Fatih Altaylı köşesinden Demirören’i haşladı! ‘İktidar desteği ile parasını katlayacak diye…’

Fatih Altaylı, son yazısında Kemer Country'deki yeşil alanların imara açılması sonrası başlayan çalışmalara ateş püskürdü ve sözleriyle resmen Demirören'i haşladı.

Gazeteci Fatih Altaylı, Göktürk’te Demirören Grubu’na ait Kemer Country’deki alanların imara açılmasına sert tepkisini son yazısında da sürdürdü.

Yeşil alanlarının imara açılmasını karşı çıkan Kemerköy Sitesi sakinleri ile polis arasında arbede yaşanmıştı. Konuyu köşesine taşıyan Fatih Altaylı, “Göktürk’te olan biten aslında bir siyasetin, bir dönemin özetidir. Yandaşların niye yandaş olduğunun belgesidir. Fikir yoldaşlığına hiçbir şey diyemem. Ama bu yandaşlığın fikirle alakası yoktur. Bunun adına ne dendiğini siz daha iyi bilirsiniz” demişti.

Fatih Altaylı, “Memleketin özeti olarak Göktürk” başlıklı son yazısında, “Demirören’e orman içine yaptığı villalar yetmediği için, yeşil alanlara da daldı. Dünyada golf sahalarını talan eden ilk Golf Federasyonu Başkanı olarak da tarihe geçti. Yakışır. Demirören 10 milyon dolarını iktidar desteği ile 1 milyar dolara çevirecek diye yaratılan rantı korumak, devletin ve milletin polisine kalmıştı. Polis kardeşlerimizin kendilerine yaptırılan bu pis işten utanç duydukları yüzlerinden belliydi. Yollar kesildiği için kimi evine giremedi, kimi işine gidemedi. Önemli olan iktidar destekçisi bir medyanın gelirlerini korumaktı” diye yazdı.

Fatih Altaylı’nın ‘Memleketin özeti olarak Göktürk’ başlıklı yazısı şöyle:

“Pazar günü bir tweetle duyurduğum üzere, dün güvenlik güçleriyle desteklenmiş kepçeler, ekskavatörler, dozerler Göktürk’teki yeşil alanlara ve golf sahalarına daldı.

Demirören’e orman içine yaptığı villalar yetmediği için, yeşil alanlara da daldı.

Dünyada golf sahalarını talan eden ilk Golf Federasyonu Başkanı olarak da tarihe geçti.

Yakışır.

Demirören 10 milyon dolarını iktidar desteği ile 1 milyar dolara çevirecek diye yaratılan rantı korumak devletin ve milletin polisine kalmıştı.

Polis kardeşlerimizin kendilerine yaptırılan bu pis işten utanç duydukları yüzlerinden belliydi.

Yollar kesildiği için kimi evine giremedi, kimi işine gidemedi.

Önemli olan iktidar destekçisi bir medyanın gelirlerini korumaktı.

Yeşil alanları korumak isteyenler, zaten başından beri yargıya güveniyor, yeşilin hakkını yargıda arıyorlardı.

Ve dün de yargıya bir kez daha gittiler.

Yargı da “Davalar sonuçlanıncaya kadar bu iş yapılamaz, yeşil alanlardaki kazı durdurulsun” kararı verdi.

Ama yıllar sonra “betonun iktidarı” olarak hatırlanacak olan bu dönemin tipik bir uygulaması olarak yeşil katliamı durmadı.

Yargı kararını kimse takmadı.

Yeşilin yok edilmesi yargı kararına rağmen akşam saatlerine kadar sürdü.

Ve yargı kararlarının uygulanmasını sağlamakla görevli Emniyet güçleri, yine bu dönemin tipik bir durumu olarak yargı kararının uygulanmasını engellemek için kullanıldı.

Aslında mesele oradaki yeşil değil.

Mesele bir zihniyet ile mücadele.

İktidar eliyle rant yaratılması.

Bu rantla yalandan yandaşlar devşirilmesi.

Yargının takılmaması.

Halkın polisinin, jandarmasının halka karşı kullanılması.

Yasaları uygulamakla görevli güvenlik güçlerinin, yasa dışılığı korumakla görevlendirilmesi.

Bizim asıl karşı çıktığımız bunlar.

Ve garip olan sözde muhalefetin bu kadar net bir tablo karşısında bu denli sessiz, bu denli etkisiz olması.

Göktürk’te olanlar aslında 20 yıldır memlekette olanların özetidir.

Gerek iktidar için gerek muhalefet için.”