Fatih Altaylı gündem olan görüntülerle ilgili tartışmalara dahil oldu! ‘Rahatsız olanlar…’

Fatih Altaylı, Kara Harp Okulu'nun mezuniyet töreninde yaşananlara sosyal medyada tepki gösterenler için, "Tabii bu görüntülerin yayılmasından sonra gençlerin Atatürk’e, Cumhuriyet değerlerine ve laikliğe bağlılıklarını ilan etmesinden çok ama çok rahatsız olanlar oldu. Genel olarak din ve etnisite üzerinden siyaset yapan gruplardı rahatsız olanlar. Bildik tipler" dedi.

Gazeteci Fatih Altaylı, Kara Harp Okulu'nun mezuniyet töreninde yaşananları ve bu olayın sosyal medyada yankı buluşunu bugünkü köşesinde ele aldı. Yazısında, kendisine ulaştırılan videonun detaylarına değinen Fatih Altaylı, bu görüntüler karşısında duygulandığını itiraf etti.

Videonun kendisine, Türk siyasetinde askeri vesayete karşı mücadelesiyle tanınan eski bir siyasetçi dostu tarafından gönderildiğini belirten Altaylı, notta yazan "Ortalık yıkılıyor. Galiba bir millet tekrar uyanıyor" ifadelerinin dikkat çekici olduğunu belirtti.

“OYSA BUNDA RAHATSIZ OLACAK BİR ŞEY YOKTU…”

Fatih Altaylı, ayrıca, toplumun farklı kesimlerinden bu olaya gelen tepkileri ve genel yankıları da değerlendirdi. Sosyal medyada ve çeşitli haber gruplarında genç teğmenlerin yeminlerinin bazı kesimler tarafından nasıl karşılandığına dair çeşitli yorumlar paylaşıldığını belirten Altaylı, din ve etnisite üzerinden siyaset yapan bazı grupların bu durumdan oldukça rahatsız olduğunu dile getirdi. Bunun yanı sıra, gençlerin gösterdiği bu bağlılık ve sevginin tamamen organik olduğunu, parayla ya da başka yollarla sağlanmış bir durum olmadığını vurgulayan Fatih Altaylı, gençlerin Anayasa’ya olan bağlılıklarını ve kurucu değerlere sahip çıkma azimlerini ön plana çıkardı ve bu içtenliğin, bazılarını neden rahatsız ettiğini de sorguladı.

Fatih Altaylı’nın ‘Organik sevgi rahatsız etti’ başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:

"Dünün muhtemelen en çok paylaşılan videosu Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde genç teğmenlerin ellerinde kılıçla ettikleri “gönüllü yemin”di.

Kılıçlarını çekerek bir araya gelen teğmenler, ortaya dönem birincisi kadın teğmeni aldıkları bir çember oluşturdular ve genç teğmen bağıra bağıra Atatürk’e bağlılıklarını, Cumhuriyet’e bağlılıklarını ve Atatürk ilkelerine bağlılıklarını cümle aleme duyurup, bunun üzerine bir yemin ettirdi.

Görüntüyü izlerken gözlerimin nemlenmesini engelleyemediğimi itiraf etmeliyim.

Benim açımdan işin ilginci görüntüleri bana yollayanın bir dönem Türk siyasetinde fırtınalar estiren ve anti militarist yanıyla bilinen, askerî vesayetle mücadeleyi siyasi hayatının merkezine koyan eski siyasetçi bir dostum olmasıydı.

Altına bir de not düşmüştü ve “Dünkü Harp Okulu mezuniyet töreni. Ortalık yıkılıyor. Galiba bir millet tekrar uyanıyor” diyordu.

İzledim ve güldüm.

Millet uyanıyor, zaman öğretiyordu.

Yeminin ardından yine sosyal medyada ve WhatsApp gruplarında Kara Harp Okulu’nda derslere giren bir öğretim görevlisinin yazdığı söylenen bir not dolaştı.

“Ortada yemin ettiren kadın teğmen Ebru Eroğlu. Okulu birincilikle bitirdi. Hasbelkader, 2. dönem derslerine girdiğim kısımda öğrencimdi. Çalışkan, çok çalışkan bir teğmen. Ara sınavdan 85 aldığı gün ‘Komutanım, hatalarımı öğrenebilir miyim, ki bir daha yapmayayım’ diye yanıma gelmişti. Gurur duyduğum öğrencilerimden sadece birisi. Hatam yoksa dün 968 mezun verdik. Sanılanın aksine büyük çoğunluğu Atatürkçü ve vatansever çocuklar. Aralarında çürük elma yok mu? Vardır. Tıpkı bizde olduğu gibi. Dolayısıyla bir süredir sizlere anlatmaya çalıştığımın özeti olmuş video. Yani okulun tamamı imam falan yetiştirmiyor. Çok güzel çocuklar var. Amacım polemik yaratmak değil, gözlerimizle gördüğümüzü size aktarmak. Dedikleri gibi, bu çocuklar da tıpkı bizim gibi Mustafa Kemal’ın askeri, şüpheniz olmasın.”

Tabii bu görüntülerin yayılmasından sonra gençlerin Atatürk’e, Cumhuriyet değerlerine ve laikliğe bağlılıklarını ilan etmesinden çok ama çok rahatsız olanlar oldu.

Genel olarak din ve etnisite üzerinden siyaset yapan gruplardı rahatsız olanlar.

Bildik tipler.

Hemen hem bizzat, hem de trolleri ile saldırıya geçtiler.

Oysa bunda rahatsız olacak bir şey yoktu.

Ülkenin gençleri kurucu değerlerine sahip çıkıyor, korumakla yükümlü oldukları Anayasa’ya bağlı olduğunu gösteriyorlardı.

Atatürk’e olan sevgileri ise tamamen organikti.

Anıtkabir İletişim Başkanlığı tarafından organize edilmiş “paralı askerlerin” bağlılık ya da sevgi gösterisi değildi.

İçtendi.

Ve muhtemelen bazılarının öfkelenmesindeki neden de bu içtenlikti.