Fahri Kasırga'nın alıkonulması davası
- Darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin davaya, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarıyla devam edildi- Sanık Yeşilbaş:- "Darbe girişimiyle ilgili bir faaliyette bulunmadım, 'Tatbikat var.' denildi. Beni bu duruma düşüren, 15...
ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin davada, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam edildi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu sanıklar, aileleri, avukatları ile Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı avukatları katıldı.
Sanıklardan eski albay Ertuğrul Yavuz, iddianamede yer alan Kasırga'nın kaçırılması olayında görevli ekibi belirlediği suçlamasını kabul etmeyerek, darbe girişiminden kısa süre önce kendisine "koruma tatbikatı" görevi verildiğini bildirdi.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da, eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı Muhsin Kutsi Barış'ın kendisini arayarak "Tatbikat başlamak üzere, acele et." dediğini aktaran Yavuz, olayın darbe girişimi olduğunu öğrendikten sonra hiçbir faaliyette bulunmadığını öne sürdü.
Yavuz, HTS ve kamera kayıtlarının suçsuzluğunu ortaya çıkaracağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Darbe teşebbüsünü 23.15'te öğrendim ve o saatten sonra hiçbir olayın içerisinde bulunmadım. Sayın Kasırga'nın Akıncı'ya götürülmesinde de yer almadım. Hiçbir darbeciden emir, talimat ya da görev almadım. Darbe girişimini öğrendikten sonra alaydan çıkmak için çaba harcadım ve 02.30'da çıkmayı başardım. HTS ve kamera kayıtlarından anlaşılacağı gibi bu olayın planlamasında yer almadım ve kimseye karşı cebir, şiddet kullanmadım. Hiçbir terör örgütü ile bağım yoktur. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Beraat ve tahliyemi talep ediyorum."
- "Kullanıldık"
Mütalaaya karşı beyanlarda bulunan sanıklardan eski yüzbaşı Burak Ercan da hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini ve suçsuz olduğunu öne sürdü.
Savcı Hamza Yokuş'un verdiği mütalaaya katılmadığını belirten Ercan, "15 Temmuz gecesi en üst rütbedeki amir tarafından ben ve benim gibi birçok insan kullanıldık. Geldiğimiz noktada onların verdiği yanlış kararın cezasını çekiyoruz. O gece amiri darbeci olanlar hain, olmayanlar kahraman oldu. Yüce heyetinizden beklentim ve umudum sözde sıkıyönetimden haberi olanlar ile olmayanların ayıklanmasıdır. Yüce adaletinize sığınıyorum." şeklinde konuştu.
- "Hakkımı helal etmiyorum"
Eski üsteğmen Mennan Yeşilbaş, uzman çavuşların nöbetlerinin değiştirilmesinin alay komutanının emri olduğunu, Kasırga'nın kaçırılmasından önceden haberdar olmadığını iddia etti.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Yeşilbaş, "Benim en büyük şahidim Sayın Genel Sekreter'dir. Çünkü kendisiyle birebir konuşmamız var. Kendisine efendim diye hitap ettim. Dün de benim için genel sekreterdi, bugün de öyle. Eğer art niyetli biri olsam ve darbe girişiminde yer alsam neden efendim diye hitap edeyim. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum." savunmasında bulundu.
Aktütün'de görev yaptıktan sonra Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na atandığını belirten Yeşilbaş, "Darbe girişimiyle ilgili bir faaliyette bulunmadım, 'Tatbikat var.' denildi. Beni bu duruma düşüren, 15 yaşından beri giydiğim üniformamın elimden alınmasına, eşimin ve çocuğumun lojmandan atılmasına, itibarımın yerle bir olmasına sebep olan Alay Komutanına hakkımı helal etmiyorum." ifadelerini kullandı.
Sanıklardan eski Yüzbaşı Mustafa Deyan da önceki aşamalarda yaptığı savunmaları tekrar ettiğini bildirerek hakkındaki FETÖ'cü suçlamasını kabul etmediğini beyan etti.
Deyan, FETÖ ile ilişkili kurumlarla da yolunun hiç kesişmediğini öne sürerek, "FETÖ’nün olduğu belirtilen okul, dershane ve yurtlara ne kendim ne de ailemden hiç kimse gitmemiştir. Bank Asya'da hesabım yoktur, hiçbir zaman para yatırmadım. ByLock kullanıcısı değilim." diye konuştu.
Aramalarda evinde ele geçirilen 1 dolar ile ilgili avukatının dosyaya görüntüler sunduğunu belirten Deyan, "Aramalarda bulunan para, 15 Temmuz'dan bir hafta önce yeğenimin düğününden kalan paradır. Ben darbe girişiminden 1 hafta sonra gözaltına alındım. Eğer 1 doların örgütsel bir anlamı olsaydı bu sürede parayı imha edebilirdim. Rahatsızlığım nedeniyle daha önceden alınmış sağlık raporlarını da avukatım dosyaya sunacaktır." ifadelerini kullandı.
- "Tatbikat için görevlendirildim"
Sanık Güven Kiper, iki yıldır uzman erbaş olarak görev yaptığını belirterek, "15 Temmuz gecesi 'Tatbikat var.' yalanıyla kendimi bu çirkin girişiminin içinde buldum. Olay günü görev yerime gittiğimde, tatbikat için Sayın Kasırga'nın konutunun önünde görevlendirildim." dedi.
Darbe girişiminden önce 13 Temmuz'da bölük komutanının 'Tatbikat var, sizin tim görev alacak.' dediğini aktaran Kiper, FETÖ ile hiçbir bağlantısı olmadığını savundu ve tahliyesini istedi.
Sanıklar Haydar Aktaş, Servet Taşçı, Ömer Eraslan, Burhan Özdil, Ali Hızlı, Yusuf Yiğit ve Erkan Erol da esas hakkındaki savunmalarında, haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
- İddianame
Darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin 27 sanık hakkında görülen davada eski kurmay albay Muhsin Kutsi Barış ve eski tuğgeneral Ali Kalyoncu haricindeki 25 sanığın, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve "silahlı terör örgütüne üye olmak", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 13 yıl 6'şar aydan 36 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıklar Barış ve Kalyoncu, davada FETÖ faaliyetleri kapsamında "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 4,5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Bu sanıklar hakkında "darbe" suçuna ilişkin ayrı davalar görülmeye devam ediyor.
Öte yandan, esas hakkındaki mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, 23 sanığın ağırlaştırılmış müebbet, eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Kurmay albay Barış'ın ise 21 yıla kadar hapsini istedi.
Savcı, er olarak vatani görevlerini yapan sanıklar M.A.Ö. ve A.Ş'nin de beraatını, davanın firari sanığı eski tuğgeneral Ali Kalyoncu'nun dosyasının ayrılarak, hakkında yakalama emrinin devamını talep etti.