlardan beri var olan bir unsur ve pek çok kültürde simgesel önemi bulunuyor.
Penisi ya da tüm cinsel organları en fazla öne çıkaran ise antik Yunan sanatı.
Eski Yunan heykellerinde boy boy penis var.
Kimi küçük, kimi büyük.
Yunan sanatında penisin boyu, sosyal statüyle doğrudan ilgili.
Aydın, soylu, bilgili, kültürlü, üst sınıftan insanların tasvir edildiği heykellerde penis boyları küçük. Yani küçük penis, üst sınıftan olmanın işareti olarak görülüyor.
Buna karşın kaba saba, kültürsüz, sadece savaşçı yetenekleriyle öne çıkanların penisleri ise büyük olarak koyuluyor heykellere.
Ne kadar küçükse o kadar “rafine” bir kişi oluyorsunuz.
Tanrı heykellerinde de durum değişmiyor.
Yunan tanrılarının heykellerinde vücut hatları, kaslar, kollar, bacaklar, sırt kasları ne kadar abartılı tasvir edilirse edilsin, sıra penise gelince abartı ortadan kalkıyor ve Zeus’un penisi bile “makul” ya da anatomik olarak olması muhtemel ölçüye indiriliyor.
Yani Zeus tanrı diye, kendisine “heybetli” bir penis takılmıyor.
Ahmet Hakan da, sevgili Ertuğrul Özkök de bu durumu bilsinler.
En azından antik Yunan’a göre öyle veya böyle mutlu olabilirler...
***
15. İstanbul Bienali ile eşzamanlı olarak Üsküdar Bağlarbaşı'ndaki Abdülmecid Efendi Köşkü'nde sergilenen Ömer Koç koleksiyonu eserlerine düzenlenen saldırı sonrası Ahmet Hakan, burada yer alan sanat işleriyle ilgili olarak "Sevimsiz. İrrite edici. Rahatsız edici. Kusturucu. Mide bulandırıcı. Bağlamsız. Anlamsız. Amaçsız" demişti. Altaylı ise, Hakan'a tepki gösteren yazısında "Sergiye değil, psikiyatra git" "Aynı kültürün ürünüsünüz hepiniz. Olmadığın bir şey gibi görünmeye çalışma" ifadelerini kullanmıştı.
Fatih Altaylı'nın bugünkü köşe yazısından "Antik Yunan'dan 'müstekreh' bir yazı" başlıklı bölüm şöyle:
Ertuğrul Özkök dün Ahmet Hakan’a “penis”le yüklenmiş.
Okurken hayli güldüm.
Madem olay buraya doğru kaydı, polemiğe girmeden bazılarının üzüntüsünü gidereyim dedim.
Her ne kadar Ahmet Hakan “müstekreh”, yani “iğrenç” bulsa da, sanatta “penis” ilk çağlardan beri var olan bir unsur ve pek çok kültürde simgesel önemi bulunuyor.
Penisi ya da tüm cinsel organları en fazla öne çıkaran ise antik Yunan sanatı.
Eski Yunan heykellerinde boy boy penis var.
Kimi küçük, kimi büyük.
Yunan sanatında penisin boyu, sosyal statüyle doğrudan ilgili.
Aydın, soylu, bilgili, kültürlü, üst sınıftan insanların tasvir edildiği heykellerde penis boyları küçük. Yani küçük penis, üst sınıftan olmanın işareti olarak görülüyor.
Buna karşın kaba saba, kültürsüz, sadece savaşçı yetenekleriyle öne çıkanların penisleri ise büyük olarak koyuluyor heykellere.
Ne kadar küçükse o kadar “rafine” bir kişi oluyorsunuz.
Tanrı heykellerinde de durum değişmiyor.
Yunan tanrılarının heykellerinde vücut hatları, kaslar, kollar, bacaklar, sırt kasları ne kadar abartılı tasvir edilirse edilsin, sıra penise gelince abartı ortadan kalkıyor ve Zeus’un penisi bile “makul” ya da anatomik olarak olması muhtemel ölçüye indiriliyor.
Yani Zeus tanrı diye, kendisine “heybetli” bir penis takılmıyor.
Ahmet Hakan da, sevgili Ertuğrul Özkök de bu durumu bilsinler.
En azından antik Yunan’a göre öyle veya böyle mutlu olabilirler...
***